Trabzon'a yeni bir film
Son günlerde Trabzon’un süre gelen film furyasına bir halka daha eklendi. “Tepe 1980” adlı sinema filminin Senaristi ve yönetmeni Dr. İsmet Eraydın sinema sektörüne 2 yıl önce, 50 film arasından 1. Demir Elma Film Festivalinde 2.lik ödülü aldıkları "Dasvi
Son günlerde Trabzon’un süre gelen film furyasına bir halka daha eklendi.
“Tepe 1980” adlı sinema filminin Senaristi ve yönetmeni Dr. İsmet Eraydın sinema sektörüne 2 yıl önce, 50 film arasından 1. Demir Elma Film Festivalinde 2.lik ödülü aldıkları "Dasvidanya" adlı filmle girdiklerini belirterek, "Tepe 1980" adlı yeni sinema filmimizde Karadenizi tanıtırken Karadenizi kendi özelliğiyle tanıtmak istedik. Karadeniz insanı küfretmiyor hocalarımız küfürbaz değil, kadınlarımızın ağzı bu kadar bozuk değil. Halkımız adres tarif ederken insanları vurmuyor" dedi.
İSTANBUL FİLMLERİNDE TRABZONLU KARAKTERİ YAPMACIK VE SUNİ
Eraydın, "İnsanlar Trilyonları götürmek amacıyla Karadeniz insanını kullanıyorlar. Biz değerli Trabzon halkını malzeme etmemek için "Tepe 1980 " adlı sinema filmimizde 80'li yılların Karadenizi Karadeniz insanını anlatıyoruz. Tepe 1980 filmimizde ünlü bir oyuncu yok festival filmlerinde yıldız oyuncu olmaz daha çok gişe amaçlı filmlerde yıldız oyuncu tercih ediliyor.
Festival filmlerine baktığımızda o yörenin halk insanlarıyla yapabiliyorsanız o yörenin yaşantısını o yörenin şivesini yansıtabilirseniz gerçek film yapmış olursunuz diğer şekilde yapay ve suni bir şekilde yansıtmış oluyorsunuz. İstanbul'da çekilen dizilere ve filmlere Trabzon ve Karadeniz'i canlandıran karaktere baktığımızda yapmacık ve suni karakter olduğunu görüyoruz biz Tepe 1980'de bunu aşmaya çalıştık” dedi.
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİMİZİN TRABZONLU OLUŞU BİZİM İÇİN ÇOK BÜYÜK AVANTAJ
Eraydın, “Dasvidanya filminde Trabzon'un medar-ı iftiharı yıllarını sanata adamış sayın Aytekin Çakmakçı ile çalışmıştık Tepe 1980'de Trabzon'un yetiştirdiği genç yaştan bu yana Prodüksiyon hizmeti veren ve kendini kanıtlamış evladımız, kardeşimiz Altuğ Küçük'e görüntü yönetmenliğini verdik. Hakikaten Altuğ Küçük bizim her şeyimiz yörenin insanı olması çekimlerde oldukça faydalı sonuçlar almamıza neden oluyor”
BİLYALİ SÜREN VE MİSKET OYNAYAN ÇOCUKLAR BUGÜNÜN ÇOCUKLARINDAN DAHA MUTLUYDU
Eraydın, "Tepe 1980" hikayesi eski adı Galyara olan Akçaabat'ın Çiçeklidüz köyünde geçiyor. Hikaye diyoruz ama filmde gerçekleri yaşanmışlıkları anlatıyoruz. Filmde tamamıyla köyün halkını oynatıyoruz. Tam anlamıyla Trabzon'un filmi olacak. yaklaşık 20 gündür çekimlerimiz devam ediyor. Ortada bir senaryo var fakat köy insanı olduğu için doğaçlama da kullanılıyor Prodüksiyon ve Cast anlamında şanslıyız. Tepe 1980 de Sponsorsuz yola çıktık, bölge insanlarımızın sponsor noktasında desteğini bekliyoruz çünkü bu film bizim filmimiz, filmi izlediğinizde çocukluğunuza geri döneceksiniz. Filmde 80'li yıllarda Bilyali ve misket oynayan çocukların bugün ki Bilgisayar oyunu oynayan çocuklardan daha mutlu ve heyecanlı olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.