Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milliyetçiliği toplumun siyaset algısında merkeze çeken bir siyaset okulu haline getirdiklerini belirterek, "Bugün karşımızdaki ağır ve tahrik edici, tahammülü çok zor olan milli sorunlar karşısında Türk milliyetçileri ve ülkücü gençlik, sağduyulu, gerçekçi ve dengeli davranabiliyorsa, bu hasletlerin yerleşmesinde şüphe yok ki liderimizin etkisi çok büyüktür. 100 yıllık Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl bizlere sabır, metanet ve dikkat tavsiye etmektedir. Özellikle en hassas olduğumuz milli meselelerin tahribatı karşısında göstereceğimiz uyanıklık ve dik duruş yalnızca Türk milletinin değil, umudunu bağladığı milliyetçi hareket üzerinde oynanan oyunların ve tuzakların da boşa çıkmasını sağlayacaktır" dedi.

Eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, ölümünün 12. yıldönümünde Ankara'daki mezarı başında anıldı. Türkiye'nin dört bir tarafından gelen binlerce kişi, Türkeş'in Beştepe semtindeki mezarında toplandı.

Anma töreninde Türkeş'in oğlu Tuğrul Türke'in yanı sıra parti yetkilileri, milletvekilleri ile MHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş da hazır bulundu.

Partililerin bozkurt işareti eşliğinde anıt mezara gelen MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkeş'in kabri başında okunan Kuran-ı Kerim'i dinledi.

Ellerini açarak okunan duaya eşlik eden Bahçeli, ardından suladığı mezara kırmızı-beyaz karanfiller bıraktı. Bahçeli, Türk Cumhuriyetleri'nden gelen toprakları da Türkeş'in kabrine bıraktı. Kuran-ı Kerim okunmasının ardından Türkeş'in yanı sıra geçtiğimiz hafta helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu anısına da dua okundu.

'TÜRKEŞ'İN EN BÜYÜK ESERİ MHP'

Daha sonra partililere hitaben bir konuşma yapan MHP lideri Bahçeli, aradan geçen 12 yıla rağmen Türkeş'e olan sevgilerinin hiçbir zaman azalmadığını, aksine yaşanan siyasal olayların onu hep haklı çıkardığını söyledi.

"Dünyamızın yakın coğrafyalarının ve ülkemizin yaşamakta olduğu darboğaz ve toplumsal acılar bu bilge insanın bizlere kazandırdığı geniş ufkun, ileriyi görme kabiliyetinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Merhum Türkeş Bey, yaklaşık yarım yüzyıl önce milletimizin yine bugünkü gibi ağır buhranlarla boğuştuğu, kendi içinde bir umut aradığı dönemde ortaya çıkarak muhteşem eserlere damgasını vurmuş gerçek bir dava adamıdır. O, yürekten inandığı ve gönülden bağlandığı Türklük aşkı uğruna her türlü meşakkati göze alan ve yaşayan, çelikten iradesi ve sarsılmaz azmi hiçbir tereddüt göstermeyen tam bir inanç timsalidir. Yetiştirip emanet ettiği ülkücü gençliğiyle, vatan için fedakarlığa, milleti için göreve hazır bir siyasal kadro olan MHP, onun en büyük eseridir, bu eserle ne kadar övünsek azdır. Yüreği millet sevgisiyle çarpan cesur aydınlardan oluşan bir avuç mücadele adamının onun öncülüğünde başlattığı bu uzun yolculuk aşama aşama köklenerek, bugün vazgeçilmez bir siyasal hareket haline gelmiştir."

'MİLLİYETÇİLİĞİ, MERKEZE ÇEKTİK'

Türk milliyetçilerinin bugüne kadar çizgilerinde kırılma olmadan sınırlı siyasal hareket alanlarını genişlettiğine işaret eden MHP lideri Bahçeli, ülkücüleri yaşanan sorunlar karşısında sabırlı ve metanetli olmaya davet etti.

Üstü kapalı MHP'nin yerel seçimlerdeki oy oranına atıfta bulunan Bahçeli, partisinin Türk milliyetçiliğini merkeze çeken bir siyaset okulu haline geldiğini söyledi. Ülkücüleri milli meselelerin tahribatı karşısında uyanık olmaya da çağıran Bahçeli, şu mesajları verdi:

"Bugün karşımızdaki ağır ve tahrik edici, tahammülü çok zor olan milli sorunlar karşısında Türk milliyetçileri ve ülkücü gençlik, sağduyulu, gerçekçi ve dengeli davranabiliyorsa, bu hasletlerin yerleşmesinde şüphe yok ki liderimizin etkisi çok büyüktür. Bugün MHP, yalnızca aziz milletinin bekasını düşünen, en şuurlu ve dinamik siyasi hareket olmanın yanında milliyetçiliğin hayatın her alanına uygulanabilir bir toplum projesi ihtiyacını da, sorumluluğunu da taşımaktadır. Ne mutlu ki MHP, onun açtığı yolda

ilerleyerek ülkemizin her sorununa cevap verebilecek fikir, vizyon ve kadrolar yetiştiren, daha da önemlisi milliyetçiliği, toplumun siyaset algısında merkeze çeken bir siyaset okulu haline gelmiştir. Milliyetçiler, ülke sorunlarını aşmanın yolunun ayrılıkları derinleştirmek, kavgaları kızıştırmak, insanları birbirine düşürmekten değil; milli hassasiyetlerde uzlaşma, dayanışma ve yardımlaşma ile olacağını bilmekte ve ısrarla savunmaktadır. Ne yazık ki Türkiye'nin talihsizliği, çığ gibi büyüyerek milli

varlığımızı tehdit edecek boyutlara ulaşan beka düzeyindeki tehlikeleri durduracak milliyetçi bir iktidarın ülkeyi yönetmiyor olmasıdır. İçinde bulunduğumuz yüksek hassasiyet, tarihin ülkücü harekete kazandırdığı engin ? çıkardığı tecrübe ve 100 yıllık Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl bizlere sabır, metanet ve dikkat tavsiye etmektedir. Özellikle en hassas olduğumuz milli meselelerin tahribatı karşısında göstereceğimiz uyanıklık ve dik duruş yalnızca Türk milletinin değil

umudunu bağladığı milliyetçi hareket üzerinde oynanan oyunların ve tuzakların da boşa çıkmasını sağlayacaktır."