Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Darbe anayasası Türkiye'ye yakışmıyor ve bunun değişmesi lazım. AK Parti döneminde birtakım paketler şeklinde, tek tek bazı anayasa değişiklikleri yaptık, önemli ilerlemeler katettik ama ruhuyla, zihniyetiyle topyekun bu darbe anayasasında daha kapsamlı bir değişiklik yapılması gerekiyor" dedi.

 

Akdoğan, Altındağ Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

 

Toplantıdaki konuşmasına, 2016 yılının Türkiye ve insanlık için hayırlar getirmesini dileyerek başlayan Akdoğan, 2015 yılında iki seçimin yaşandığını, 7 Haziran seçimleri sonrasındaki sürecin, AK Parti'nin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

 

Kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya'nın dün defnedildiğini hatırlatan Akdoğan, "Öncelikle kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten cesur bir gazeteciydi, iyi yürekli bir insandı, şefkat ve merhamet timsaliydi ama hak edene karşı da şiddetli bir kalemi vardı" dedi.

"CUMHURBAŞKANIMIZ NE DİYOR, BUNLAR NE ANLIYORLAR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasındaki ifadelerinin de sosyal medyada çarpıtıldığını dile getiren Akdoğan, şunları söyledi:

"Hitler benzetmesi, yani Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor, bunlar ne anlıyorlar veya ne takdim ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği çok açık; 'bakın bugün gelişmiş ülkelerin çoğunda başkanlık sistemi var' diyor, 'geçmişten bu yana başkanlık sistemi var ama bir şeyi iyi yapan tek başına sistemin iyi olması değil, parlamenter sistem olabilir, başkanlık sistemi olabilir, onu kötü kullanırsanız yani insan faktörü olumsuz olursa o zaman en iyi sistem bile kötü olabilir, işte Hitler Almanyası'nda olduğu gibi' diyor. Şimdi bunu alıp 'Cumhurbaşkanının ideal başkanlık sistemi Hitler örneğidir' şeklinde çarpıtarak vermek, bu doğru bir yaklaşım değil."

 

Başbakan Davutoğlu'nun iyi niyetle elini uzatarak "gelin birlikte yapalım" dediğini aktaran Akdoğan, ülke yönetiminin, iktidar partisinin kafasına göre ülkeyi yönetmesi demek olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Meclisiyle, yasama, yürütme, yargısıyla, hep birlikte, kanaat önderleri, medyası, herkes kanaatini ortaya koyuyor. Muhalefete de 'gelin birlikte uzlaşı arayalım, her konuda bir araya gelelim, istişare mekanizmaları kuralım, söyleyecek sözünüz varsa söyleyin...' Sizin iktidara geleceğiniz yok. Peki iktidara gelmeyecekseniz siyaset yapmanın anlamı nedir; fikrinizi bir şekilde gündeme taşıyarak siyaseti etkilemedir, iktidarı etkilemedir, iktidarı bir şekilde bu fikirlerden etkilenerek ülkeyi yönetmesidir, bunun için istişare ve uzlaşı mekanizmalarının kurulmasıdır. Gelin bir fikriniz varsa söyleyin, terör konusunda, anayasa konusunda, diğer konularda, yani bildiğiniz bir şey varsa, bir reçete, proje, politika varsa gelin söyleyin ki hükümet de bundan etkilensin, pozitif, yapıcı eleştiride bulunun. Uzlaşı kültürü böyle gelişir. Seçimden sonra ilk elini uzattı partilere ve şimdi yeni bir süreç başlıyor. İnşallah bu sefer yeni anayasa konusunda mesafe katedilir. Türkiye'nin buna ihtiyacı var."