Fındıklı Halk Eğitim Merkezi salonundaki panelde konuşan Fındıklı Toplum Sağlığı Merkezi Hekimi İlker Dilber, risk faktörlerinin içinde kardiyovasküler hastalık yükünün artmasının en büyük nedeninin hipertansiyon ve tuz tüketimi olduğunu belirtti. 

     

Tansiyonun normale indirilmesi ve tuz tüketiminin azaltılmasının en temel faaliyet alanlarından biri olduğunu ifade eden Dilber, ''Bu nedenle vatandaşların aşırı tuz tüketiminin yer aldığı beslenme davranışlarını olumlu yönde değiştirecek faaliyetlerin planlanması ve yürütülmesi, Sağlık Bakanlığı'nın en çok önem verdiği konular arasındadır'' dedi. 

     

Türkiye'de tuz tüketiminin Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği miktarların çok üzerinde olduğuna dikkati çeken Dilber, ''Tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik Bakanlığımız tarafından konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.

 

Hedefimiz, günlük tuz tüketimini Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği 5 gramın altına düşürmektir. Bugünkü tüketim düzeylerine bakıldığında hızlı bir şekilde eyleme geçme gerekliliği kaçınılmazdır. Bu nedenle öncelikli faaliyetlerimizi belirleyecek, vatandaşları bilinçlendirmeye yönelik eğitim ve medya kampanyaları ile düzenleme ve değerlendirme çalışmaları planlanacaktır'' diye konuştu. 

     

Türkiye'de bir kişinin günlük tuz tüketimi oranının Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisinden 3 kat fazla olduğunu kaydeden Dilber, ''Tuz tüketim oranı kadınlarda 16, erkeklerde 19 grama ulaştı. Günde bir gram daha az tuz tüketimi kalp krizi riskini yüzde 3, felç riskini yüzde 5 azaltıyor.

 

Eğer 6 gram az tuz tüketilirse felç riski yüzde 24, kalp krizi yüzde 18 ve 9 gram tuz azaltılmasında da felç riski yüzde 34 ve kalp krizi riski yüzde 25 azalıyor. Tuz en çok ekmek, salamura besinler ve işlem görmemiş besinler aracılığıyla alınıyor'' dedi.