YARSAV'dan sert açıklama
Eminağaoğlu'nun konuşmalarından bazı notlar şöyle:"Bir hukuk devletinde herkes yargı önünde hesap vermeye hazır olmalıdır. Kimse yargıdan kaçmamalıdır. Bu cumhurbaşkanı olsa bile buna hazır olmalıdır. Bilgi kirliliği var. Herkes kendini aklamak durumunda
Eminağaoğlu'nun konuşmalarından bazı notlar şöyle:
"Bir hukuk devletinde herkes yargı önünde hesap vermeye hazır olmalıdır. Kimse yargıdan kaçmamalıdır. Bu cumhurbaşkanı olsa bile buna hazır olmalıdır. Bilgi kirliliği var. Herkes kendini aklamak durumunda kalıyor.
En sert tepkinin YARSAV tarafından verilmesini kamuoyu anlamalıdır. Hukuk herkes içindir herkers hukukun üstünlüğüne inanmalı. Herkes yargıya güvenmeli ve herhangi bir baskı yapmamalıdır. Herhangi bir etki altında tutulmamalıdır.
Soruşturma sürecinde haber alma hakkının ötesinde tüm bilgilerin medyaya sunulması, soruşturma ve yargılamanın yargı organlarına bırakılmaması, yargı ne karar verirse versin, medya yoluyla yargılama yapılması yolu kullanılmaktadır. Soruşturma ve yargılamalar yargıya bırakılmalıdır."
"POLİS BİLE DİNLEMEYE BAŞLADI"
"Ülkemizde artık telefon dinlemeleri herkesin beynine geçmişte yaşananlarında ötesinde, işkencenin de ötesinde, söz konusu olabilen telefon dinlemeleri en başta tercih edilmekte, insanların önüne metin olarak sunulmaktadır.
Önce yetkisi olmayan polis tarafından dinlenmeye başlanmıştır. Savcılar biizat yürütecekleri soruşturmaları kendi olanaklarıyla yapabilir hale getirilmemiş. Dinlemeler tek kanıt olarak ortaya konulmuştur. Polisler savcının görevlerini üstlenmeye başlamıştır. Polis iddianamenin yazılımına katkı yapmıştır. Türkiye bir polis devleti değildir. Sabaha karşı uykusuz ifadeler alınmıştır."
"İNSAN HAKLARI İHLALİ EN ÜST DÜZEYDE"
"Gözaltı ve tutuklama konusunda kurallar yerine yerine fiili uygulamalar yaratılarak insan hakları ihlali en üst düzeye çıkmıştır. Soruşturmalar insan hakları korunarak yapılmalıdır. Darbe ve buna karşı çıkmak ayrı bir şey militariz ayrı bir şeydir. Soruşturma sürecinde insanlara gözadağı veriliyor ve yaşları hiçe sayılıyor. Yaka paça kollarına girilerek başlarına çökerek bir güç gösterisi gösterilmiş. Zanlıların onurları hiçe sayılmıştır.
Yargının bağımsızlığı zedeleniyor. Yargıya saygı unutulmuştur. MİT ve Emniyet hukuktan uzak çalışan kurumlar olmamalıdır. Terörle Mücadele Müsteşarlığı ile bir polis devleti yaratma projesi ortaya çıkmaktadır. 70 milyonun izlenmesi, 70 milyonun terör şüphelisi olarak görülmesi demektir. 70 milyon izleme kapsamına sokularak herkes için bilgiler toplanmıştır. Hukuk devleti yerine polis devleti yaratılmak istenmektedir."
"ADALET BAKANI YARGININ YANINDA DEĞİL"
"Adalet Bakanı terör soruşturmalarını bizaat cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmesi ile ilgili kendi genelgesini bile hatırlamak istemedi. Yargının değil açıkça istihbari faaliyetlerin yanında yer alıyor. Adalet Bakanı yargıç ve savcıları birer memur gibi görüyor.
Devlet katındaki sorumluluk dönemlerinde anayasal sistemde, bağlılıkları ile ön plana çıkan kişilere, kameralar önünde, sanki kaçma eğilimi izlenimi verilmek istenircesine, yaka paça kollarına girmek suretiyle, sağlıklarını kaybedecek biçimde gözaltı sürecinin başlatılması ise bir güç gösterisidir.
Aksine davranışlar toplumun hukuka olan güvenini sarsacaktır."
"MİT VE EMNİYET HUKUKSAL ÇALIŞAN KURUMLAR OLMAKTAN ÇIKTI"
"Korkuyu egemen kılmak, hukukun güçsüzleştirilmesi sonucunu doğuracaktır.
Geçmişte yaşanan olaylar hakkında kesinleşmiş yargı kararlarının tekrar ele alınmasının yolu açıkça belliyken bu kararlar bile tartışmalara konu edilir olmuştur. Mahkemelerin ve savcıların davranış kurallarını, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen kurallar yerine, fiili uygulamaların ortaya çıkması, polisten gelen taleplerin altına imza atılması, yargının bağımsızlığının zedelendiğini, yargının hukukla baş başa bırakılmasının amaçlanmadığını ifade etmektedir. Bunun somut bir örneği suç öncesi izleme ile ortaya çıkmıştır. MİT, Emniyet ve Jandarma tarafından getirilen, ucu açık talepler irdelenemeden sorgulanamadan yargı kararı haline gelmiş bu hukuksuzluk jandarma yönünden engellenmiş ancak MİT ve Emniyet tarafından devam ettirilmiş, fakat Adalet Bakanlığı buna kol kanat germiş, hukukun ve yargının yanında değil, istihbarat organlarının yanında yer almaktan geri durmamıştır.
Adalet Bakanı, konu MİT ve Emniyet olunca yargı süreci başlatılmamıştır. MİT ve Emniyet hukuksal çalışan kurumlar olmaktan uzaklaştırılmamalıdır.
Türk yargısı onurlu mücadelesini sürdürecektir. Yargı insanlar için varsa insana saygıdan uzaklaşılmamalıdır. Hukuka aykırılıkların bertaraf edilmesi için YARSAV çalışacaktır."