Trabzonlu Mehmet Yiğit Alp’ten özel açıklamalar
Haber61/Haber ServisiTrabzonspor Basketbol Kulübü eski Başkanı Trabzonlu hemşerimiz iş adamı Mehmet Yiğit Alp, özel açıklamalar yaptı. Kendisiyle ve NTC Yapım şirketiyle alakalı merak edilenleri açıklayan Alp, kendi sektöründe zirve yapan dizisi Kardeş Pa
Haber61/Haber Servisi
Trabzonspor Basketbol Kulübü eski Başkanı Trabzonlu hemşerimiz iş adamı Mehmet Yiğit Alp, özel açıklamalar yaptı. Kendisiyle ve NTC Yapım şirketiyle alakalı merak edilenleri açıklayan Alp, kendi sektöründe zirve yapan dizisi Kardeş Payı ile ilgili de detaylar verdi. İşte Alp’in o soruları…
Neden TV sektörü?
Turistin biri Trabzon’da bir köftecide köfte yedikten sonra tatlı sormuş garsona. Garsonun saydıklarından Laz böreğini seçmiş. Yedikten sonra Laz böreğini çok beğenmiş. Garsonu çağırıp sormuş. “Bu Laz böreğini neden yapıyorsunuz” diye sormuş. Garson cevap vermiş. “neden yapmayalım ki” (kahkahalar)… Bizimki de o hesap. Neden yapmayalım ki…
Ben 2002 de National Geographic’in Türkiye reklam satış haklarını alarak sektöre girdim. Tüm dünyada National Geographic’in çoğunluğunu FOX International Channels (FIC) satın aldı ve Türkiye’de de tematik kanallar açısından yatırım yapmak istiyordu. Benim kurduğum şirkete önce ortak oldular. 1 Sene genel müdür olarak devam ettikten sonra tüm hisseleri satıp Ali Gündoğdu’yla birlikte Kuzey Production’u kurduk.
Kuzey Production’da Ferdi Tayfur’la Memur Muzaffer’i FOX’a, Adanalı dizisini ATV’ye, TRT’ye Bahar Dallarını, Show TV'ye de Türk Malı’nı yaptık.
Peki, sonra neden ayrıldınız?
Kuzey Production miadını doldurdu. Ali Gündoğdu’nun zaten Süreç filmi o zamanda vardı. Ben de NTC’yi kurdum.
Bir dizi nasıl hayat buluyor? Kanal mı size gelip bir dizi yap diyor. Yoksa siz mi kanala gidiyorsunuz?
İki yolda kullanılıyor. Kanalın bize isteklerini bildirdiği de oluyor. Bizim kanala gidip proje sunduğumuz da oluyor. Ama bu konuda önemli olan kanalın neye ihtiyaç duyduğudur. İşin önemli noktası doğru kanala doğru ürünü satabilmektir. Bunu becerebilirseniz işleriniz uzun soluklu oluyor.
Benim tek işim yapımcılık. Ve bu bir ticari iş. Ticaretin de evrensel kuralları var. Bu kurallar çerçevesinde iş yapmamız gerekiyor. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.
Birol Güven’le sohbetim sırasında “Dizi maliyetini senarist belirler” demişti. Parayı veren de sizsiniz. Bu noktada nasıl bir ilişki oluyor aranızda?
Senaryo çıktıktan sonra senaryo ile ilgili bir bütçe hazırlıyoruz. Ama şunu da yaptığımız oluyor. Senaristlere bütçemiz şu kadar, fazla mekân yazma, fazla kalabalık sahneler yazma dediğimiz oluyor. Dediğim gibi sonuçta bu bir ticari iştir. Buna müdahale etmeyen yapımcı da yoktur.
Biliyorum her dizinin maliyeti farklıdır ama bu günün şartlarında bir dizinin ortalama maliyeti ne kadardır?
Çok net bir rakam vermek doğru olamaz ama 500 Bin ’in altında bir dizi yapmak artık zor.
Diziler başladığında maliyetler daha fazla sanırım. İlerledikçe maliyetler düşüyor. Bir dizi kaç bölümde kar eder?
İlk 13 bölümden sonra bir dizi kar etmeye başlar. Çünkü hazırlık maliyetleri oldukça yüksektir. Bir dizi için minimum 6 ay ön hazırlık yapılır. Ayrıca dekorlar ve benzeri maliyetlerde eklenince bu başlangıç maliyetleri yüksek tutarlar oluşturuyor. Ben yapımcı olarak bu maliyeti ilk 13 bölüme paylaştırıyorum.
Başka yapımcılar bu maliyetleri 8 bölüme ya da 20 bölüme dağıtabilir. O tamamen yapımcının kararıdır.
13 bölümden sonra azar azar kar elde etmeye başlarsınız. Asıl tatmin edici karı ise 26. Bölümden sonra kazanmaya başlarsınız.
Reyting rekabeti kıyasıya sürüyor. Dizilerin kaç bölüm olacağına ya da ne zaman kalkacağına kanal mı karar veriyor yoksa ortak mı karar alınıyor?
Reytingler kötü giderse hiçbir yapımcı dizim devam etsin demez. Kötü rating alan bir dizi bizim içinde kötü prestijdir. Dizinin yayından kalkmasını ortak karar veririz ama bunda asıl belirleyici olan kıstas reytindir. Reyting kötü olduktan sonra ben devam edeyim desem ne olur, kanal devam ettirmek istese ne olur. Kanal bu işten para kazanmaz. Para kazanmayınca bana ödediği paradan mutlu olmaz. Bu herkesin birbirini kollaması gereken bir döngüdür.
