Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, kadınlarda idrar kaçırma hastalığının tedavisinin olduğunu belirterek, “İdrar kaçırma hiçbir yaşta kabul edilemez. O nedenle idrar kaçırmaya yönelik mutlaka tedavimiz var” dedi.

Ankara Medicana Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, kadınlarda idrar kaçırma olayının çok sık görüldüğüne değinerek, “Özellikle menopoz sonrası kadınlarda çok fazla sayıda idrar kaçırma var. Bu çok doğum yapmak, kilo alıp vermek, kadınların dokularının yeterince bu konuda kuvvetli olmaması gibi sebeplere dayanır. Kronik öksürükler, buna sigara da neden olabilir. Birçok sebebi var, tek bir sebebi yok. O nedenle idrar kaçırma sık görülür ama ne yazık ki idrar kaçıran kadınlar neredeyse 3 yıl ortalama olarak doktora gitmek, yardım istemek için beklerler. Bu da ciddi bir sağlık sorununu, hayat kalitesi sorunu olduğu gerçeğini karşımıza çıkarır” diye konuştu.

“İDRAR KAÇIRMAYA YÖNELİK MUTLAKA TEDAVİMİZ VAR”

4 milyona yakın kadının idrar kaçırdığına dikkat çeken Seçkin, “Bu 4 milyon kadından ancak bize başvurmaları geciktiği için 300-400 bin ile muhatap olabiliyoruz. Diğerleri ‘bu normaldir, teyzemde de vardı, doğum yapınca olur, yaşlanınca olur’ gibi sebeplerle ve yanlış değerlendirmeler ve bu konuda utanma, ayıp olduğunu düşünme gibi sebeplerle ne yazık ki hekime başvurmazlar. Halbuki bir ürologa başvurduklarında bu konuda kendilerine mutlaka yardım edilecektir. Bu konudaki prensibimiz şu bizim; idrar kaçırma hiçbir yaşta kabul edilemez. O nedenle idrar kaçırmaya yönelik mutlaka tedavimiz var. Bazı hastalarımız, ‘ameliyattan korkuyoruz’ diyorlar, halbuki bunun birtakım davranış tedavileri, diyet düzenlemeleri, birtakım egzersizler, ağızdan kullanılan ilaçlarla tedavisi var. Ameliyat hep son çaremiz, o nedenle idrar kaçırma çok önemsenmesi gereken bir durum. Bizim ülkemiz için de, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ciddi anlamda bir ilgisizlik, bilinçlendirme problemi, doktor ile olan iletişimsizlik söz konusu, bunu çözmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

İdrar kaçırmanın farkına varılmamasının mümkün olmadığını vurgulayan Seçkin, “İnsanlar kendilerine göre önlemler alırlar. Sosyal hayatlarını ertelerler, sinemaya, tiyatroya, lokantaya gitmezler. Gitseler de tuvalete en yakın yerde oturmayı tercih ederler. Bunun tedavisini bilmemek ya da utanmaktan kaynaklanır” dedi.

“YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRMAK İSTEYEN KADINLAR MUTLAKA BU ŞİKAYETİ KARŞILAŞTIKLARI ANDAN İTİBAREN GİDERİLİR”

İdrar kaçırmanın istem dışı olduğunu kaydeden Seçkin, “Bundan utanmayın, bu bir rahatsızlıktır ve mutlaka tedavisi vardır. Yaşam kalitesini artırmak isteyen kadınlar mutlaka bu şikayeti karşılaştıkları andan itibaren giderilir, bir problem olarak kabul etmeliler. Bunun bir önceki nesil ile yakınlarında bulunuyor olması, onlarla da normal olarak aktarılmış bir kalıtsal hastalık olduğu anlamına gelmez. Bize başvuran bütün kadınların öncelikle hangi cins idrar kaçırmaya sahip olduklarını ayırt ettikten sonra kendilerine mutlak yardımcı oluyoruz. Çünkü idrar kaçırmanın tedavisi vardır. Hangi yaşta olursa olsun bu normal kabul edilemez, normal kabul etmek hayat kalitesini, sosyal hayatını, aile ilişkilerini ve iş hayatını ciddi anlamda etkiler ve iş gücü kaybında ciddi bir zarar verir” ifadelerini kullandı.