Çocuğunuzun kabızlığına dikkat!
Kabızlık, her yaşta görülebilen bir rahatsızlık olduğu ancak özellikle çocuklarda daha sık görüldüğü belirtildi.Trabzon Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yılmaz Kanber, kabızlık konusunda anne ve babalara uyarılarda bul
Kabızlık, her yaşta görülebilen bir rahatsızlık olduğu ancak özellikle çocuklarda daha sık görüldüğü belirtildi.
Trabzon Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yılmaz Kanber, kabızlık konusunda anne ve babalara uyarılarda bulunarak , "Kabızlık, en basit olarak dışkılamada zorluk, ağrı ya da gecikme olarak tanımlanabilir. Çocuklarda sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Her yaşta görülebilir. Okul öncesi çocukların yaklaşık yüzde 3'ü, okul çağındakilerin ise yüzde 1-2'si kabızlıktan yakınır. Her birey için farklı dışkılama alışkanlığı vardır. Normal kaka yapma alışkanlığı denil¬diğinde ortalamalardan bahsedilebilir. Bir çocuk ne sıklıkla kaka yaparsa yapsın bu esnada canının acımaması gerekir. Bir çocuğun kabız olması demek; genel bir ifade ile 2-3 günden daha az sıklıkla kaka yapması ve kakasının sert olması, daha önemlisi bu esnada canının yanması demektir" dedi.
"Kabızlığı olan çocuklar genel olarak çabuk doyan iştahsız çocuklardır" diyen Dr. Kanber, "Çocuklarda en sık neden yüzde 95 kökeninde psikososyal sorunların yattığı kabul edilen fonksiyonel kabızlıktır. Bu çocuklarda barsak hareketleri seyrek ve güçsüzdür. Buna bağlı olarak barsak geçişi yavaşlamıştır. Geçiş yavaşlaması, kalın bağırsakta dışkının daha uzun süre kalmasına ve sıvı kısmının daha fazla emilmesine, dolayısı ile dışkının sertleşmesine yol açar. Dışkı sayısı azalmış ve kıvam serttir. Çocuklarda daha seyrek olarak; anal bölgenin doğumsal yapı ve uyarı anomalileri, tiroid bezinin yeterince çalışmaması, elektrolit problemleri, bazı barsak hastalıkları, metabolik sorunlar ve bir takım ilaçların kullanılması kabızlığa neden olabilir. Kabızlık çoğunlukla, kaka yaparken canı yanan bir çocuğun duyduğu ağrıyı kaka yapmasına bağlamasıyla başlar. Ağrının nasıl başladığı çok da önemli değildir. Önemli olan çocuğun sert ya da kalın kaka yapma¬sıyla canının yanmasıdır. Çocuklar canlarını acıtan bir şeyi bir daha yapmak istemeyecek kadar akıl¬lıdır. Çocuk kaka yapmayla ilgili korku duymaya başladığında müzmin kabızlık döngüsü başlar. Ağrı nedeniyle çocuk kakasını tutmaya çalışır. Tuvalete gittiğinde barsağını tam olarak boşaltmaz. Zaman içinde bağırsak duvarı genişler ve içeriği giderek artar. Bu nedenle kabızlığı olan çocuklar çok kalın ve sert kaka yapma eğilimindedir. Sert dışkı kalın barsağın son kısmından geçerken çatlaklara ve yırtılmalara neden olur. Bunun verdiği ağrı ile çocuk dışkılama hissi duyduğunda kendisini kasarak, dışkının ilerlemesini ve ağrı hissini önlemeye çalışır. Daha çok tutulan dışkı daha çok sertleşir ve bu kısır döngü tekrarlar. Bu dunumda dışkılar büyük çap ve hacme ulaşır. Ancak büyük gayretle çıkarılabilir. Küçük çocuklar bu hisse kapıldıklarında çok huzursuzlaşır, renkleri solar, sessiz bir odaya ya da koltuğun arkasına saklanır veya bir mobilyaya tutunarak parmak ucuna kalkar. Bu davranışlar ağrıya verdikleri yanıttır. Korku nedeniyle kakalarını tutmaktadırlar. Sonunda, çocuk kalın ve sert de olsa kakasını yapar fakat bu nedenle de canı yanar. Duyduğu ağrı çocuğun kaka yapmaya yönelik korkusunu pekiştirir ve sorun büyüyerek devam eder” şeklinde konuştu.
