Türkiye Bonzai ile savaşıyor!
BMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, bonzainin yapımında kullanılan 300 çeşit sentetik maddenin sınıflandırılarak yasaklanması için çalışma yürütüldüğünü söyledi.Ünüvar, sentetik uyuştur
BMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, bonzainin yapımında kullanılan 300 çeşit sentetik maddenin sınıflandırılarak yasaklanması için çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Ünüvar, sentetik uyuşturucunun 15-64 yaş arasındaki herkesi ilgilendiren ciddi toplumsal sorun olduğunu vurguladı.
Türkiye'de uyuşturucu sorunlarını takip eden kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları bulunduğunu ifade eden Ünüvar, hükümetin, uyuşturucuyla mücadelede ciddi çalışma yürüttüğünü belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 2013'ün sonunda Ulusal Uyuşturucu Strateji Belgesi yayımlandığını anımsatan Ünüvar, "Bu belge çerçevesinde Bakanlıklara, Diyanet İşleri Başkanlığına, RTÜK'e, TRT'ye önemli görevler yüklenmişti. O strateji belgesinde bir ulusal uyuşturucu eylem planı yapılması öngörülmüştü" dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İçişleri Bakan Efkan Ala, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katıldığı toplantı gerçekleştirildiğini, Sağlık Bakanlığı'nda düzenlenen bu toplantıya kendisinin de eşlik ettiğini belirten Ünüvar, "Burada 6 bakan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşar yardımcılarından bir kurul oluşturuldu. O komisyonda bir çalışma başlattık. Yeşilay'dan da temsilci katıldı" ifadelerini kullandı.
Toplantıda, kurumların Ulusal Uyuşturucu Strateji Belgesi'nde tanımlanan konularla ilgili neler yaptığının, bundan sonra neleri, nasıl yapacağı konusunun ele alındığını anlatan Ünüvar, burada bonzai ile mücadelenin de gündeme geldiğini söyledi.
Bonzainin, son günlerde gündeme daha sık gelen, medyanın belki de istemeyerek teşvik edici dille sunduğu konu olduğuna dikkati çeken Ünüvar, şunları kaydetti:
"Bonzai, esasında sentetik kannabinoid dediğimiz uyuşturuculardan biri. Tek bir çeşit değil, yaklaşık 300 çeşit uyuşturucu. Esrar algısı oluşturulmaya çalışılan, uyuşturucu tacirleri tarafından laboratuvar ortamında üretilen, farklı bitki yapraklarına emdirme, damlatma şeklinde uyuşturucu haline getirilen, toplumda özellikle genç nesilde bağımlılık yapması için küçük miktarlarda alıştırmak yoluyla kullanımına başlanan tehlikeli bir uyuşturucu türü. Bu konuyla ilgili esasında şöyle bir çalışma yapıyoruz, Erken Uyarı Sistemi Ulusal Çalışma Grubu diye bir grup var. Türkiye'de uyuşturucuyla ilgili Avrupa Birliği nezdinde irtibat noktası, TUBİM dediğimiz Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi, İçişleri Bakanlığı'nda, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na bağlı bir şube müdürlüğü. TUBİM çerçevesinde Erken Uyarı Sistemi Ulusal Çalışma Grubu, Sağlık Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi aracılığıyla bu 300 çeşit uyuşturucuyla ilgili ana sınıflandırma yapıp, Bakanlar Kurulu'ndan uyuşturucu olduğuna dair bir karar çıkartılarak yasaklanmasına ilişkin çalışma yürütülüyor."
Sentetik kannabinoidler olarak adlandırılan grup içerisinde yer alan bu moleküllerin Türkiye'de ilk kez 2010 ortalarına doğru görülmeye başlandığını ifade eden Ünüvar, şu bilgileri verdi:
"Söz konusu sentetik kannabinoidler, ilk olarak ülkemizde 2011 yılında 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun kapsamına alınmıştır. Bonzai olarak bilinen sentetik kannabinoid grubundan çok sayıda maddeyle ilgili ilk olarak 13 Şubat 2011'de Resmi Gazetede Bakanlar Kurulu Kararı yayımlandı. O tarihten bugüne kadar toplam 180 psikoaktif madde Bakanlar Kurulu kararlarıyla 2313 Sayılı Kanun kapsamına aldırılmıştır. Bu maddelerden 52'si sentetik kannabinoiddir ancak yeni moleküllerin çok kolaylıkla ortaya çıkması ve bunların tespit edilerek yasa kapsamına alınması aşamasında bazı gecikmeler yaşanabilmektedir. Dolayısıyla bu yeni maddelerin ucuna bir karbon veya tuz eklenmiş mi, çıkarılmış mı, buna bakılmadan ana çatıyı oluşturan temel moleküller sınıflandırılıp, bunların toplu halde yasa kapsamına alınması sağlanacak."
Ünüvar, konunun sadece kaçakçılık boyutuyla sınırlı olmadığını, herhangi bir uyuşturucunun yasaklanmasıyla işin bitmediğini vurgulayarak, "Nihayetinde bu uyuşturucunun bir kullanım oranı var. Resmi rakamlara göre, 15 ile 64 yaş arasında Türkiye'de, ömründe bir kez deneme maksadıyla da olsa uyuşturucu kullanım oranı yüzde 2,7 civarında" diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin, bu konuda ilkokul çağındakilere yönelik anket yürüttüğünü anlatan Ünüvar, gelecek yıl martta Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve TUBİM'le bu anketin Türkiye'de de gerçekleştirileceğini, okul çağındaki çocuklarda net rakamların ortaya çıkarılacağını aktardı.
- "Maksadımız, uyuşturucu kullanım oranlarını düşürmek"
Uyuşturucu kullanan kişilerin tedavi ve rehabilitasyonu, iş ve meslek edindirilmesi boyutunun da önem taşıdığına dikkati çeken Ünüvar, şöyle devam etti:
"Uyuşturucuyu kullanmış, bağımlı olmuş, hapse girmiş, dışarı çıkmış gençlerimizi toplumla bütünleşme adına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ve İŞKUR Genel Müdürlüğümüz, onların iş ve meslek edinmesiyle ilgili ciddi çalışma yürütüyor. Maksadımız, uyuşturucu kullanım oranını düşürmek, kullanım riski taşıyan geçlerimiz açısından bu ihtimali ortadan kaldırmak. Öyle veya böyle uyuşturucu kullanmaya başlamış gençlerimizi de toplumla bütünleştirerek onları uyuşturucu illetinden uzaklaştırmak. Toplumu bu anlamda bilgilendirmek. Aileleri işin içine katmak. Sivil toplum ve meslek örgütlerini, diyaneti, medyayı, RTÜK'ü işin içine katarak, uyuşturucuyla ilgili topyekün bir mücadele için onları daha aktif hale getirmek arzusundayız."
Ünüvar, müsteşar yardımcılarıyla yürüttükleri eylem planını içeren çalışmayı 7 bakana sunacaklarını, çalışma bittikten sonra uyuşturucuyla mücadeleye yeni ivme kazandırmış olacaklarını sözlerine ekledi.