Trabzonlu ailenin yaşam savaşı
29 Aralık 2009 tarihinde Trabzon Ayasofya’da bunalıma giren baba intihar etmiş, ardından ise arkada gözü yaşlı ise acılı bir aile bırakmıştı.
29 Aralık 2009 tarihinde Trabzon Ayasofya’da bunalıma giren baba intihar etmiş, ardından ise arkada gözü yaşlı ise acılı bir aile bırakmıştı.
Aradan 2 aydan fazla bir zaman geçti, Ayasofya’daki intiharın arkasındaki sır perdesi aralandı.
Önce okuyucularımıza “Ayasofya intiharı ile ilgili kısa bir bilgi verdikten sonra, Haber61.net Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Aydınlı’nın acılı aile yaptığı sohbeti okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.
Tarih 29 Aralık 2009,
Trabzon Fatih Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi'ndeki bir binanın giriş katındaki boya ve inşaat malzemeleri satan Mehmet Sezgin (48) sabah iş yerinde tabanca ile intihar etti.
Evli ve 3'ü kız 5 çocuk babası olan Mehmet Sezgin'in, kas erimesi yüzünden 14 yaşındaki oğlunu kaybetmiş, yine aynı hastalığa yakalanan 9 yaşındaki oğlunu yaşatmak içinde malını ve mülkünü satmış.
Bunun yanında oğlunu yaşatmak, Çin’e tedaviye getirmek içi 4 dairesini satmasının yanında tefecilerden de para almıştı.
Bir oğlunu kaybeden diğer oğlunu yaşatmak için Çin yolunu tutan Baba Mehmet Sezgin, buradan da bir netice alamaz. Onur’u yaşatmak için mücadele veren babayı tefeciler rahat bırakmaz. Bir çıkış yolu bulamayan baba en sonunda canına kıyar.
Bundan sonrasını da çocuklarına hem anne hem de baba olan anne Fatma Sezgin’in ağzından dinleyelim.
BÜNYAMİN YAŞATMALIYDIK
“Bünyamin’in hastalığının ortaya çıkmasından önce mutlu bir evliğimiz vardı. Oğlumuz Bünyamin kas erimesi hastalığına yakalandı, ben ve eşim oğlumuzun hastalığı ile yıkıldık, tedavisi için de seferber olduk. Onu yaşatmalıydık, bunun için oğlumuzu tedavi için İstanbul’a götürdük”
BÜNYAMİN’İN ÖLÜMÜ AİLEYİ YIKTI
“İstanbul’da Bünyamin’in tedavisi için uzun bir süre kaldık. Doktorlar Bünyamin’in tedavisi için seferber oldular. Anne ve baba olarak biz de çaresizdik, oğlumuz için bir şey yapamıyorduk, doktorların bize bir gün olumlu bir şey söylemesini bekliyorduk ama Bünyamin tedaviye cevap vermedi, 14 yaşında oğlumuzu, canımı kaybettik, 14 yaşında gençliğin baharındaki çocuğumuzu toprağa vermenin tarif edilemez acısını yaşadık.”
ONUR DA AYNI HASTALIĞA YAKALANDI
“Bünyamin’i kaybetmek ailece bizi yıktı, eşim Mehmet’in, Bünyamin’in vefatı üzerine adete dünyaları yıkıldı. Eşime destek olarak bu acını paylaşmak istedim.
