’’Türkiye’nin yeni bir muhalefeti olmuştur’’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın siyasi bir aktör gibi değerlendirmeler yaptığını ve siyasi polemiklere girdiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne böylesi bir üslubun yakışmadığını söyledi. Bozdağ, “Anayasa Mahkem
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç’ın siyasi bir aktör gibi değerlendirmeler yaptığını ve siyasi polemiklere girdiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne böylesi bir üslubun yakışmadığını söyledi. Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın bu açıklamaları gösteriyor ki Türkiye’nin yeni bir muhalefeti olmuştur” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 52. yıldönümü kutlamalarında AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın yaptığı açıklamayı eleştiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kimsenin yargı üzerinde vesayet kurma hakkı ve yetkisi olmadığını, AYM’nin veya AYM Başkanı’nın da yasama, yürütme ve yargı üzerinde vesayet etme organı gibi hareket etme hak ve yetkisi bulunmadığını söyledi.
Yasama yetkisinin, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak yetkisinin TBMM’ye ait olduğunu ve bu yetkinin devredilemeyeceğini söyleyen Bekir Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi Başkanı dahil hiç kimse bu yetkiyi ve görevi sorgulayamaz ve hafife alamaz. Bütün sorunların görüşüleceği ve çözüleceği yegane adres de TBMM’dir. Yürütme yetki ve görevi ise Bakanlar Kurulu’na aittir. Yürütme ve yargı organları TBMM’nin yaptığı anayasa ve yasalara uymak ve bunları uygulamakla görevlidir. Anayasa Mahkemesi’ni kuran da, Anayasa Mahkemesi Kanunu’nu çıkartan da TBMM’dir. Türkiye’de hiçbir kişi makam veya merci, millet iradesinin tecelli ettiği TBMM’nin üzerinde değildir. Bundan sonra da olmayacaktır. Millet her zaman iradesine sahip çıkmıştır, hiç şüpheniz olmasın bundan sonra da kararlılıkla sahip çıkmaya devam edecektir. Türkiye bir hukuk devletidir, hukuk devletinde herkes hukukun içinde hareket etmekle mükelleftir. Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve TBMM içtüzüğünün Anayasa’ya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetlemek ve bireysel başvuruları karara bağlamaktır. Anayasa Mahkemesi’nin yasama, yürütme, adli ve idari yargı görevi yoktur. Yargının tarafsız ve bağımsız olması, hukuk devletinin ve demokrasimizin teminatıdır. Bugüne kadar yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamak için mücadele ettik. Yaptığımız anayasal ve yasal düzenlemelerin yegane hedefi bunu sağlamaktır. Yargının bir ideolojinin, bir siyasi fikrin, bir dinin, bir ırkın, bir mezhebin veya bir mensubiyetin arka bahçesi olmasına hiçbir zaman rıza göstermedik. Bundan sonra da rıza göstermemiz mümkün değildir. Dünde yargı üzerindeki vesayetlere, yargı içindeki ayrışmalara ve gruplaşmalara karşıydık, bugün de karşıyız. Bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. 2010 Anayasa değişikliği bu iradenin bir sonucudur. Bu değişiklik yargının bir ideolojinin arka bahçesi olmaktan çıkartılıp başka bir ideolojinin arka bahçesi olması için asla yapılmamıştır” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın sadece siyaset kurumunu eleştirmekle kalmadığını, aynı zamanda ilk derece mahkemelerinde görev yapan hakim ve savcılar ile Yargıtay ve Danıştay’ı da eleştirdiğini söyleyen Adalet Bakanı Bozdağ, “Kendisi dışındaki yargı organlarına ve yargı görevi yapanlara dönük eleştirileri yargı organlarımızın topluma sunduğu adaletin seviyesinin düşüklüğü olarak takdim etmiştir. Öte yandan temyiz mahkemesi olmadığı halde Anayasa Mahkemesi’nin temyiz mahkemesi gibi algılanmasından övünç duyduğunu ifade etmiştir. Böylelikle kendisi dışındaki yargı organlarını ve bu organlarda görev yapan yargı mensuplarını da rencide etmiştir. Anayasa Mahkemesi ilk derece mahkemelerin üzerinde bir temyiz mahkemesi değildir. Yargıtay ve Danıştay üzerinde de asla bir süper temyiz mahkemesi değildir. Bunun aksine düşünmek ve savunmak hukuk sistemimize, insanımızın yargıya olan güvenine ve adalete olan inancına zarar verir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 148. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde yer alan ‘başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır’ kuralını Twitter kararı ile alenen çiğnemiştir. Mahkeme başkanının kararın arkasında durması, Anayasa’nın yoruma dahi ihtiyaç olmayan bu hükmünün ihlal edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’nın kuralına uymasını istemek, açık kurala uymama halinde de kararı eleştirmek herkesin en doğal hakkıdır. Kaldı ki konuşmada bahsedilen istisnalar ile AİHM kararlarında sözü edilen istisnaların Twitter kararı ile hiçbir somut irtibatı bulunmamaktadır” diye konuştu.
