AIDS nedir? Belirtileri nelerdir? Hangi yollarla bulaşır?
1 Aralık günü, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği (AIDS) hastalığından korunmayı ve farkındalığı arttırmak amacıyla 1988 yılında “Dünya AIDS Günü” olarak kabul edilmiştir.
KTÜ Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Aksoy, toplum sağlığı açısından büyük önem arz eden bu hastalık hakkında açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE’DE KAÇ AIDS VAKASI VAR?
Dünyada HIV epidemisi başlangıcından 2020 yılına kadar 75,7 milyon kişi, HIV ile enfekte oldu ve 36,3 milyon kişi, AIDS ile ilişkili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti.
Dünya genelinde hasta sayısı azalırken Türkiye’nin de coğrafi olarak konumlandığı Doğu Avrupa ve Orta Asya’da, hasta sayısı artmaktadır. T.C. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre ülkemizde, ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 01 Aralık 2020 tarihine kadar doğrulama testi pozitif 25 Bin 809 HIV pozitif kişi ve Bin 958 AIDS vakası mevcut. Vakaların %81’i erkek, %19’u kadın. 25-29 yaşları arasında fazla görülmekte. Bulaş yolu bildirilen vakalar içerisinde cinsel yolla bulaş %97, damar içi madde kullanımı yoluyla bulaş %2 ve anneden bebeğe geçiş ise %1,4.
HIV VİRÜSÜ ŞU YOLLARLA BULAŞABİLİR
HIV, enfekte insanlardan kan, anne sütü, meni ve vajinal salgılar gibi çeşitli vücut sıvıları ile hamilelik ve doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir.
HIV VİRÜSÜ ŞU YOLLARLA BULAŞMAZ
Hastalık aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, aynı ortamda bulunmak, ortak çatal kaşık kullanmak, dokunmak ve tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçlar ve duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri ortak kullanmak, böcek ısırması ve sinek sokması ile bulaşmaz.
İLK BİRKAÇ HAFTA HİÇBİR BELİRTİ VEYA HASTALIK YAŞANMAYABİLİR
HIV, bağışıklık sisteminde yetmezliğe neden olarak birçok enfeksiyon ve bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasında etkendir. HIV enfeksiyonu tedavi edilmezse gelişmesi yıllar alabilen AIDS hastalığına dönüşür. Hastalık belirtileri, enfeksiyonun evresine bağlı olarak değişir. Tanı konulmamış enfekte kişilerin çoğu, enfeksiyonu bulaştırdığından habersizdir ve ilk birkaç hafta içinde insanlar, hiçbir belirti veya hastalık yaşamayabilir. Enfeksiyon ilerlediğinde, bağışıklık sistemi zayıfladığından hemen hemen her organ sistemi etkilenebileceği için etkilenen organ ile ilgili şikâyetler ortaya çıkar.
HIV ENFEKSİYONUNUN ERKEN TANISI VE TEDAVİSİ İLE UZUN VE SAĞLIKLI YAŞAM SAĞLANABİLİR
HIV enfeksiyonu, erken tanısı ve tedavisi ile kişilerin uzun ve sağlıklı yaşamalarını sağlayan kronik bir sağlık sorunudur. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunmak için alınacak önlemler, tedaviden daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolu, cinsel temas olduğundan tek eşlilik ve riskli cinsel temasta kondom kullanımı, hastalığın bulaşmasına karşı en güvenli ve en basit korunma yoludur. Şüpheli durumlarda, riskli davranışları veya şikâyeti olanlar, hızlıca bir sağlık kurumuna başvurduğunda bu kişilerin testleri yapılabilir.
ÜLKEMİZDE HIV ENFEKSİYONU TANISI ALAN HERKESE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETİ VAR
Ülkemizde HIV enfeksiyonu tanısı alan herkes, öncesinde sigortası olmasa dahi Genel Sağlık Sigortası kapsamında, hastalığa yönelik tetkik ve yenilikçi tedavi hizmetlerine rahatlıkla ve ücretsiz ulaşabilmektedir.
VAKA SAYISINI AZALTMAK İÇİN BİLGİLENDİRME VE EĞİTİM ÖNEMLİ!
HIV, tek başına bir sağlık sorunu değil aynı zamanda korunma önlemleri uygulanmadığında yayılma potansiyeli olan bir toplum sorunudur. Bu nedenle hastalığın önlenmesinde farkındalığın artırılması, yeni vaka sayısını azaltmak için bilgilendirme ve eğitim planlamaları yapılması ve tüm toplum örgütleriyle iş birliği içinde çalışılması gerekmektedir.
Hastalığa yakalananların, insan hakları gözetilerek ayrımcılık ve damgalama gibi olumsuz davranışlar içine girilmemeli ve etik kurallar ihlal edilmemelidir.