Trabzon anlatmakla bitmez

Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun genç ve yetenekli oyuncularından Tansel Öngel ile tiyatro, sanat ve Trabzon üzerine kısa bir söyleşi yaptık. Öngel için Trabzon, Tiyatro tutkusu gibi vazgeçilmezleri arasında yer alıyor… İşte Tansel Öngel'in haber61.net ile pa

Trabzon anlatmakla bitmez

Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun genç ve yetenekli oyuncularından Tansel Öngel ile tiyatro, sanat ve Trabzon üzerine kısa bir söyleşi yaptık. Öngel için Trabzon, Tiyatro tutkusu gibi vazgeçilmezleri arasında yer alıyor… İşte Tansel Öngel'in haber61.net ile paylaştıkları… 

Tansel Öngel… Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. 2000 yılında Trabzon Devlet Tiyatrosunda göreve başladı. Halen Trabzon Devlet Tiyatrosunda sanatçı olarak görevini sürdürmektedir. Sahne aldığı oyunlar; Git Gel Dolap, Hepsi Oğlumdu, Küçük Korku, Onikinci Gece, Karar Kimin, Bahar Noktası, Kurban, Zengin Mutfağı, Yaşar Ne Yaşan Ne Yaşamaz, Birimiz Hepimiz İçin… Rol aldığı diziler; Elveda Derken, Adak, Güz yangını…

Kısaca özgeçmişinizden bahseder misiniz?

1976 Gaziantep doğumluyum. İlkokul, Ortaokul, Lise ve Konservatuar'ı Ankara'da bitirdim. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı mezunuyum. Ortaokul'dan itibaren hep tiyatro ile ilgiliydim. Bir süre Halkevlerinde, Özgür Tiyatro'da ve Karmaşık Tiyatro'da görev aldım yani lisedeyken amatörlerde çalıştım. Mezun olduktan sonra bir yıl Ankara Sanat'ta çalıştım ve Trabzon'a geldim. 9 yıldır Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusuyum. Aynı zamanda İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bir oyunda oynuyorum. Trabzon ve İstanbul arası gidip geliyorum.

  

İstanbul ve Trabzon arası gidip gelmek sizi yoruyor mu?

Fiziksel olarak zaman zaman tabii ki yorgunluk hissediyorum. Ama Trabzon Türkiye'de ki en güzel şehir. En azından benim için öyle. 9 yıldır burada yaşadığım için kendimi Trabzonlu gibi hissediyorum. Çocukluk arkadaşlarım dışındaki ilk gençlik dönemimde ki arkadaşlarım burada. Ben 21 yaşında Trabzon'a geldim şu anda 30 yaşındayım. Burada bir sürü güzel insanla tanıştım ve çok güzel zamanlar geçiriyorum. O nedenle buraya gelmek bana yorgunluk vermiyor aksine büyük keyif alıyorum. Keşke zamanım olsa da daha çok gidip gelebilsem diyorum.

Git Gel Dolap yeniden sahne aldı, oyunla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Evet… Git Gel Dolap geçen sene Aralık ayında sahne aldı. Burada toplam 26-27 oyun oynandı daha sonra oyun Erzurum ve Gaziantep'e turneye gitti. Trabzon'da yoğun seyircisi olduğu veya oyunun eskimediği düşünülerek bu sene Kasım sonu Aralık başında yeniden sahneleniyor. Oyuna olan ilgi beni mutlu ediyor.

 

Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusu olmak bir ayrıcalık mı?

Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuk yapmak bir ayrıcalık ve büyük bir şans. Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuk yapmak ise çok ama çok daha büyük bir şans benim için. Büyükşehirler de oyunculuk yapan arkadaşlarımız çok daha farklı bir kulvarda bu işi götürüyorlar. Ankara, İstanbul, İzmir, Sivas, Konya, Van, Erzurum, Diyarbakır, Antalya, Bursa ve Trabzon olmak üzere 13 ilde Devlet Tiyatrosu var. Ben bütün bu iller içinde Ankara ve İstanbul'u klasman dışı kabul ediyorum.

Çünkü yaş yüzdesi var, yani orada görev yapan oyuncuların yaşları daha büyük. Oraların kendi yaş gurubumuzun olduğu diğer 9 illerden çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu sene 20. yılımızı kutladık ve köklü ve şehirle iyi iletişim içinde olan bir tiyatroyuz. Bence şehir olarak Trabzon'un müthiş bir ayrıcalığı var.  Trabzon'da 5 kilometreye bir şive değişiyor ve buda bana göre bu şehrin ne kadar kültürlü olduğunu gösteriyor. Bu günlerde bu durumun çok farkına varmıyoruz veya farkına vardırılmıyoruz. Ama biz (Trabzon) çok kültürlü bir şehiriz. Sanatın, insanları dostça kardeşçe birbirine yaklaştırdığını unutmadan bu şehirde insanlara kamu hizmeti vermek benim çok hoşuma gidiyor.

Tiyatro oyuncusu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Tiyatro oyuncusu olmasaydım ne olurdum çok bilmiyorum. Ortaokuldan itibaren tiyatroyla ilgileniyordum zaten ama bir ara diğer ilgi alanlarım ne olabilir diye düşündüm. Lise'de bir ara Felsefe bölümüne gitmek istedim. Sosyal Antropoloji veya Arkeoloji okuyayım dedim. Tarih ve Sosyal Bilimlere ilgi duyuyordum. Zamanla tiyatrodan başka hiçbir şeyin beni bu kadar mutlu etmeyeceğini anladım. Çünkü Sosyoloji, Antropoloji, Felsefe hepsi tiyatronun içinde yer alıyordu. Bir de tiyatroculuk farklı bir şey, tiyatroda iki ay doktor oluyorsunuz, iki ay katil oluyorsunuz, üç ay hakim oluyorsunuz. Güzel bir meslek yani her meslekte olma şansınız var. Neden tek bir meslek seçeyim ki!

