Türkiye'de 110 bin ton bal üretildi
Orman Genel Müdürlüğünün "Bal Ormanları Eylem Planı" kapsamında verdiği destekle 2010'da 5,6 milyon olan kovan sayısı bu yıl itibarıyla 8 milyona yükseldi.
Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) uyguladığı "Bal Ormanları Eylem Planı", Türkiye'de hem kovan sayısını hem de bal üretimini artırdı. 2010 yılında 5,6 milyon olan kovan sayısı bu yıl itibarıyla 8 milyona, bal üretimi de 81 bin tondan 110 bin tona yükseldi.
OGM'den edinilen bilgiye göre, dünyanın en büyük bal üreticileri arasında yer alan Türkiye'de sürdürülebilir üretim için çalışmalar yapan kurum, pek çok bölgede "bal ormanları" kurmaya devam ediyor.
Ülke genelinde 75 bin 274 hektarlık alanı arıcıların kullanımına açan OGM, çam balı konusunda dünya rezervini elinde bulunduran başta Muğla olmak üzere Türkiye'nin her bölgesinde toplam 585 bal ormanı oluşturdu.
Türkiye'deki bal üretiminin ham piyasa değeri 450 milyon doları bulurken yaklaşık 150 bin hane arıcılıkla ek gelir sağlıyor. Bu üretimin katma değerinin ise yaklaşık 1 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor.
OGM, 2023'te yıllık 40 bin tonu çam balı olmak üzere bu ürünün üretimini 125 bin tona, bal ormanı sayısını da 720'ye çıkarmayı hedefliyor.
Bal konusunda ekolojik dengeyi koruyarak, sürdürülebilir üretimi sağlamak ve özellikle orman köylüsüne gelir sağlamak için kurumun 2010'da yürürlüğe konulan "Bal Ormanları Eylem Planı" sayesinde üretimde önemli artış sağlandı.
2013-2017 yıllarında uygulaması gerçekleştirilen ve daha sonra 2018-2023 dönemini kapsayacak şekilde geliştirilen proje sayesinde, 2010 yılından 2020 yılına kadar kovan sayısı yaklaşık 5,6 milyondan 8 milyona, bal üretimi ise 81 bin tondan 110 bin tona yükseldi.
Kurum, son 2,5 yılda 17 bin 998 hektar alanda 167 bal ormanı tesis ederek arıcıların kullanımına sundu. Söz konusu tesislerin gideri için 13,5 milyon lira ve bal ormanı bakım gideri için de 2,5 milyon lira harcama yapıldı. Son 10 yılda bal ormanları tesis ve bakım gideri toplamda 48,5 milyon lirayı buldu.
Bal üretiminin yüzde 85'i ormanlardan sağlanıyor
Doğadaki çok sayıda türün varlığını devam ettirmesinde, böylece bitki gen kaynaklarının sürekliliği ve çeşitlenmesinde, biyolojik çeşitliliğin korunmasında arıların önemli işlevleri olduğundan, kestane, ıhlamur, akasya, orman gülü, ahlat gibi orman ağaçları ve orman sayılan alanlardaki otsu bitkiler ve çiçekler de dikkate alındığında toplam bal üretiminin yüzde 85'i buralardan elde ediliyor.
Bal ormanları oluşturulmasının ekonomik olduğu kadar ekolojik yararı da görülüyor. Ormanların, yaklaşık yüzde 50'si bozuk bir yapıya sahip bulunuyor. Bal ormanlarının kurulmasıyla bozuk alan miktarı azaltılırken, bitki örtüsünün gelişmesiyle de topraklar erozyona karşı korunmuş oluyor.
Arıcılık için elverişli alanlar
Ormandan yararlanarak arıcılık faaliyeti yürütecek kişilerin, bulundukları yere bağlı orman bölge müdürlüklerine başvuru yapması gerekiyor.
Bal ormanları kurulmadan önce söz konusu alanda flora ve vejetasyon çalışması yapılıyor ve arıcılık için elverişli nektar ve polenli bitki yoğunluğu belirleniyor. Daha sonra bu bilgilere göre ne kadar ekim/dikim ihtiyacı olduğu tespit ediliyor. Bu sayede bal ormanına konuşlandırılacak arı kolonisi sayısı yaklaşık olarak hesaplanıyor.