Valilik Susuzluğa El Attı
Ankara Vali Vekili Celal Ulusoy, su yönetiminden DSİ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sorumlu olduğunu ifade ederek, Su kesintileri konusunda ilgili birimlerin tedbiri önemlidir. Gecikmiş tedbir sıkıntı yaratır. Yaşanan manzara öyle gösteriyor dedi.U
Ankara Vali Vekili Celal Ulusoy, su yönetiminden DSİ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sorumlu olduğunu ifade ederek, Su kesintileri konusunda ilgili birimlerin tedbiri önemlidir. Gecikmiş tedbir sıkıntı yaratır. Yaşanan manzara öyle gösteriyor dedi.
Ulusoy, yaptığı açıklamada, valilik olarak, vatandaşların her konuda, rahat ve huzurlu yaşamaları için hassasiyet gösterdiklerini belirterek, su kesintileri konusunda şikayetler aldıklarını söyledi.
Suyun, beslenmenin de ötesinde en temel gereksinimlerin başında geldiğini ifade eden Ulusoy, Ankara'nın engebeli yapısı dolayısıyla, üst kotlardaki semtlere hala düzenli olarak su gelmediği yönünde bilgi aldıklarını belirtti.
Bu sorunun yaşanmaması için DSİ ve belediyenin yerinde ve zamanında önlem alması gerektiğini bildiren Ulusoy, Su yönetiminden DSİ ve belediye sorumludur. Su kesintileri konusunda ilgili birimlerin tedbiri önemlidir. Gecikmiş tedbir sıkıntı yaratır. Yaşanan manzara öyle gösteriyor dedi.
Vatandaşların susuzluk konusundaki tepkisini, taşkınlık haline getirilmediği sürece normal karşıladıklarını ifade eden Ulusoy, özellikle kırsal kesimden gelen vatandaşların gürül gürül akan suya alışkın oldukları için kent kültüründe zaman zaman yaşanabilen su kesintilerine, ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için normalden daha fazla tepki gösterebildiklerini kaydetti.
KIZILIRMAK'TAN SU GETİRİLMESİ
Ulusoy, okulların zamanında açılmasının tahmin edildiğini ve su deposu olmayan okullara depoların Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağını ifade etti.
Kızılırmak'tan Ankara'ya su getirilmesinin ileriye yönelik riski bulunduğunu kaydeden Ulusoy, Çünkü dereler eskisi gibi akmıyor. Kaynak uzun vadede yetersiz kalabilir. Gerede Projesi'nin devreye girmesi ve yeni su kaynaklarının bulunması zorunludur. DSİ ve Büyükşehir Belediyesi bu konuda çalışıyor diye konuştu.
Küresel ısınma nedeniyle İç Anadolu Bölgesinin su kaynaklarının azaldığını ve su kesintilerinin gündeme geldiğini ifade eden Ulusoy, şunları kaydetti:
Yaşanan tabloyu afet durumu diye tanımlamak zor olsa da, sıkıntı var. Tedbir alınmazsa, 30 yıl içinde ileriye yönelik, çölleşme ve afet durumu düşünülebilir. Suyun alternatifi yok. Ocak-Şubat ayında daha önceki yıllarda bölgeye kar yağarken, artık yağmura tanık oluyoruz. Kar olacak ki, su kaynakları dolacak ve beslenecek.
YER ALTI KAYNAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Yer altı su kaynaklarının iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Ulusoy, kuyu açılırken özellikle DSİ'nin titizlik göstererek, kaçak kuyu açılması gibi konularda gereken yaptırımı uygulaması gerektiğini söyledi.
Yer altı sularının tüketilmesinin su sıkıntısının boyutunu büyüteceğini bildiren Ulusoy, önüne gelen herkesin ve küçük boyuttaki bahçe sahiplerinin kuyu açmasına izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Ulusoy, Kontrolsüz, rastgele kuyu açılması yer altı suyu kaynaklarını tüketeceğinden, yakın gelecekte problemler yaratır dedi.
Eğer ekonomik üretim olacaksa kuyu açılmasına izin verilmesi gerektiğini ifade eden Ulusoy, sulama sisteminde de yağmurlama sisteminden damlama sistemine geçilmesinin yarar sağlayacağını sözlerine ekledi.