Türkiye’de yeni bir muhalefetin doğduğunu belirten Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın bu açıklamaları gösteriyor ki Türkiye’nin yeni bir muhalefeti olmuştur. Belli ki ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partileri boşluğu dolduramamıştır. Anayasa Mahkemesi Başkanımız bu boşluğu doldurmaya niyetlenmiş görünmektedir. Muhalefet partilerimiz için hayırlı olsun” şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ, “Haşim Kılıç’ı istifaya davet ediyor musunuz?” şeklindeki soruya “Benim böyle bir çağrım yok, kendi takdiridir. Emekliliğine 10 ay gibi bir zaman var” diyerek cevap verirken, bu açıklamayı neden Meclis’te yaptığının sorulması üzerine, “Yapılan açıklama hem yargıya hem yürütmeye hem yasamaya karşı büyük eleştiriler içeriyor. Esasında Meclisi yok sayan, yargıyı yok sayan, yürütmeyi yok sayan, bunların üzerinde Anayasa Mahkemesini sadece hak ve adalet dağıtan, sorun çözen bir merci olarak takdim eden bir anlayışa en doğru cevabı milletin iradesinin tecelli ettiği Meclis’ten vermek olduğuna inandığım için burada açıklama yapmayı uygun gördüm” dedi.
Bu açıklamayı yapmadan önce Başbakan Erdoğan ile bir istişare yapıp yapmadığını açıklayan Bozdağ, "Sayın Başbakan kendi düşüncelerini ifade edecektir. Bunlar benim düşüncelerim, benim açıklamalarım. Sayın Başbakanımızın değerlendirmeleri olursa onu hep beraber görürüz. Ben Adalet Bakanı sıfatı ile bu açıklamayı yapıyorum" ifadelerini kullandı.
Haşim Kılıç’ın “Kimse bu sözlerimin arkasında bir şeyler aramasın” ifadelerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Sayın Kılıç, bir siyasi aktör gibi konuştu. Gündemde olan bütün siyasal konulara bir hukuk adamı kimliği ile değil, adeta bir siyasetçi kimliği ile her ayrıntıda polemiğe girdi, her ayrıntıya ilişkin cevaplar verdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı’na Türkiye’nin siyasal gündemine ilişkin değerlendirmeler yapmak, siyasetçilerin yaptığı açıklamalara muhalefet partisi edasıyla cevap yetiştirmek yakışmaz. Doğru da olmamıştır, uygun da düşmemiştir. Davet ettiği insanları mahkeme başkanı kendi belirler. Yasada da düzenlemeleri var, davet ettiği kişilerle konuşabileceği her hususu uygun mekanlarda pekala konuşulabilir. Siz evinize birilerini davet ediyorsunuz, sonra onlara olmadık ifadelerle hitap ediyorsunuz, bu Türk toplumunun değer yargılarıyla da bağdaşmaz, Anayasa Mahkemesi’nin yüksekliğiyle de, nezaketiyle de bağdaşmaz” açıklamasında bulundu.
“Siz evinize davet ettiğiniz misafirlerinize bir saygı ile hitap ile mükellefsiniz. Onlara o evin gereklerine uygun davranmakla mükellefsiniz. Ben bugüne kadar Anayasa Mahkemesi Başkanlarının açıklamalarını dinledim, geçmişte de pek çok Anayasa Mahkemesi Başkanı değerlendirmeler yaptılar, bizim katılmadığımız çok açıklama yaptılar ama hiçbirisi nezaketini bu düzeye düşürmedi” ifadelerini kullanan Bekir Bozdağ, ’gayri milli’ açıklamalarına Haşim Kılıç’ın verdiği cevabı değerlendirerek, “Hukuki bir değerlendirme yapmamıştır. Siyasi bir aktör gibi siyasi değerlendirmeler yapmıştır, siyasal polemiklere girmiştir. Bir takım imalarda, açık ithamlarda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi’ne böylesi bir üslup ile konuşmak yakışmamıştır, uygun da düşmemiştir. Öyle zannediyorum ki, Sayın Kılıç emekliliğine yakın bir süre kaldığı için herhalde yani arayışlar içinde, umarız kendisi yeni arayışlarını bulabilir, muhalefet boşluğu var şuan da, muhalefetin yetki ve görevlerini Sayın Kılıç şuan da üzerine almış durumda. CHP, diğer partiler ne der onlara sormak lazım, biz iktidarız” dedi.