BÜNYAMİN’İ KAYBETTİK, ONUR YAŞAMALIYDI
Bünyamin’in ölüm acısını atlatmadan Onur’un da aynı hastalığa yakalanması bize adeta yıktı. Eşim Onur’un tedavisi için İzmir’den bir doktor ile tanıştı, İzmir’li doktor Onur’u ancak Çin’de tedavi edilebilir. Eşim (Bünyamin’i kaybettik, Onur’u da kaybetmek istemiyoruz, Onur’un tedavisi Çin’deyse oraya gitmeliyiz). 4 dairemizi sattık, bunun yanında çaresiz eşim İzmir’deki doktora ve Çin’e gidebilmek için de tefecilerden de para aldı”
ONUR’UN TEDAVİSİ İÇİN ÇİN’E GİDİLDİ
“İzmir’deki doktora bizi Çin’e getirtmesi için çok yüklü miktarda para verdik. Onur’un tedavisi için Çin’de 45 gün kaldık. Daha sonra Türkiye’ye dönmek zorunda kaldık. Eşim Çin’e gitmek için tefecilerden para almıştı, alınan 20 bin euroya günlük faizler uyguladılar ve böylece 100 bin Euro’nun üzerinde bize borç çıkarttılar”
TEFECİLERİN ELİNE DÜŞTÜK
“Eşim son zamanlarda Onur’un hastalığı yüzünden hem de tefecilerden almış olduğu para yüzünden epeyce sıkışmıştı. Bunun yanında Bünyamin’in ölümü, Onur’un hastalığı ve büyük kızımın 2 yaşındaki lösemi hastası Alper’in hastalığı eşimi bunalıma sokmuştu. Ben kendisine canını sıkma Allah büyüktür, tefeciler bizden canımızı alacaklar diye teselli etmeye çalıştım ama nafile”
VE İNTİHAR SABAHI
Her zaman olduğu gibi eşim her sabah olduğu gibi işine gitti. 29 Aralık sabahı girdiği bunalımdan çıkamadı, ve son çare olarak iş yerinde kendini vurarak intihar etti”
ARDINDAN İNTİHAR MEKTUBU BIRAKTI
“Canına kıymadan önce bana bıraktığı mektupta artık bundan sonra çocuklarımın anası ve babası sensin. Benim elimden artık bir şey gelmiyor, çocuklarım sana emanet, elveda diye mektup bıraktı”
Baba Mehmet Sezgin ölümünün ardından geride gözü yaşlı bir eş ve tedavi edilmeyi bekleyen bir oğul, 3 kız ve yüklü miktarda borç bıraktı.
Çaresiz anne oğlunun hastalığı yanında kızları Selin (16), Belgin (14) okuması için de mücadele veriyordu.
Fatma Sezgin, iki kızı ve hasta oğlu ile hayatını devam ettirmenin zorluğunu yaşarken, “Hem kirada oturuyorum, hem de iki kızımı okutmalıyım, bunun yanında Onur’u da tedavi ettirmek zorundayım. Eşime zorlu zamanlarında bankalardan kredi çeken arkadaşları da bizim gibi mağdur olmuş durumda, onlara olan borçlarımızı da ödeyemiyoruz, çaresiz bir durumdayız. Bize bakacak sahiplenecek bir kişi yok, eşimin babası da intihar olayından 20 gün sonra trafik kazasında kaybettik”
SİGORTA ŞİRKETİ DE MAĞDUR ETTİ
“Eşimin hayat sigortası vardı ama sigorta şirketi de bizi mağdur etti, bize hiçbir ödeme yapmadılar, sigorta şirketine de dava açmayı düşünüyoruz””
BİRİLERİ SESİMİZİ DUYSUN
Fatma Sezgin, haber61.net aracılığı sesini duyurarak, çok çaresiz bir durumda olduklarını ve bir an önce devletin kendilerine sahip çıkmasını ve hayırsever iş adamlarının kendilerine yardımcı olması istiyor.
Benim yaşadığım acıyı Allah kimseye yaşatmasın diyen Fatma Sezgin, “14 yaşında oğlumu kaybettim, ardından eşimin intiharı ile sarsıldım.Tedavi edilmeyi bekleyen bir oğul ve iki kıza da hem anne hem de baba olmuş durumdayım. Çaresizim sesime inşallah birileri cevap verir”
ONUR “OKUMAK İSTİYORUM”
2 yaşında kas erimesi hastalığı teşhisi koyulan Onur ise çok okumak istediğini belirterek, “1 seneye yakın okula gittim, şuan ise hastalığımdan dolayı okula gidemiyorum ama okumak istiyorum”
Bu acılı aileye yardım etmek isteyen kişiler “04622237856, 05352700165” numaralı telefonlardan ulaşabilirler.
Selahattin Aydınlı / haber61.net