Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Rus istihbaratının PKK'ya emir vererek Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflere kimyasal silah verdiği iddialarıyla ilgili, bu tür bir ilişkinin gerçeği yansıtabileceğini belirterek,  "Rusya, İran ve Esad Suriyesi, Türkiye'yi bölgede durdurabilmek için PKK'yı en önemli araçlardan biri olarak görmektedir" dedi.

Haber Türk gazetesinde "Yalanın talimatı Rusya'dan" başlığıyla verilen haberde "Rus istihbaratının PKK'ya emir vererek, Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflere kimyasal silah verdiği haberinin yayılmasıyla" ilgili iddiaları içeren bilgilere yer veriliyor. Haberde, söz konusu bilgiye Türk istihbarat birimlerinin "PKK'nın üst düzey iki yöneticisi arasında geçen eylül ayı başlarında gerçekleşen görüşmede ulaşıldığı ve görüşmede Rus istihbarat yetkililerin PKK'nın Suriye sorumlularına "Türkiye'nin muhaliflere kimyasal silah verdiği' şeklinde yalan haber yaptırılması için baskı yaptığı" iddiaları yeralıyor.

Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Laçiner, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Rus yasalarına göre PKK'nın bir terör örgütü olmamasının Moskova'nın örgüte bakışı açısından oldukça önemli olduğuna dikkati çekti. Laçiner, "Kurulduğu tarihten bu yana PKK ile Rusya ile arasında sıkı bir ilişki vardır. Gerek Suriye'deki üslerinin olduğu dönemde gerek daha sonrasında silah aktarımına kadar çeşitli işbirlikleri olmuştur. Özellikle Çeçenistan'da silahlı hareketler çoğalınca Türkiye'de de PKK'ya Rusya sempatisi artmıştır. Şu anda ise Rusya, İran ve Esad Suriyesi, Türkiye'yi bölgede durdurabilmek için PKK'yı en önemli araçlardan biri olarak görmektedir" diye konuştu. Türkiye'de etnik ve mezhepsel temelli sorunların artması halinde Türkiye'nin Suriye'de durdurulabileceğinin düşünüldüğü yorumunu yapan Laçiner, "O nedenle PKK'nın Türkiye'nin dışına çıkması veya  terörün Türkiye'de azalması ihtimali İran'ı ve Rusya'yı çok endişelendirmektedir. Onlar bu süreci tersine çevirmenin çabası içerisinde oldular ve oluyorlar. O bağlamda bu iddia hiçbir şekilde uzak bir ihtimal değildir" değerlendirmesinde bulundu.

"Bir şey deşifre olmuşsa bu bir daha yapılamaz"

Galatasaray Üniversitesi İktidasi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu ise Rusya'nın PKK ile eskiden bağlantıları olduğunu hatırlatarak, "Bugün de bağlantılarını kestiler diyebilmemiz için önemli bir neden yok. Dolayısıyla PKK'nın tümünü diyemem ama örgütün bir kısmı bu türlü istihbarat faaliyetlerinin yürütülmesine katkı sağlıyor olabilir" dedi.

Dedeoğlu, şunları kaydetti:

"Rusya'nın PYD ile de ortak çalışması akıl dışı bir durum değil. El Nusra ile mücadele ediyorlar. Böyle üçlü bir mekanizma normal. Ama Türkiye'yi bu işin tamamen dışına atmak gibi bir istihbarat dayanışması varsa bu deşifre olduktan sonra bunun devam etmesi çok zor. Bir şeyin yapılmış olmasından çok onun ortaya dökülmesi önemlidir. Bir şey deşifre olmuşsa bu bir daha yapılamaz. Ülkeler arası bir kriz çıkarmamaya çalışacaklardır."