MARDİN’de 2003 yılında 12 yaşındaki N.Ç.'nin, aralarında kamu görevlilelerinin de bulunduğu 31 kişinin tecavüzüne uğradığı gerekçesiyle açılan davada, 7 yıl sonra karar çıktı. Tümü tutuksuz yargılanan 33 sanıktan 28’ine 9 yıl ile 8 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. 4 sanık beraat etti, 1 sanığın dosyası ayrıldı.

Mardin’de 2003 yılında N.Ç.’ye 31 kişinin tecavüz ettiği, 2 kadının da erkeklere pazarladığı gerekçesiyle açılan davanın bugün 35'inci duruşması yapıldı. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan 33 sanık katılmazken, sanık ve müdahil avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının esas hakkında savunmalarını aldıktan sonra, 4 sanık hakkında beraat kararı, 1 sanığın dosyasını da akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için ayırdı.

Mahkeme, o dönem Kızıltepe Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü olan R.S, Mardin İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli yüzbaşı E.E.’nin de aralarında bulunduğu 26 sanığa ‘Cinsel istismarda bulunmak’ gerekçesiyle 8 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis cezaları verdi. Duruşmada N.Ç’yi erkeklere para karşılığı sattığı gerekçesiyle yargılanan Emine Akyol ve Türkan Temel’e 6 yıl ceza verdi. Mahkeme daha sonra N.Ç.’nin yaşının 18’den küçük olması nedeniyle kadın sanıklarını cezalarını yüzde 50 artırarak, 9 yıla çıkardı.

Duruşmanın ardından N.Ç.’nin avukatı İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, gazetecilere kararı değerlendirdi. Davada karar çıkmasına sevindiklerini belirten Yalçındağ, ancak verilen cezaları komik bulduklarını söyledi. Davaya temyize götürmek için hemen gerekli başvuruyu yaptıklarını anlatan Yalçındağ, şöyle dedi:

“Sizler de yakından takip ediyorsunuz. Gerçekten bu dosyanın toplumsal dava olduğunu, sonuçlarının önemli olduğunu buradan çıkacak kararların adil olup olmayışına göre son derece önemli olduğunu her fırsatta belirttik. Biraz önce karar verildi. Karardan çok da memnun olduğumu söyleyemem. Çünkü alıkoymak suçundan zaman aşımına uğratıldı dosya. Oysa ki biz diyoruz ki bir çocuk 15 yaşının altındaysa onun rızası söz konusu olamaz, böyle bir yönelim için. Irza geçmek anlamında da bir çok sanık bakımından ciddi indirimlere gidildi. Bu da bizim mütalaya karşı verdiğimiz beyanların dışında bir karardı. Tecavüzün bir insanlık suçu olduğunu bir kez daha vurgulamak ve hatırlatmak istiyorum. Bu nedenle de mağdurun bütün insanlık ailesi olduğu için bizlerin gerçekten adalet duygusu biraz daha onaracak daha adil bir karar çıkmasını bekliyorduk. Maalesef olmadı. Biz temyiz edeceğimize dair bir dilekçe sunduk. Ayrıntılı temyiz dilekçesini bir hafta içerisinde basına duyuracağız.”


CİDDİ İNDİRİMLERE GİDİLDİ
Yalçındağ, kararda ciddi indirime uğrayan sanıklar olduğunu belirterek, “Beraat alanlar da var. 4 tane beraat olan var. 1 yıl sekiz ay ceza alanlar var, 4 yıl 6 ay var, 5 yıl var. Değişik cezalar var. Sanıklardan Gerekçeli karar çıktığında daha daha ayrıntılı anlatacağız. Çok da memnun kaldığımız bir karar değildi. Biz daha caydırıcı olmasını bekliyor. Bizim hukuk mücadelemiz devam edecektir” dedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Mardin’de 2003 yılında o tarihte 12 yaşında olan N.Ç., 28 kişinin tecavüzüne uğradı. Tecavüzle ilgili aralarında yüzbaşı, kaymakamlık yazıişleri müdürüne, ilköğretim okulu müdür yardımcısından, mahalle muhtarının da bulunduğu 28 şüphelinin yargılanması Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nde 24 Şubat 2003 tarihinde yapılan gizli celse ile başladı.

Davanın ilk duruşmasına, tutuklu 28 sanık, N.Ç, babası Süleyman Ç. ile birilkte katıldı. Savcının toplumun genel ahlak yapısı, kamu güvenliği, mağdurun yaşının küçük olması ve sanık sayısının fazlalığı nedeniyle duruşmanın gizli yapılması yönündeki talebi mahkeme heyetince oybirliğiyle kabul edildi.

