Grip diyipte geçme önlemini al!
Özel Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Başhekimi Gürbüz Yuluğ, grip hastalığının özellikle kış aylarında tokalaşma ve yakın temaslarla bulaştığını belirterek alınması gereken önlemleri anlattı.Özel Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastal
Özel Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Başhekimi Gürbüz Yuluğ, grip hastalığının özellikle kış aylarında tokalaşma ve yakın temaslarla bulaştığını belirterek alınması gereken önlemleri anlattı.
Özel Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Başhekimi Gürbüz Yuluğ, grip için antibiyotik kullanmanın faydasız olduğunu belirterek, grip açısından en yüksek risk taşıyanların 65 yaş üzeri olduğunu söyledi. Gribin viral bir hastalık olduğunu ve virüslerle bulaştığını belirten Yuluğ, “Grip, viral bir hastalıktır ve virüslerle bulaşır. Grip asıl olarak solunum yollarında yerleşen influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, halsizlik ve kırgınlık ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Grip özellikle kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalıktır. Virüsü taşıyan hastaların, solunum yolu sekresyonlarıyla ve bunlarla bulaşmış eşyalar vasıtasıyla yayılmaktadır. En sık bulaşma yolu da tokalaşma, yakın konuşmalar, öpüşme gibi yakın temastır. Elleri yıkamak, korunmada yapılacak en önemli yöntemdir. Virüs çok kolay bulaşmakta ve hızla yayılmaktadır. Özellikle okullar, yurtlar, kışlalar, kahvehaneler, huzur evleri gibi kalabalık ve topluca yaşanan ortamlar hastalığın yayılmasında önemli rol oynar” dedi.
Salgınlardan korunmak toplumda aktif yaşayanların için zor olduğunu ifade eden Yuluğ, “Salgınlardan korunmak toplumda aktif yaşayanlar için çok zordur. Salgınlar sırasında ilk atakta genellikle arkadaşlarından mikrobu alan okul çocukları hastalanmakta, bunu izleyen ikinci atakta ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır. Salgınlar genellikle 5-7 hafta dolaylarında kendiliğinden sınırlanmaktadır. Kış aylarında (kasım-mart) en sık görülmektedir. Düzensiz yaşam, alkol alımı, sigara, soğuk maruziyeti hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Bilhassa bebekler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlarda (kalp hastalığı, astım, kronik bronşit, bronşektazi, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, AIDS, kan hastalıkları) ağır seyretmekte ve ölümlere neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
"GRİP İÇİN ANTİBİYOTİK KULLANILMAZ"
Grip için antibiyotiğin faydasız olduğunu ifade eden Yuluğ, “Grip için antibiyotik kullanılmaz ve faydasızdır ancak griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona bağlı ikincil olarak ortaya çıkan hastalıklarda; zatürree, kulak iltihabı, bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise antibiyotik kullanılmalıdır. Herhangi bir bakteriyel iltihap olmadan koruyucu olsun diye griplilere antibiyotik verilmemelidir. Faydasız olduğu gibi dirençli bakterilerle iltihaplanmalara zemin hazırlayabilir. Grip hastalarında istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici ve ateş düşürücüler ile solunum yolu sekresyonlarını ve irritasyonunu giderici ilaçların kullanılmasıyla yakınmaların kontrolü mümkündür. Ancak, bilhassa çocuklarda aspirin kullanılmamalı, diğer ateş düşürücüler tercih edilmelidir” diye konuştu.
