Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, terör örgütü IŞİD'i bahane ederek düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin,  "IŞİD'i gerekçe göstererek Türkiye'de karışıklıklara sebebiyet verdiğiniz zaman tamda Ortadoğu'yu karıştırmak isteyenlerin ekmeklerine yağ sürülmüş olur. Bunda da kaybeden Türkiye cumhuriyetinde yaşayan bütün insanlar olur" dedi.

KTÜ Rektör Yardımcısı da olan Prof. Dr. Hakyemez, Suriye ve Irak'ta son yıllarda öngörülemeyecek gelişmeler yaşandığını belirterek, Türkiye'nun bu coğrafyada rotayı belirlemede inisiyatif kullanma konumunda olan bir ülke olduğunu anlattı.

Çözüm sürecine de işaret eden Hakyemez, "Bu karışıklıkların olduğu bir ortamda Türkiye kendi sorunu ile ilgili bir süreç başlattı. Bu, adı üzerinde bugünden yarına tamamlanacak bir süreç değil" ifadesini kullandı.

Hakyemez, Türkiye'nin bu süreçle ilgili çok değişik adımlar atmaya başladığını belirterek, bu atımların atılırken de çok değişik kesimlerden tepkiler aldığını kaydetti.

IŞİD'in Kobani'ye (Ayn El Arab) yönelik saldırısına da değinen Hakyemez, şöyle devam etti:

"Özellikle IŞİD''in Kobani'yi ele geçirme süreci sonrası maalesef tüm Türkiye'de çok ciddi can kayıpları oldu. Bu hiçbir zaman istenmeyecek, arzu edilmeyecek bir durum. Şimdi burada Türkiye'yi bir görüş tamamen Kobani saldırılarının içerisine çekme ve orada IŞİD'e karşı savaşma yönünde çağrılarla karşı karşıya bırakıyorlar. Fakat Türkiye'nin dış politikasında özellikle ülke dışına asker gönderip orada çatışma yapmanın farklı gerekçesinin olması gerekir.

Kobani saldırılarıyla ilgili, IŞİD'in yaptıklarını tasvip etmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Hakyemez, Türkiye Cumhuriyeti'nin de Kobani saldırılarıyla ilgili oradaki Kürtlere kapılarını açarak gerekli yardımı yapmanın gayreti içinde olduğunu anlattı.

AMERİKA TÜRKİYE'Yİ YANLIZ BIRAKTI!

Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Türkiye'nin Suriye'ye karşı olan tutumundan itibaren orada ortaya çıkabilecek sorunları belli ölçüde önceden gördüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:

"Aslında Türkiye, politik olarak Suriye'ye karşı olan tutumundan itibaren orada ortaya çıkabilecek olan muhtelif sorunları önceden belli ölçüde tahmin etti. Çok karışık bir bölge. Bu bölgede Amerika o esnada Türkiye'yi yalnız bıraktı. Şunda Amerika kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ederek bir rota çizmeye çalışıyor. IŞİD'e karşı mücadele tabii ki yapılması gerekir. Bu mücadele aslında geç kalındı. Ama IŞİD'e karşı mücadeleyi tamamen Türkiye Cumhuriyeti'ne, askerine, ordusuna bırakmak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti zaten Suriye, Irak politikasıyla ilgili ağır bedeller ödüyor. Ama ona rağmen yapması gerekenleri hiçbir zaman yapmamazlık yapmıyor. Ekonomik olarak çok ciddi yükler yükleniyor."

Hekyemez, bölgedeki sorunlarla ilgili Türkiye'nin önemli adımlar attığını da vurgulayarak, buna rağmen içerideki gösterilerde 16 vatandaşın hayatını kaybetmesi ve yaşanan maddi kayıplarla ilgili bütün aktörlere çok önemli görevler düştüğünü belirtti.

