Trabzon Sağlık İl Müdürü Mustafa Hakyemez, insanların domuz gribini genellikle enfekte olmuş domuzlardan aldıklarının ve ayrıca şu anki salgında insandan insana bulaşmanın olduğunun düşünüldüğünü bildirdi.
Hakyemez, yaptığı yazılı açıklamada, domuz gribinin, domuzlarda hastalığa yol açan bir mikroorganizma olan influenza tip A virüsünün insanlarda oluşturduğu solunum yolu hastalığı olduğunu belirtti.
Virüsün şimdiye kadar insanlarda hastalığa yol açmadığı, sadece domuzlarda görülmekte olduğunu ifade eden Hakmeyez, şöyle devam etti:
''Ancak, mikroorganizmadaki değişime bağlı olarak ortaya yeni bir formu (influenza tip A HİNİ) çıkmıştır ve solunum yolu ile özellikle yakın temas, öksürmek ve hapşırmak suretiyle insandan insana bulaşabilmektedir. Virüs, kış aylarında görülen grup etkeni ile benzer özelliklere sahiptir. Hastalığın bulaşma yolu ve belirtileri de benzerlik göstermektedir. Ancak, yeni HİNİ tipinde virüs, insanları, kuşları ve domuzları etkileyen bir genetik özelliğe sahiptir. İnsanlar arasında domuz gribi enfeksiyonu, tek tek vakalar olarak ya da salgınlar halinde görülebilir. Klinik belirtileri gribe benzer. Bunlar ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, genel vücut ağrısı, halsizlik ve bitkinlik şeklindedir. Ancak bazı vakalarda hiçbir belirti görülmediği halde ölümle sonuçlanabilmektedir.''
Hakyemez, insanların domuz gribini genellikle enfekte olmuş domuzlardan aldıklarını, ayrıca şu anki salgında insandan insana bulaşmanın olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

-''DOMUZ GRİBİ VİRÜSÜNDEN KORUYABİLEN BİR AŞI YOK''-

İnsandan insana bulaşmada yakın temasın, hastalığı taşıyanlarla aynı ortamı paylaşmanın önemli rol oynadığına dikkati çeken Hakmeyez, şunları kaydetti:
''Domuz influenza A virus enfeksiyonunda ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücutta ağrı, yorgunluk, kırgınlık, baş ağrısı, üşüme görülebilir. Bazı domuz gribi vakalarında kusma ve ishal de görülmektedir. Mevsimsel gribe benzer şekilde insandaki domuz gribinin şiddeti hafiften ağıra değişebilmektedir. Ağır vakalarda pnömoni, solunum yetmezliği ve bazen de ölüm görülebilmektedir. Hastalık özellikle genç ve orta yaş grubunu tutmaktadır. Kronik sağlık sorunu olanlar gibi bazı gruplarda domuz gribi ağır seyredebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanmış seyahat kısıtlaması yoktur. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunulmaması, bulaşma riskini azaltacaktır. Solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklar için olduğu gibi başta sabunla el yıkama gibi kişisel hijyen önlemlerini uygulamak son derece önemlidir. Girdilen ülkelerin yerel otoritelerinin öngördüğü tedbirlere uyulması ve gerektiği durumlarda basit cerrahi maske kullanılması hastalığın bulaşma riskini azaltacaktır. Ayrıca grip belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.''

Hastalığın şu ana kadar Meksika, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve İspanya'da görüldüğünü anımsatan Hakyemez, son iki hafta içinde hastalığın görüldüğü ülkelere ziyarette bulunmuş ve başta 38 dereceden yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, vücutta ağrı, yorgunluk, kırgınlık, baş ağrısı, üşüme, kusma ve ishal gibi gribal benzeri belirtileri varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifade etti.
Hakyemez, böyle belirtilerin sadece gribal ya da domuz gribi hastalıkları sonucu ortaya çıkmayacağını, zatürre, nezle, bronşit gibi başa bir çok solunum yoluyla bulaşan hastalıkların da benzer belirtiler gösterebileceğini, bu durumların ayırt edilebilmesi için en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğini belirtti.
İnsanda hastalığa sebep olan domuz gribi virüsünden koruyabilen bir aşı olmadığını vurgulayan Hakyemez, mevcut mevsimsel influenza aşısının herhangi bir koruma sağlayıp sağlamayacağına dair bir bilgi bulunmadığını vurguladı.
Hakyemez, bu hastalığa karşı kullanılabilecek Amantadinler (amantadin ve rimantadin) ve İnfluenza nörominidaz inhibitörleri (oseltamivir ve zanamivir) olmak üzere iki grup ilaç bulunduğunu kaydetti.