Kübra Doğru Ünlü yazdı! 'O Kız' dizisini mutlaka izlemelisiniz
Yazımda bugün özellikle kadın okurlarıma ve seyirciler seslenmek istedim. Bu diziyi neden izlemelisiniz, bunu özellikle anlatmak istiyorum.
Fragman bu kısımlarıyla ortalama fikri verse de bölümün ana temalarından biri mahalle baskısı …Bu tür problemlerde yaşananlar ortaya net bir şekilde koyulmuş. Gözler önüne serilmiş... Sadece ve haftalarca, sezonlarca işleyebileceğiniz bir konu şu mahalle baskısı. Kimlere neler yaptırmadı, kimlerin başına ne işler getirmedi ki…
Yıl olmuş 2022 bak şurada kaç gün kaldı 2023’e deseniz de “şu illet mahalle baskısı” her yerde her coğrafyada … insanlar kafalarının içinde taşıdıkları beynin sadece vücut fonksiyonları için var olmadığının farkına varabilse ne güzel olacak da işte ona da beyin lazım. Aydınlık ruhlara sinmedikçe bireyler kendi ruhsal ve bedensel gelişimlerini “kötü” gelenekçi “yoz” algılardan kurtarmadıkça her dönem her toprakta konu aynı. Siz algılarınızla bu konuda oynanmasına izin vermeyip kendiniz okur araştırırsanız zaten net göreceksiniz.
Konu derin; Batıya yönünü çevir bak. Öyle olmasaydı Jane Austen “Gurur Ve Önyargı” yı yazmazdı. Yaşadığı dönemden iki yüz yıl öncesinden mahalle baskısından bahislerle kendi dönemine geçerken aktardıkları arasında öyle çok bir fark yok. Dön düne, bak Afganistan’da kadın hayattan silindi, evden dışarı adım atmasını bırak pencereden başını uzatması yasaklanandı. Gel memlekete; eskiden gazetelerde üçüncü sayfaya giren haberler, bugün öğle kuşak programlarında reytingleri silip süpürüyor. Neden? Mahalle baskısı dediğimiz, el alem ne der dediğimiz, ama sen kız başına dediğiniz, diyeceğiniz, her konu önce kadının etrafında döner. Dönüyor. Neden? Konuyla ilgili düşüncelerinizi lütfen bana da ulaştırın. Özellikle kadın okurlarımın bu konuda yaşadıklarınız varsa ve paylaşmak isterlerse… Sosyal medya araçları veya mail yoluyla ulaşabilirsiniz.
Baskının hoş kadını erkeği yok ancak söz konusu mahalle baskısı olunca konu erkeğin etrafına daha sonra geçer... Erkeğin konu içerisine çekilmesi de yine aynı çerçevede bambaşka bir baskıyla gerçekleşir. “Oğlum bak enişten, abin, baba, dayın, amcan, yengen, ablan ve benzeri… diye diye başlayan kışkırtma sözler, efendim hazımsız arkadaşının çapsız söylemleri, sokağa çıktığın esnaf, vs vs o anda başlar ve bitmez. Konu pek derin, söz konusu mahalle baskısı ve dahi kadın olunca yaz yaz bitmez... O sebeple ÖZELLİKLE SEVGLİ KADIN OKUR sevgili okur, bin yıllık erenlerden bir sözü “cahil ile etme sohbet, meğer bin baş incitir”…
Dizi de genç bir kızın ve zekâ problemi olan babasının aile içinde yaşadığı sorunlar temel çıkmazlarını göreceksiniz. Şiddet en büyük sorun. Ses hep yüksek, kulaklar sevgi sözcükleri çok nadir işitiyor. Ve “el alem ne der” diye yaşayanlar bu dizide muhtemelen kendilerini buluyorlardır. Keza yaşadıklarının sonuçlarını… Dizi de Zeynep etrafında çerçevelenen hikayelerde işte bu saydıklarım ince ince aktarılıyor. Çok da güzel işleniyor. Dolayısıyla O Kız’ı özellikle “mahalle baskısını” (baskının her türünü) o veya bu biçimde yaşayan, yaşamış herkesin seyretmesini özellikle isterim. Ancak “Kadir “ile daha fazla yoğunlaştırılmış servisi diziyi çok uzun süre reytinglerde bir numarada tutacaktır.
Doruk’un Zeynep ve Kadir’in yaşadıkları fark edip müdahale etmesi şahaneydi. Bundan böyle öyle sanıyorum ki Doruk, dizide Zeynep’in hayatında iyilik meleği olacak. Dizinin hikâyeler etrafında dönerken senaryoda korunması gereken en önemli denge Kadir başrolünü gözden kaçırmamak. Erkan Petekkaa’nın sadece vücut dili değil, tüm hücreleriyle can verdiği Kadir’i merkezde daha çok görmek istediğimi ayrıca belirtmek isterim.