Dr. Yılmaz Kanber, kabızlığı olan çocukların genel olarak çabuk doyan iştahsız çocuklar olduğuna dikkat çekerek “Öğünlerde oturup yemek yemektense aralarda abur cubur atıştırma¬ya daha eğilimlidirler. Karın ağrısı ve kramplar sıktır. Huzursuzdur ve geçimleri zor çocuklardır. Bazılarında tekrarlayan ataklar halinde bulantı ve kusmalar görülebilir. Kronik kabızlığı olan bazı çocuklarda basıya bağlı idrar kese kapasitesi azalacağından normalden daha sık idrara giderler. Bazılarında ise kaka kaçırma, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, yatak ıslatma, damlatarak idrar yapma veya idrara başlamada güçlük görülebilir" diye konuştu.
TEDAVİDE 3 TEMEL PRENSİP
Tedavide esas itibariyle üç temel prensip olduğuna dikkat çeken Dr. Kanber, "Birincisi kalın barsağın boşaltılması, ikincisi kalın bağırsak boşaldıktan sonra düzenli bağırsak alışkanlığının sağlanması ve üçüncüsü kaka yapmayla ilgili ağrının ortadan kaldırılması. Bu temel prensipler çeşitli yollarla uygulanabilir. Erken dönemde diyet değişiklikleri ile tedavi mümkündür. Barsağın boşaltılması için çeşitli ilaçlar değişik yollarla uygulanabilmektedir. Boşaltma işleminden sonra günde bir ya da iki kez yumuşak kıvamlı kaka yapmayı sağlayacak şekilde kaka yaptırıcı ilaçlar kullanılır. Kaka yumuşatıldıktan sonra ağrı genellikle azalacaktır. Gerekirse oturma banyosu ve o bölgeye sürülebilecek kremler kullanılabilir. Kabızlıkta kullanılan ilaçların uzun süre güvenle kullanılmaları mümkündür. Düzenli kullanım nedeniyle bağımlılık geliştiğine dair herhangi bir tıbbi veri mevcut değildir. Tedavi süresi çocuktan çocuğa değişkenlik göstermekte olup aylarca bazen de yıllarca sürecektir. Küçük çocukların neden-sonuç ilişkisini henüz kuramamalarından dolayı tedavi süresi daha da uzundur. Bu nedenle küçükler kaka yapmayla ağrı duymayı ilişkilendirmeyi unutana kadar tedavi edilmelidir" ifadelerini kullandı.
AİLELERE BESLENME ÖNERİLERİ
Çocuklara bol miktarda lif içeren meyve ve sebze verilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Kanber, "Yalnızca anne sütü ile ya da formülle beslenen 4 aydan büyük bebeklerin diyetine meyve suyu (üzüm, armut veya kuru erik suyu) ekleyin. Daha büyük çocuklarda meyve suyu tüketimini artırın. 4-6 aylıktan büyük bebeklerin diyetine bol miktarda lif içeren bebek mamaları ekleyin. Çocuğunuza bol miktarda lif içeren meyve ve sebzeler verin (bezelye, fasulye, kereviz, enginar, brokoli, Brüksel lahanası, karnıbahar, taze fasulye, ıspanak, pırasa, domates, salatalık, marul, havuç, olgun muz, kayısı, şeftali, armut, elma, portakal, üzüm, çilek, incir, erik vs), diyetteki süt ve süt ürünlerini azaltın. Kuru üzüm, incir kurusu, kuru kayısı, kuru erik ve hurma posa içeriği yüksek besinlerdir. Tüm taneli tahıllardan yapılan yiyecekleri arttırın (kuru fasulye, mercimek, kepekli gevrekler, kepekli krakerler, yulaf ezmesi, esmer pirinç, kepekli ekmek; çocuk 4 yaşından büyükse patlamış mısır). Bol sıvı tüketip yeşil sebze ve salataları tüketmesini sağlamaya çalışırken, makarna ve pilav gibi nişastadan zengin kabızlığa neden olabilecek yiyecekleri azaltın. Büyük çocuklara günde 1-2 kaşık zeytinyağı içirilebilir. Küçük çocuklarda geçici olarak çocuğunuzu bezleyin. Kakasını yaparken canının yanmayacağı konusunda güven verin. Kakasını yaptığında onu kutlayın. Kakasını tutması, tuvalete oturmak istememesi ya da eğitime direnç göstermesi durumunda baskı yapmaktan, ceza vermekten ya da fiziksel zorlama yapmaktan kaçının. Yemeklerden, özellikle de kahvaltıdan sonra 10 dakika boyunca tuvalete oturtarak düzenli bir tuvalet alışkanlığı oluşturmaya çalışın. Diyet ve eğitimle çözülemeyen veya kabızlık dışında ilave sorunları olan çocuklarınızın varlığında mutlaka bir doktora müracaat edin" dedi.