Kadınların yüzde 40’ı bu hastalıkla karşılaşıyor
Op. Dr. Okan Özden, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Okan Özden, özellikle 30 yaş üstü kadınların yüzde 40'ının idrar kaçırmadan şikayetçi olduğunu söyledi.
Sağlıklı bir kadının idrarını istediği zaman ve istediği yerde yapabileceği ifade eden Op. Dr. Okan Özden, üriner inkontinans yani idrar kaçırma durumunun ise, kişinin bu kontrolü kaybederek ani ve istem dışı olarak idrarını yapması anlamına geldiğini söyledi. Op. Dr. Özden, “İdrar kaçırma sık karşılaşılan ve özellikle 30 yaş üstü kadınların yüzde 30 ile 40'ını etkileyen önemli bir sağlık meselesidir. Ancak maalesef sosyal ve hijyenik bir problem olduğundan hastalar genellikle bu şikayetlerini fazla dile getirmeyip yedek çamaşırlar, emici pedler, sıvı alımını azaltma ve evden uzaklaşmama gibi geçici tedbirlere başvurmayı tercih eder. Bu durumun normal yaşantının bir parçası olduğunu düşündüklerinden kalıcı bir çözüm amacı ile doktora başvurma sayıları da çok yeterli değildir. Sonuçta hastalar giderek sosyal toplantılardan uzaklaşır, özgüven kaybı yaşar. Bu da sosyal iletişimlerini, cinsel yaşantılarını ve duygusal sağlıklarını derinden yaralar. Kızgınlık, üzgünlük, utanç durumundan depresyona kadar değişen birçok duygu durum bozukluklarına sebep olur” dedi.
Hamilelik, doğum, menopoz gibi kadınlara özgü süreçler, mesane, üretra ve bu organlara destek sağlayan kasların yıpranması ve zayıflamasının idrar kaçırmanın temel sebeplerinden olduğunu ifade eden Özden, “Bunların dışında aşırı kilolu olmak, uzun dönem kabızlık problemi, diyabet ve multiple skleroz gibi sistemik hastalıklar da idrar kaçırma problemine sebep olabilir. İdrar kaçırma tipleri genel olarak gülme, öksürme, egzersiz gibi ani basınç artışlarında oluşan stres inkontinans veya hastanın aniden sıkışma hissi yaşayıp kontrolsüz bir şekilde idrarını kaçırdığı sıkışma tipi inkontinans veya her iki tipin de mevcut olduğu karma tip inkontinans olarak gruplandırılır. Kalp yetmezliği, bazı karaciğer hastalıkları, hipertansiyon, böbrek rahatsızlıklarında kullanılan diüretik tarzı ilaçlar, kafeinli içecekler, idrar yolu enfeksiyonları da kısa süreli idrar kaçırma problemleri oluşturabilir” diye konuştu.
Hastanın şikayetlerinin detaylı bir şekilde sorgulanması, fizik muayenesinin yapılması ve sonrasında gerekli ise idrar testi, ultrason, mesane stres testi, sistoskopi veya ürodinami gibi testler ile teşhisin konulabileceğini belirten Özden, “Tedaviye öncelikle hastanın evde yapacağı kegel egzersizleri, mesane eğitimi, kafein, karbonat, alkol tüketiminin azaltılması ve sigara kısıtlaması, daha çok lifli gıda ile beslenme gibi hayat alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ile başlanır. Bunlar ile sonuç alınamaz ise idrar kaçırmanın şekline göre ilaç tedavisi düzenlenebilir. Ayrıca dolgu ajanları veya cerrahi askı yöntemleri uygulanarak genel anesteziye gerek kalmadan bölgesel anestezi ile günü birlik işlemlerle tedavi planlamaları yapılabilir ve hastanın işeme kontrolü tekrar sağlanabilir. İdrar kaçırma problemi olan kadınlar şunu bilmeliler ki, bu durumla yaşamaya alışmak zorunda değiller. Uygun destek ve tedavi alındığında, idrar kaçırma problemlerinde ve dolayısıyla hayat kalitelerinde çok ciddi seviyelerde düzelme sağlayabilir” şeklinde bilgilendirdi.