Şu andaki reyting sistemi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Dünyada da reytingler bu şekilde ölçülüyor. Başka bir yolu yok bunun.
Çok ciddi paralar yatırıyorsunuz bu işe. O kadar hazırlık bir anda ratingler nedeniyle heba olabiliyor. Hiç şunu düşünmüyor musunuz, acaba bu sistem de bir yanlışlık var mı?
Alternatif bir model bilsem onu söylerim. Ama alternatif bir model bilmiyoruz. Genelde gelişmiş ülkelerin hepsinde aynı model kullanılıyor. Ancak şu nada bu model doğru uygulanıyor mu ve gerçek sonuçları yansıtıyor mu tereddütlerim var.
AGB’yi uzun yıllar çalıştığımız için daha iyi tanıyorduk. İzleyici alışkanlıklarını daha kolay tahmin edebiliyorduk. TNS’de ise şu anda izleyici alışkanlıklarını öğrenmeye çalışıyoruz. Hangi dizi tutuyor, hangi grup neyi seviyor? Bu soruların cevabını öğrenmek için aralıksız çalışıyoruz.
Dizi maliyetlerini sadece kanalların ödemelerinden karşılıyorsunuz. Ama dünyada sistem farklı işliyor. Değişen sponsorluk yasasıyla her şey yasak neredeyse. Dizilerdeki araba logoları bile kapatılıyor. Bu sizi ne kadar etkiliyor? Bence sistemdeki en yanlış şeylerden biri bu. Biz geçenlerde yapımcılar olarak ekonomi bakanımız Nihat Zeybekçi ile görüştük. Bakanımız da bunun yanlış olduğunu söylüyor. Yurt dışına dizi satıyoruz. Türkiye’nin tanıtmak istediğimiz markalarını dizilerde kullansak keşke. Düşünsenize orta doğuya sattığımız bir dizide Türk markalı bir şişe suyun Kıvanç Tatlıtuğ’un elinde olduğunu. Bundan büyük tanıtım olabilir mi? Bunları yapmamız lazım. Bu konunun bir an önce çözülmesi gerekli. Görsel olarak da çok çirkin bir görüntü. Her tarafta blurlar (buzlama) marka kapatmalar. Evet, aynı fikirdeyim. Biz kapatıyoruz. Bizim montajda atladığımız kanal kapatıyor. Bir de şu var bu marka kapatmalar montajda çok büyük te vaktimizi alıyor. Vakit almasından öte şık da durmuyor ekranda. Ben hiçbir Amerikan dizisinde böyle bir uygulama görmüyorum.
Teknoloji TV’ye rakip oluyor. İnternet ve youtube sektörü etkiliyor. Yapımcı olarak bu gidişat için ne düşünüyorsunuz?
Bu önüne geçemeyeceğimiz bir şey. 5 ile 10 yıl içinde izleme alışkanlıkları tamamen internet tabanlı yayına kayacak. Tüm dünyada süreç bu yönde... Önemli olan bizim buna ne kadar ayak uyduracağımız.
Şu anda mümkün olduğunca ayak uydurmaya çalışıyoruz. Youtube’u sosyal medyayı, digital medyayı kullanmaya çalışıyoruz. Bizim işimiz olan Kardeş Payı’nın bölümleri sadece Star TV’nin resmi sitesinde ortalama 10- 12 Milyon tıklama alıyor. 12 Milyon kişi diziyi internetten izliyor. Bu inanılmaz bir rakam. Bir süre sonra sadece internet için bile dizi yapabiliriz.
İnternet yayınlarından para kazanıyor musunuz?
Şu anda kazanmıyoruz. Ama kazanacağız. Bu seneki tüm yapıyı onun üzerinden kuruyoruz. Biz mümkün olduğunca bu gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz. Bu konuyla ilgili bir birim de kurdum. Bu konu üzerine yoğun şekilde çalışıyoruz. Gelecek yıllarda büyük atılımlar yapmayı planlıyoruz.
Kardeş Payı’nda senarist Emrah Kaman’ın ekran önüne geçmesine en çok sevinen sizmişsiniz Neden?
Çünkü bedava. (Kahkahalar) Emrah bizim senaristimiz. Çokta başarılı bir senarist. Selçuk karakteri yaratırken ben Emrah’ı düşünerek yarattım dedi. Bende süper, böyle karakterler yarat bütçesiz ben her zaman destek olurum dedim. Emrah’ta çok üstün bir performans sergiledi. Çok memnunum bu durumdan. Hatta Selçuk’a bu sene de diğer senaristleri de oynatacağımız karakterler varsa yaz mutlaka dedim.
Emrah bu sene de bedava mı oynayacak?
Yok, bu sene bütçe vereceğiz. Hak etti çünkü. On numara iş yaptı. Valla konu kardeş payında oynamaksa ilk sezon bende bedavaya oynayabilirim.
NTC medya dizi haricinde işlere girecek mi? Ufukta sinema filmi var mı?
Format yaptık bir iki tane ben çok memnun kalmadım format işinden. Çok bildiğimiz ve yürüyeceğimiz bir yol değil format yolu. Ama sinema için zamanımızın geldiğini düşünüyorum. Film yapmaya karşıydım başında. Bir müddet daha vakit olduğunu düşünüyordum. Bu sene ya da önümüzdeki sene sinemaya da başlayacağız.
Kaynak: ratingkurdu