Avrupa Birliği’nin (AB) bazı üyelerinin çıkardığı siyasi engelleri aşamayan ve müzakere süreci durma aşamasına gelen Türkiye, mevcut sorunlara teknik boyutun eklenmeye başlamasının yarattığı gergin ortamın da etkisiyle Brüksel’e yönelik mesajlarının tonunu her geçen gün sertleştiriyor. Brüksel’de temaslarda bulunan Başmüzakereci Egemen Bağış, sürece iyi niyetle yaklaşan ancak sürekli engellenen tarafın Türkiye olduğunun altını çizerek, “Çok istiyorsa fişi AB çeksin” mesajı verdi. Avrupa Politikalar Merkezi’nde (EPC) konuşan Bağış, AB’nin “Avrupa’nın gürbüz adamı” olan Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu belirterek “Son 50 yıldır Türkiye’yi masadan kaldırma girişimleri hep oldu. Türkiye’yi vazgeçirmek için çok çaba harcandı. Fişi çeken biz olmayız. Bu zevki Avrupalılara bırakırız” dedi.

Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tarihinde vize, başlıklar, terörle mücadele, zirvelere davet ve Kıbrıs gibi konularda yaşananlara bakıldığında sürece iyi niyetle yaklaşan tarafın kim olduğunun anlaşılacağını söyleyen Bağış, “Top her zaman aday ülkenin sahasındadır fakat hızlı bir oyun kararlılığına sahipken umudumuz odur ki ortaklarımız da oyunu engellemek yerine iyi paslar atsın” dedi. Dış politika ve ekonomi alanındaki gelişmeler nedeniyle “özgüven patlaması” yaşayan Türkiye, son dönemde AB’nin tavrından duyduğu rahatsızlığı son derece net ve en üst düzeyde dile getiriyor.

Gül de uyardı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir süre önce Newsweek dergisi için kaleme aldığı makalede, “Biz artık AB kapısında yalvaran uysal bir ülke değiliz” ifadesini kullanması, ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesinde dün yayımlanan demecinde, “adaylığın stratejik bir tercih olduğunu ancak dünyanın AB’yle bitmediğini” söylemesi Ankara’nın içinde bulunduğu bıkkınlık halini göstermesi açısından önemli.

Başlık gerginliği

Gerginleşen ortamda, açılamayan rekabet başlığının da payı oldu. Türkiye, AB Komisyonu’nun haziran ayında bu başlık için yapılan görüşmelerde belirlenen ilkelere uymamasından ve yeni taleplerde bulunmasından yakınırken, Komisyon’un gıda güvenliği ve çevre gibi zorlu başlıklar için gösterdiği esnekliği şu ana kadar bu başlık için göstermemesi sıkıntı yarattı. Ankara, bu yaklaşım karşısında geçtiğimiz aylarda “Açmazsanız açmayın” mesajıyla AB’ye rest çekti. Sorun dün Bağış’la AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin görüşmesinde masaya yatırıldı. Durumdan duyulan rahatsızlık Füle’ye aktarılırken, Türkiye’nin gerekli adımları attığı ve bu başlığın Macaristan Dönem Başkanlığı’nda açılmasının Ankara için olduğu kadar Brüksel için de önem taşıdığı mesajı verildi. Füle sorunun aşılması için çaba gösterme taahhüdünde bulundu.