Davada tutuklu yargılanan 26 erkek hakkında TCK’nın 414/1 sayılı ‘Irza geçmek’ ve TCK 430/1 sayılı ‘Küçüğü kaçırmak, alıkoymak’ suçlarından 5 ila 10 yıl, Türkan Temel ve Emine Akyol’un da 430 ve 435’nci maddelerine göre 2 ila 10 yıl arasında hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

N.Ç.yi pazarladığı öne sürülen Emine Akyol, N.Ç.’nin kızının arkadaşı olduğunu; kaçıp evlerine geldiğini ve eve dönmesi için de telkinde bulunduğunu söylemişti. Türkan Temel ise ifadesinde evli ve çocuk sahibi bir kadın olduğunu, fuhuş yapmadığını, N.Ç.’yi de tanımadığını iddia etmişti.

DÖNEMİN ADALET BAKANI ÇİÇEK’E MEKTUP GÖNDERMİŞTİ
Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e bir mektup gönderen N.Ç. yaşadıklarını anlatarak kendisine tecüvüz ettiğini ileri sürdüğü kişilerin serbest bırakıldığını söylemişti. Bakan Çiçek başta olmak üzere tüm devlet erkanı davaya sahip çıktı. N.Ç., olayın ortaya çıktığı 2003 yılında, ailesinin yanından alınarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi.

TEHDİT EDİLEN SHÇEK VE DİĞER AVUKATLAR KATILMADI
Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2003 yılında başlayan davaya, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) müdahil oldu. İlk duruşmayı SHÇEK avukatı Mehmet Ulus, Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu üyeleri, Avukat Meral Danış Beştaş çok sayıda arkadaşıyla takip etti. Sanıkların Mardin ve ilçelerinde etkili ve aşiretlere bağlı kişiler olması nedeniyle davaya giren avukatların tehdit edildiği ve bu yüzden duruşmalara katılmadığı iddia edildi. SHÇEK de aradan geçen 7 yıl boyunca görülen tüm duruşmalara ise mazeret bildirerek katılmadı.

DURUŞMA SANIKLARIN İSTEDİĞİ GİBİ DEVAM ETTİ
Mardin Ağır Ceza Mahkemesi, önce kimliğinde 12 yaşında görünen N.Ç.’yi Adli Tıp Kurumu’na kemik yaşı tespiti için gönderdi. Adli Tıp Kurumu’nun yıllar sonra mahkemeye gönderdiği raporda, N.Ç.’nin kemik yaşının 15 olduğunu belgeleyince sanıklar için istenilen cezada da indirim yapıldı.

7 YIL ARANAN 2 SANIK BULUNAMADI
Mahkeme heyeti, N.Ç.’nin kendisine fiili livata yoluyla tecavüz ettiğini iddia ettiği 2 sanığın akli dengelerinin yerinde olup olmadığının tespiti için adli tıpa ve bulunması için de Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazdı. Ancak aradan 7 yıl geçmesine rağmen aranan 2 sanık adreslerinde bulunamadı. Mardin Emniyet Müdürlüğü 2 sanığı bulamaması ve tehdit edilen SHÇEK avukatı ile diğer avukatların yargılamalara katılmaması nedeniyle davada hiçbir gelişme sağlanamadı.

N.Ç. BULUNAMADI
Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirilen N.Ç. ise en son İstanbul’daki Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi. 1990 doğumlu olan N.Ç., 18 yaşına girdiği 2008 yılında ise Kurumdan çıkarıldı. İstanbul’da tek başına kalan N.Ç., töre ve namus duygusuyla öldürülme korkusu nedeniyle memleketi Mardin’e gelmedi ve davayı da bu yüzden takip edemedi. Aradan geçen iki yıl içinde ise kimse N.Ç.’den haber alamadı. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi, 2 yıl önce İstanbul Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazarak N.Ç’nin ifadesinin alınmasını istedi. Mahkemenin talebiyle Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü de N.Ç.’yi aradı ancak hiç bir adreste bulamadı.

POLİS KORUMASINDA MARDİN’İ TERKETTİK
Dönemin Diyarbakır Baro Kadın Komisyonu üyesi BDP Hukuk Danışmanı Avukat Meral Danış Beştaş, ilk duruşmada sanık yakınlarının sözlü tehditlerine maruz kaldıklarını ve duruşma sonrası Mardin’i polis korumasında terk ettiklerini söyledi.