Fareli kakao yemişiz!
Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tespit tutanağına göre; sarıhumma, sıtma gibi salgın hastalık kuşağında olan Afrika ülkesi Fildişi Sahilleri'nden getirilen 5 milyon kilo böcekli kakao, özellikle çocukların tükettiği çikolata gibi gıdalarla piya
Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tespit tutanağına göre; sarıhumma, sıtma gibi salgın hastalık kuşağında olan Afrika ülkesi Fildişi Sahilleri'nden getirilen 5 milyon kilo böcekli kakao, özellikle çocukların tükettiği çikolata gibi gıdalarla piyasaya sürüldü. Üstelik İsrail'deki bir laboratuvarda yapılan tahlillere göre 5 milyon kilo kakaonun içerisinde; hayvan leşleri, gübre ve diğer ölü böcekleri yiyerek beslenen böcek türü ve kırma böcek biti, incir kurdu olarak tanımlanan böcek tespit edildi.
ÖLÜ FARE BİLE VAR
Bilirkişi raporuna göre, kakao çuvalları arasında yalnızca böcekler değil ölü fare bile vardı. Üstelik tüm bunlardan devletin resmi kurumları da haberdardı. Gemideki ürünün denetiminden sorumlu İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü, önce gemiyi karantinaya almış, sonra da fümigasyon yöntemiyle ilaçlatıp Türkiye'ye girişine izin vermişti. Kakaoyu Türkiye'ye getiren Al Hurreya gemisinin kaptanı, kakaonun sahibi Altınmarka Gıda şirketiyle ihtilafa düşmemek için tespit istemiyle mahkemeye başvurduğu için, böcekli kakao bilirkişi raporuyla birlikte mahkeme kayıtlarına da geçti. Ancak hiçbir kurum, "Bozuk ve kalitesiz hammadde sayılan böcekli kakao" için işlem yapmadı.
Bu nedenle 5 milyon kilo böcekli kakaoyu vatandaş bilmeden Türkiye genelinde tüketmiş oldu. Mahkeme ve bilirkişi kayıtlarına göre, 5 milyon kilo böcekli kakaonun Türkiye'ye giriş öyküsü şöyle: 4 Temmuz 2007 tarihinde Fildişi Sahili San Pedro'dan (Cote d'Ivoire) kalkan 5 milyon kilo kakao yüklü Al Hurreya isimli Ro/Ro gemisi, 28 Temmuz 2007 tarihinde İstanbul Ambarlı Limanı'na yanaştı. Yasa gereği gemideki yükü kontrol eden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü, kakao çuvallarının içinde çok sayıda böcek tespit edince gemiyi karantinaya aldı. 31 Temmuz ve 3 Ağustos tarihinde geminin ambarındaki kakaolar fümigasyon yöntemiyle ilaçlandı. 6 Ağustos’ta kakaonun sahibi olan Altınmarka Gıda adlı şirket, malını teslim alıp kamyonlarla fabrikasına taşıdı.
İsrail ölü böceklerin bile girmesine izin vermedi
Alınan örnekler İsrail'deki depo zararlılarının tespitini yapan Food Technology İnternational Consultaney LTD adlı şirkete gönderildi. Şirket, ölü böceklerin bile ülkesine girmesine izin vermedi ve numunenin -18 derecede 6 saat bekletildikten sonra kendilerine gönderilmesini istedi. İsrail'den gelen sonuca göre böceklerden biri hayvan leşleri, gübre ve diğer ölü böcekleri yiyerek beslenen böcekti. Fare incelemesini yapan Prof. Dr. Nuri Yiğit de “Kurumuş olduğu için detaylı incelemesinin yapılamadığı ancak rattus türü ile benzerlik gösterdiği; fakat kuyruğunun çok tüylü olması ve yüz kısmında iki yanda da gözlenen sarımsı lekelenmelerden dolayı, Türkiye içerisinde yayılış gösteren 64 kemirici tür arasında bulunmadığı, alt tür düzeyinde bile bu türe rastlanmadığı" yönünde rapor hazırladı. Hazırlanan bu raporlar, mahkeme aracılığıyla tespit edilmiş oldu. Gemi şirketi mahkeme kanalıyla, 8 gün 12 saatlik bekleme süresi içerisinde 80 bin 750 dolarlık zararları olduğunu kayıt altına aldı. Yükünü boşaltan gemi, Türkiye'den ayrıldı, böcekli kakao üretim için işlenmeye başlandı.
DOSYA RAFA KALKTI
Mahkeme, dosyayı rafa kaldırdı ancak bilirkişilerden Yüksek Ziraat Mühendisi Derya Ulaşoğlu, gemiyi karantinaya alıp ilaçlattıktan sonra böcekli kakaonun gıdaya dönüştürülüp halka kaliteli gıda adı altında sunulmasını doğru bulmadığı için İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşlara başvurdu ancak sonuç alamadı.
TÜRKİYE’DE OLAN BÖCEKSE ÖNEMİ YOK!
Telefonla ulaştığımız İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü yetkilileri, olayı doğrularken, "Türkiye'de tehlike arz edebilecek zararlılar varsa ülkeye sokmayız iade ederiz. Ancak Türkiye'de var olan bir böcekse o zaman ilaçlama yapar, böceği öldürdükten sonra ürünü ülkeye sokarız" dediler.
GEMİ LİMANDA BEKLETİLDİ
Bu arada Al Hurreya gemisinin kaptanı, “Böcekler gemi ambarında bulaştı” iddiası doğrultusunda ileride açılması muhtemelen davalara karşı şirket adına Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu ve tespit istedi. Gemi 8 gün limanda bekledi.