"İLAÇ EZBERE KULLANILMAMALIDIR"
Grip için istirahatın önemli olduğunu kaydeden Yuluğ, “İstirahat çok önemlidir. Bu hem hastanın daha kısa zamanda iyileşmesini ve tehlikeli ölümcül komplikasyondan korunmasını temin eder hem de etrafına hastalığı yaymasını önler. Hastaların izolasyonu gerekli değildir. Hastaların solunum sistemine ait akıntıları temizlenmeli ve ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Okulların kapatılmasının salgını kontrol altına alınmasında bir yararı yoktur. Okulların kapatılmasını nedeni hastalık nedeniyle devamsızlığın çok yüksek olmasıdır. Yani salgını kontrol altına alamaz. 'Hastalığı ilaç kullanmadan atlatacağım' diye bu tür rahatlatıcı ilaçlardan kaçınmanın gereği yoktur. Çünkü yakınmalar hasta için oldukça ızdırap verici ve yaşamı zorlaştırıcıdır. Ancak mutlaka doktor tavsiyesi ile kullanılmalı, ezbere kullanılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
"GRİBİN ÖLÜMCÜL OLAN KOMPLİKASYONU ZATÜRREDİR"
Gribin komplikasyonlarında en önemli ve ölümcül olanının zatürre olduğuna dikkat çeken Yuluğ, “Bademcik iltihabı, kulak iltihabı, sinüzit, bronşit gibi komplikasyonları gelişebilir. Hastalığın ağır seyrettiği kişiler, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar ve 3-5 günlük ateşli dönemin ardından düzelme periyoduna girip daha sonra tekrar ateşi yükselip hastalananlar mutlaka bu komplikasyonlar açısından bir hekim tarafından değerlendirilmelidirler. Grip açısından yüksek risk taşıyanlar 65 yaşın üzerinde yaşlı kişiler, kronik kalp, akciğer hastaları (astım, kronik bronşit, bronşektazi vb.), şeker hastaları, bazı kan hastaları, AIDS'liler, bakım ve huzur evlerinde yaşayan ve kronik hastalığı olanlar ile devamlı aspirin kullanmak zorunda olan 6-18 ay arasındaki bebeklerdir” dedi.
"GRİPTEN KURTULMANIN EN ETKİLİ YÖNTEMİ ELLERİN YIKANMASI"
Gripten korunmak için en etkili yöntemin ellerin yıkanması olduğunu belirten Yuluğ, “Düzenli yaşamak, uyku ve dengeli beslenmemizi ihmal etmemek, alkol ve sigara alışkanlığımızı sınırlamak ve eğer varsa zemindeki kronik şeker, kalp, akciğer hastalıklarımızın bakım ve tedavisini usulüne göre yapmaktır. En etkili korunma yöntemlerinden bir de aşılanmadır. Grip aşısı, her yıl sonbahar aylarında piyasaya çıkmakta ve formülü her yıl yenilenmektedir. Aşının koruyuculuğu değişkendir. Aşının hazırlandığı suş ile salgın yapan suş arasındaki antijenik farklılıklara ve uygulanan kişilerin immünolojik direncine göre koruyuculuk oranı yüzde 60 ile yüzde 80 arasında değişmektedir. Grip olmayı önlemese bile, hastalıktan dolayı hastanelere yatışı, zatürre ve ölüm gibi ağır komplikasyonların sıklığını azalttığı bildirilmektedir. Bazı çalışmalarda grip sonrası görülen zatürreleri önlemede yüzde 50-60, ölümleri önlemede yüzde 80 etkin olduğu bildirilmiştir” şeklinde konuştu.
"GRİP AŞISI 6 AYDAN KÜÇÜK OLAN ÇOCUKLARA YAPILMAMALIDIR"
Özel Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Başhekimi Gürbüz Yuluğ, grip aşısının 6 aydan küçük olan çocuklara yapılmaması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Virüsün antijenik yapısı sık değiştiğinden bu aşılar her yıl için izole edilen virüslerden yeni olarak hazırlanmakta ve her yılın eylül-aralık ayları arasında tek doz olarak yapılması önerilmektedir. Çünkü aşılamayı takiben yeterli bağışıklığın oluşması için 1-2 aylık bir süreye gerek vardır. Eylül-kasım arasında yapılırsa grip salgınlarının başladığı kış ayları içerisinde bağışıklık en yüksek düzeyde olmuş olur. Grip aşısının 6 aydan küçük çocuklara yapılması önerilmemektedir. 8 yaş ve daha küçük çocuklar eğer ilk kez aşılanıyorlarsa tam etkinin oluşması için en az 1 ay ara ile 2 doz aşı uygulanmalıdır. Yumurta alerjisi olanlara aşı uygulanmamalıdır. Bazen aşırı duyarlılık reaksiyonları yapabilmektedir. Uygulama yerinde 1-2 gün içinde lokal sertlik ve kızarıklığa neden olabilir. Daha nadiren uygulamadan 6-12 saat sonra ateş, halsizlik ve kas ağrıları görülebilir. Ancak bunlar 48 saat içinde kaybolur. Güvenli bir aşı olarak kabul edilmektedir.”