Ak Parti Gene Başkan Yardımcısı Çelik, ''Ordu içinde darbe hayalleri kuran biri olabilir. Onu eleştirmek, onun hukuka hesap vermesini istemek orduya karşı çıkmak demek değil ordumuzu korumak, ordumuza sahip çıkmaktır. Türk ordusuna darbe yakışmaz'' dedi.

Türkiye'de 40 binden fazla insanın teröre feda edildiğini, 300 milyar dolar para harcandığını belirten Çelik, bir teröristin Türkiye'ye maliyetinin 10 milyon dolar olduğunu anlattı.

Çelik, şunları kaydetti:

''Gelen iktidarlar kendi elini taşın altına koymak yerine Mehmetçiği taşın altına koydu. Ama ilk defa AK Parti dedi ki 'hayır ben, benim ülkemde bu kanın akmasını istemiyorum; onun için ne gerekiyorsa onu yapalım.' Bakın bunu yapmaya çalıştığımız için bizi ihanetle mi, PKK ile pazarlığa oturmakla mı suçlamadılar... Herkes şunu bilsin, Türkiye'nin birliğinden, bütünlüğünden üniter yapısından taviz vermeyi aklımızın köşesinden geçirmeyi bir tarafa koyun, AK Parti buna müsaade etmedi ve asla etmeyecek.

Ama Allah aşkına birbirimize karşı saygılı olmak, demokratik standartları yükselmek, Türkiye'de akan kanı durdurmak için çabalayan bir hükümeti bu şekilde ihanetle suçlamak hangi aklın ve vicdanın sınırları içindedir. Buna vicdan müsaade eder mi? Etmemesi gerekiyor.''

Hüseyin Çelik, parti olarak Türkiye'de dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkesin kendini birinci sınıf vatandaş olarak hissetmesi için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını anlatarak, ''TRT 6'yı açtık, (Türkiye bölünecek) dediler. Niye bölünsün? Türkiye bölündü mü? Bunlar son derece insani adımlardır. Şimdi sizin Alevileri görmemeniz Alevileri yok ediyor mu? Gündüz ortasında gözünü kapatan sadece kendine gece yapar, gün ışımaya devam eder. Biz ne yaptıysak olmaz dediler. Allah'ın izniyle olacak'' şeklinde konuştu.

Muhalefet partilerini eleştiren Çelik, hükümetin gecesini gündüzüne katarak çalıştığını ifade ederek, ''Türkiye'deki yanlışlıklara AK Parti hükümeti alışmadı, halkın da alışmaması lazım'' dedi.

Türkiye'de son günlerde ''Türkiye demokratik bir Cumhuriyet mi olacak, yoksa bürokratik bir Cumhuriyet olarak mı devam etsin'' mücadelesinin yaşandığını söyleyen Çelik, ''Son günlerdeki tartışmalarda da bu var. Statükocular, statükonun değişmesini istemiyor. Biz de diyoruz ki millet, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü adına bu mücadele devam edecek'' diye konuştu.

''BİZ BELAMIZI ARAYAN BİR EKİP DEĞİLİZ''

Hukukun üstünlüğüne inandıklarını, üstünlerin hukukuna inanmadıklarını anlatan Çelik, şöyle devam etti:

''Mehmet Akif Ersoy diyor ki 'dostunu düşmanını tanımayan, bindiği dalı iyi tartmayan, gittiği istikameti iyi tespit etmeyen kişi olsun, topluluk olsun belasını bulur.' Biz belamızı arayan bir ekip değiliz. Biz halkımızın refah ve mutluluğu için çalışan, Türkiye'yi, gerçekten dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına sokmaya çalışan, demokratik standartları yüksek, cumhuriyeti demokrasi ile taçlanmış olan bir memleket haline getirmeye çalışıyoruz.

Habire CHP'liler 10. Yıl Marşı'nı okumaya devam etsin. Biz cumhuriyetin 100. yıl marşını besteliyoruz. Onlar daha 10. yılda kalmış. 2023'te Cumhuriyetin 100. yıl dönümü, yani 13 sene sonra. Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında, 81 vilayetinde üniversiteleri dal budak salmış, 500 milyar dolar ihracatı olan ve gerçekten bölgesinde yıldız, problemlerini çözmüş, darbelerden söz edilmeyen bir ülke... Biz bunun için çalışıyoruz.''

Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, AK Parti'yi kurumlarla kavga etmekle suçladığını belirterek, ''Biz yanlışın yanında olmayız. Onlara aykırı gelse bile biz hukuktan, demokrasiden ve milletten yana olacağız, her zaman milletin yanında yer alacağız. Biz milletin avukatlığını yapmaya devam edeceğiz'' ifadelerini kullandı.

''DARBE TİPİK BİR GERİ KALMIŞLIK GÖSTERGESİDİR''

Kurumlarda yanlış yapanların da olabileceğini anlatan Çelik, şöyle konuştu:

''Diyelim ki bir kurum içinde biri yanlış yaptı. Bu ordu için de, siyaset kurumu için de, iş dünyası için de, medya için de olabilir. Ordu içinde darbe hayalleri kuran biri olabilir. Onu eleştirmek onun hukuka hesap vermesini istemek orduya karşı çıkmak demek değil ordumuzu korumak, ordumuza sahip çıkmaktır. Çünkü Türk ordusuna darbe yakışmaz.

Darbeler nerede oluyor? Siz İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da darbe duydunuz mu? Nerede oluyor, Gana'da, Uganda'da sabah çavuş öğleden sonra onbaşı darbe yapıyor. Darbe tipik bir geri kalmışlık göstergesidir. Gerçek anlamda hukuk devleti, demokratik cumhuriyet, sosyal devlet, hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet... Bizim Başbakanımızın, hükümetimizin, milletvekillerimizin en büyük çabası budur.''