Son dönemlerde Türkiye'de yaşanan olaylara seyirci kalmak istemeyen bir grup genç bir araya gelerek kısıtlı imkanlarla sosyal farkındalık yaratmak amacıyla "Sokakların Kanunu Ailene iyi Bak" isimli film hazırladı.

Gönüllü oyuncularla gerçekleştirilen projenin yapımcılığını üstlenen 24 yaşındaki Halil Tuncer " Ülkede olan olumsuz, can acıtan ve rahatsız eden; ne yazikki birçok gelişmeleri an ve an takip ediyoruz. Bunları gördükçe de canımız yanıyor müdahale edemiyor seyirci kalıyoruz. Kısıtlı bütçeyle, gönüllü kadroumuzla, insana dair bir çok gerçeği ortaya koyarak  ulaşabildiğimiz her yüreğe ve her algıya gücümüzü umudumuzu sırtsırta vererek çalıştık.  Yaşadıkça , hayat devam ettikçe kayıplar, hüzünler, haksızlıkların olması kaçınılmaz bir gerçektir. Birçok insan gibi bizlerde bir kadının ötekileştirilmesine, bir çocuğun sessiz çığlığına, görünen gücün ardında farkedilmeyen eksiklere , var olma mücadelesine , aydınlıkları baskılayan karanlıklara , geçmişin esaretine boyun eğen unutulmuşlara  ses olmak istiyoruz.. Evrende bir aileyiz ve bütün iyi niyetimizle diyoruzki ailenize iyi bakın" ifadelerini kullandı.

Yaratıcı ve faydalı projeleri hayata geçirmeye çabaladıklarını belirten Tuncer "Elimizden geldiğince mazluma, garibe ses olmak için mesleğimiz gereği sosyal farkındalık yaratmak istiyoruz. Projemizde büyük sıkıntılar inanılması güç olaylar ile mücadele edip cebimizdeki son kuruşa kadar kullanıp Mardin'den başlayıp İstanbul'da çekimlere devam ettik.Tüm ekip arkadaşlarımız gönüllü olarak oynadı. Eldeki kısıtlı imkanlara ve zor şartlara rağmen fragman çekimlerini tamamladık. Sunum için 90 dakikalık senaryomuz hazır. Senaryomuz ve oyuncularımız olarak artık desteğe ihtiyacımız var, bundan dolayı destek beklemekteyiz." dedi.

SOKAKLARIN KANUNU AİLENE İYİ BAK'IN KONUSU

Yüreği yumruklarından daha güçlü “Can” öylesine fazlaydıki herşey, ona değmeden geçmeyen acılarına tutunmalımıydı yoksa arkasını dönüp gitmelimiydi. Tercih yapmak şansı olamazdı.Sancısı da,acısı da can evindeyken duramazdı. Bir annenin çığlığında, bir babanın ölüm bakışlarında olmamak ne mümkündü . Daha güçlü ve daha güçlü olmalıydı. Evine, sokağına, kentine ve ülkesine siper olmak kaderiydi.

Dram - aksiyon türündeki projenin yönetmenliğini İbrahim Yılmaz, Görüntü Yönetmenliğii Halil Tuncer ve Senaristliğini ise Güler Solum üstlendi.