Sağlık Bakanı Recep Akdağ, eşcinsellik tartışmalarıyla ilgili olarak, ''Bu işi yine psikiyatri derneklerine, psikiyatristlere, bilim adamlarına sormak lazım. Konunun biraz çetrefilli bir konu olduğu belli'' dedi.
    

 Bakan Akdağ, Tıp Bayramı törenine katılmak için geldiği Trabzon'da belediyeyi ziyaret etti. Burada belediye özel defterini imzalayan Akdağ, belediye başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun, eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olduğunu hatırlatarak, ''Benim kararıma kalsaydı, Sağlık Bakanlığından ayrılmanıza razı olmazdım'' dedi.
    

Gürmükçüoğlu da Akdağ'ı belediyede görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Akdağ'a bir yıllık çalışmalarını içeren bir broşür verdi. Akdağ, kendisine not vermesini isteyen Gümrükçüoğlu'na, ''Benim not vermemle olmaz. Başbakanımız not verirse tamamdır'' dedi.
    

Belediyeye ziyareti sırasında kapalı alanlardaki sigara yasağına da değinen Akdağ, yerel yönetimlerin bu yasağın uygulanmasındaki önemine işaret etti. Sigara yasağını ihlal eden iş yerlerinin tespit edilmesi halinde konunun belediye meclislerine geldiğini hatırlatan Akdağ, belediyelerin bu cezaların uygulanması için hassas davranmalarını istedi.
    

Akdağ, ayrıca spor alanlarının geliştirilmesiyle ilgili belediyelere büyük iş düştüğünü söyledi. 
     
EŞCİNSELLİK TARTIŞMASI
     
Bakan Akdağ, burada gazetecilerin ''Hükümetin eşcinsellerle ilgili bir programı var mı?'' sorusu üzerine şöyle konuştu: ''Bence bu konu yeterince konuşuldu. Böyle bir şeyi iki bakanın karşılıklı polemiği gibi değerlendirmek de yanlıştır. Bana bir soru soruldu. Ben de kendi düşüncemi söyledim. Bu düşünce aslında böylesine bir magazin tartışmasına dönmekten öte çocuklarımızı ve gençlerimizi onların cinsel eğitimi açısından ne kadar önemsememiz gerektiğini bize hatırlatmalıdır. Bence işin en önemli tarafı budur. Yani çocuklar ve gençler, özellikle ergenlik çağına gelen çocuklar ve gençler, aileleri tarafından yerine göre de profesyonel destek alarak mutlaka eğitilmelidir. Aksi takdirde çocuklarımızı internet sayfaları ve başka zararlı olabilecek kaynaklar bilgilendirmiş olur ki bu bir eğitimden çok yanlış bilgilendirme şeklinde gelişebiliyor.
    

Eskiden hiç olmadığı kadar, çocuklarımız bu hususta onları ne kadar aileler olarak korumaya çalışsak da zararlı etkilere karşı çok daha açık bir durumdalar. Yani özellikle internetin düğmesine bastığınız zaman önünüze bir dünya açılıyor. Bu dünyada faydalı şeyler de var, çok zararlı şeyler de var. Dolayısıyla çocukları ve gençleri çok iyi eğitmeliyiz. Bence işin asıl konuşulması gereken tarafı budur. Yoksa sürekli olarak magazinel bir polemik oluşturucu bir tartışmanın topluma hiç de yararının olduğuna inanmıyorum.''Tartışma 'bir hastalık mı? değil mi' şeklinde oldu. Türkiye Psikiyatri Derneği, (hastalık değildir) dedi. Siz bir bakan olarak, bir bilim adamı olarak ne düşünüyorsunuz?'' diye sorulması üzerine de Akdağ, ''Ben bilim adamıyım ama çocuk hekimiyim. Siz Psikiyatri Derneğinden bahsettiniz. O zaman bu işi yine psikiyatri derneklerine, psikiyatristlere, bilim adamlarına sormak lazım. Konunun biraz çetrefilli bir konu olduğu belli. Ama tekrar söylüyorum, burada önemli olan husus, söylediğim husustur'' dedi. 
     
 DİZİLERDE SAĞLIK MESAJLARI VERİLECEK- 
     
Sağlık Bakanı Akdağ, dizilerde verilecek sağlık mesajlarıyla ilgili yapımcılar ve senaristlerle gerçekleştirdiği toplantı konusundaki bir başka soru üzerine de bu toplantının ana amacının dizilerde bir takım yanlışları vurgulamaktan öte, sağlığın geliştirilmesi çabalarına destek istemek olduğunu söyledi.
    

Bu isteklerinin olumlu karşılandığını bildiren Akdağ, bireysel sağlığın korunmasında önem taşıyan şişmanlık, sigara, hareketli yaşam, şişmanlıktan korunma, doğru beslenme, alkolden korunma ve el yıkama gibi konularda sağlık promosyonu çalışmaları yaptıklarını hatırlatan Akdağ, bu amaçla bakanlıkta bir de daire başkanlığı kurduklarını söyledi.
    

Sağlığın geliştirilmesi için televizyon dizilerinin, filmlerin toplumların etkilenmesi açısından önemine işaret eden Akdağ, Türk toplumu dizileri çok fazla izlediği için bu konuda ustalıkla verilecek mesajların toplum sağlığının geliştirilmesine yararı olacağını vurguladı.
    

Toplantıda bakanlık yetkilileriyle senarist ve yapımcıların doğrudan irtibat kurabileceği bir internet blogu oluşturma kararı da alındığını bildiren Akdağ, bakanlık uzmanlarının yapımcı ve senaristlerden gelecek soruları bu sayede anında yanıtlayabileceklerini anlattı.
    

Dizi senaryosu yazılmasının hız gerektirdiğini ve bu nedenle böyle bir yolun tercih edildiğini ifade eden Akdağ, böylece bürokrasiye takılmadan hızlı bir şekilde bu danışmanlık hizmetinin verilebileceğini belirtti.
    

Toplantıda, tv dizileri ve filmlerdeki tıbbi hataların da gündeme geldiğini açıklayan Akdağ, ''Mesela boğazında bir solunum tüpü olan bir hastanın, bu çıkar çıkmaz, yürümeye başlaması gibi garip şeyler olabiliyor. Veya acilin kapısına gelen bir ambulansa içeriden herkesin koşturması gibi bir usul yoktur. Buna benzer küçük, büyük yanlışlar da olabiliyor. Ama bu yanlışlardan ziyade, Sağlık Bakanlığı Sağlığı Geliştirme Dairesi ile senaristler arasında işbirliği gündeme gelmiş oldu. Zannediyorum bu Türkiye'de bir ilktir. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak bir bakanlıkla senaristlerin çalışmasına örnek olabilecek bir ilkti bu'' diye konuştu.
    

Akdağ, toplantıya katılan senaristlerin konuya büyük ilgi gösterdiğini belirterek, katılımcılara teşekkür etti.