Özellikle HDP çizgisinde politika yapanlara önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Hakyemez, teskin edici açıklamaların yapılması gerektiğine işaret etti.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ ETKİLEMEZ

Prof. Dr. Hakyemez, Türkiye'de IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerin de çözüm sürecini etkilemeyeceğini vurgulayarak, çözüm sürecinin bir kaç günlük bir mesele olmadığını söyledi.

Çözüm sürecinde sonuca ulaşırken "bu şöyle olmazsa bu iş biter" anlamına gelen açıklamalarla hareket ederek muhatapların birbirlerini zorlamaması gerektiğini dile getiren Hakyemez, bunun çözüm sürecindeki mantığa sığmadığını kaydetti.

"Türkiye Cumhuriyeti eğer söz gelimi IŞİD'i, Beşşar Esed'i destekliyor olsaydı tabi ki bu politikaların açık şekilde eleştirilmesi, tepkinin verilmesi gerekirdi" diyen Hakyemez, "Ama ortada böyle bir durum yokken ülke içinde bu tür karışıklıklara sebebiyet verilmesi, Türkiye'yi tuzağa çekmek olarak görülmelidir. Bu nedenle politikaları belirlerken çok daha dikkatli hareket edilmeli" ifadesini kullandı.

KAYBEDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE YAŞAYAN BÜTÜN İNSANLAR OLUR!

Hakyemez, tepkiye tepkiyle karşılık vermenin en kolay yöntem olduğunu, ancak bunun ağır sonuçlar doğurabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"IŞİD'i gerekçe göstererek Türkiye'de karışıklıklara sebebiyet verdiğiniz zaman tamda Ortadoğu'yu karıştırmak isteyenlerin ekmeklerine yağ sürülmüş olur. Bunda da kaybeden Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün insanlar olur. Bundan bölge, Türkiye ve insanlarımız kaybeder. O nedenle burada sağduyulu hareket etmek gerekir. Tepkiye tepkiyle karşılık vermek en kolay yoldur. Burada hareket etmeden önce 2 defa düşünmek gerekir. Bu öyle basit bir tepki olarak algılanmıyor, ağır sonuçları oluyor. Bir günde maalesef 16 vatandaşımız can verebiliyor. Onun için iyi düşünerek hareket etmek gerekir"

DKİB BAŞKANI GÜRDOĞAN'DAN SAĞDUYU ÇAĞRISI

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan da IŞİD saldırıları bahane edilerek gerçekleştirilen izinsiz gösterilerin, Türkiye'nin birlik ve beraberliğine zarar verdiğini söyledi.

Gürdoğan, gösterileri gerçekleştirenlerin bir an önce bu eylemlerine son vermesi gerektiğini vurgulayarak, "Yapılan izinsiz gösteriler kimseye bir yarar getirmez. Kaos ve kargaşanın olduğu yerlerden hep bu ortamların oluşmasını isteyenler kar sağlar. Olan yine ülkemize ve vatandaşlara olur" dedi.

Türkiye'nin son yıllarda ekonomik ve ticari anlamda önemli kazanımlar elde etmeye başladığını belirten Gürdoğan, yapılan izinsiz gösterilerin bu gelişmelere de sekte vuracağını, bunun da Türkiye'nin yakaladığı pozitif ivmeyi istemeyenlerin çok hoşuna gideceğini vurguladı.

Gürdoğan, izinsiz gösterilerin yapıldığı illerin ekonomik anlamda da sıkıntı çekeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu illerimize yatırım gelmez. Yatırım gelmesi için o illerin huzur ve güven içerisinde olması lazım. Hiçbir yatırımcı sıkıntı yaşayacağı alana yatırım yapmaz. Yapılan gösteriler sosyal alanı etkilediği gibi o illerin ekonomisini de çok büyük zarara uğratacaktır. Son yaşanan olaylar Türkiye'nin gelişmesi ve kalkınmasına engel oluyor. Onun için tüm kesimlerin sağduyu davranması gerekir."