Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde, geçen ocak ayında yüksek gerilime kapılarak ağır yaralanan ve 2 eli ile 2 bacağını kaybeden alçı ustası 33 yaşındaki Mizan Mirza, tekrar çalışabilmek için gereken biyonik protez konusunda hayırseverlerden yardım bekliyor.

Mobilya Sanayi Sitesi ağaç işleri bölümünün bulunduğu Tandoğan Caddesi alçı işi yapan Mizan Mirza, elindeki demir parçasının yüksek gerilim hattına değmesi sonucu akıma kapılarak ağır yaralandı. Mizan Mirza, 60 günü yoğun bakımda olmak üzere 80 günlük tedavinin ardından yaşama döndü ancak 2 el ve 2 bacağını kaybetti.  

'AYAKLARIM VE ELLERİM YANIYORDU'

Akhisar Mahallesi 187. Sokak üzerinde bulunan evinde, felaket anlarını anlatan Mizan Mirza şunları söyledi:

"İnegöl’de fabrika boyarken sundurmanın üzerindeydim. Çalıştığım sırada aşağıya sarkan yüksek gerilim hattı 70- 80 santimetrelik mesafeden beni kendisine çekti. 34 bin voltluk bir akıma kapıldım. Bir anlık çarpma oldu ve sonra beni 3 metreden yere fırlattı. O an bilincim açıktı ve sadece acı hissediyordum. Ayaklarım ve ellerim yanıyordu. Daha sonra iş arkadaşlarım olayı 112’ye ihbar ettiler. Alana gelen ambulans ile İnegöl Devlet Hastanesi’ne sevk edildim. Ondan sonra da Uludağ Üniversitesi’ne sevk edildim. Orada 80 güne yakın bir süre tedavi gördüm. Bu sürecin 55- 60 gününde yoğun bakımda kaldım."  

'ÇALIŞABİLMEK İÇİN EL VE AYAĞA İHTİYACIM VAR'

2 elinin ve 2 bacağının kesildiğini belirten Mirza, yaşamının kabusa döndüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:

"Bunlar için 1 ay içerisinde 11 ameliyat geçirdim. Doktorlar bana ve aileme kollarımın ve bacaklarımın elektrik yanıklarından ötürü oluşan damar yanmalarından dolayı kesilmesi gerektiğini söylediler. Şu an herhangi bir işte çalışamıyorum ve aileme bakmakla yükümlüyüm. Hiçbir gelirim yok. Zor şartlar altındayım. Devlet büyüklerinden ve İnegöllü işadamlarından biyonik protezler için yardım istiyorum. Bunları tekrar çalışıp kendimi  geçindirebilmek için istiyorum. Bu konuda başvuru yaptım, bekliyorum. Kendi imkânları olanlar bu biyonik protezleri alabiliyorlar, fakat bizim durumumuz olmadığı için beklemek durumundayız."