Sinema filminde oynamayı düşünüyor musunuz, sinema ile ilgili bir projeniz var mı?

Sinema filmi için bir çok teklif geldi.Rol aldım sinema 20 yıl sonra torunlarıma izletebileceğim bir şey olmalı, benim için o kadar değerli yani. Çok doğru bir projede çok doğru bir rolle sinemaya adım atmak istiyorum o nedenle bekliyorum. Küçüğü, büyüğü, başrolü yok bence sinemanın. İçinize sinen doğru bulduğunuz, doğru söz söyleyen bir sinemada her zaman bütün oyuncular yer almak ister.
Benim gerçekten en büyük hayalim sinema filmi yapmak. Belki bir gün sadece tiyatro ve sinema filmi yaparım.

  

Son yıllarda Trabzon'da yaşanan talihsiz olaylar sizi ne şekilde etkiledi, neler söyleyeceksiniz?

Trabzon'un özellikle son zamanlarda yanlış tanınıyor ve tanıtılıyor olması beni çok üzüyor. Ama bu bir süreç mutlaka aşılacaktır. Hatta yavaş yavaş aşıldığına inanıyorum. Bu süreçte çok akıllı davranmak lazım, sağlıklı düşünmek, olaylara sorgulayıcı bakmak lazım. Yaşanan    olayların bize gösterilmeye çalışılan şeklini değil, olayın altındaki asıl nedenleri yok ederek işe başlamak gerekiyor. İktidarı olsun muhalefeti olsun hiç fark etmez, yani kim olursa olsun hep birlikte eğer gerçeklerin peşinde koşup doğru adım atarsak bu şehrin yanlış imajı da en kısa sürede değişecektir.

İNSANIMIZ KARADENİZ GİBİ

Trabzon insanı Karadeniz gibi hırçın… Yayla'da, köy veya şehirde büyümüş olsun hiç fark etmez. Çok agrasif nitelikleri olan insanlar. Tabi bu agrasiflikleri doğru alanlara yönlendirilirse çok faydalı olabilecek bir potansiyele sahipler. Burada bana göre en büyük suçlu ve sorumlu yine Trabzonluların kendisi. Ben İstanbul'da ve Ankara'da bir sürü Trabzonlu tanıyorum. Hepsi boğaza bakarak rakı içip 'oy memleketim' diye ağlıyorlar. Ama hiç biri burada bir iş sahası kurmuyor veya kendi memleketlerine faydalı olacak bir şey yapmıyorlar.

ÖNCELİKLİ SORUN GÖÇ

Bu şehir göç alıp göç veren bir şehir. Buraya göçle gelenler kendi kültürleri ile geliyorlar. Gidenler ise kendi kültürleri ile gitse bile o kültürü buradaki kadar sağlıklı yaşatamayacaklarını bildikleri için problem yaşıyor ve buraya dönüşleri güç oluyor. Bence buradaki en büyük problem göç. Bir diğer problem ise Trabzon'da ki sosyal hayatta gençlerin ilgilenebileceği spor hariç, kültürel anlamda sanat evleri, tiyatro evleri, resim kursları özellikle son 20 - 25 yıldır malum sebeplerden dolayı çok az.

TRABZON ANLATMAKLA BİTMEZ

Oysa Trabzon öyle bir şehir ki 1940'lı yıllarda 100'ü aşkın evde piyanosu bulunan 60'lı yıllara kadar Rum mürebbiyelerin ders verdiği,  Rum'u Ermeni'si hep bir adada yaşayan ilginç bir şehirmiş burası. Biz köklerimizle kopmuşuz ülke olarak ta şehir olarak ta. Hoşgörümüz çeşitli sebeplerden dolayı gerilemiş. Trabzon şairlerin, ressamların, yazarların yetiştiği bir şehir…
Bir Sunay Akın olabilmek kolay bir şey değil, Nihat Genç gibi bir zekanın yetişmesi, İsmet Zeki Eyüpoğlu gibi alman felsefesinden çevirmenlik yaparak kendi kitaplarını yazan bir adamın yetişmesi kolay değil. Bu isimleri sayarken aslında o kadar çok kişiye haksızlık ediyoruz ki!

Bu nedenle bizim kendimize dönüp bu şehirde son 25 yılda ne yetişti diye sormamız niye yetişmedi diye sorgulamamız gerekiyor. Bu sorgulama sonrasında doğru cevaplar verirsek bu şehir hak ettiği imaja yeniden kavuşur. Ben biliyorum ki Trabzon'da en büyük problem işsizlik müthiş bir gelir uçurumu var burada. Sosyal adalet herkes için aynı değil tüm ülkede olduğu gibi…. O nedenle bu şehirden giden insanlar bu şehri unutmasınlar ve sahip çıksınlar…

haber61.net hakkında ki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Haber61.net'i fırsat buldukça takip ediyorum. Ben Trabzon'un yerel basınının ne kadar ulusallaşırsa, ne kadar insana ulaşırsa ve ne kadar çok insana haklı şeyler söylerse hem Trabzon için hem de ülkemiz için doğru olacağına inanıyorum. Bu nedenle siz her kesime ulaşıyorsunuz ve çok başarılısınız. Ben hayatımın büyük bir bölümünü mecburi olarak İstanbul'da geçiriyorum. İstanbul veya Ankara'da Trabzon'un yerel gazetelerinden birini gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum ve çok büyük gurur duyuyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum…

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler