Ancak Sağlık Bakanlığı, altyapının yeterli olmadığı ve uygulamanın bürokrasiyi artıracağı gerekçesiyle karara itiraz etmişti. İki kurumu karşı karşıya getiren tartışmada bakanlığın dediği oldu.

SGK, sağlık giderlerini azaltmak için sevk zincirini ilk olarak 1 Kasım 2008'de Bayburt, Isparta, Gümüşhane ve Denizli'de uygulamaya koymuştu. Kurum yeni sistemi önce 33 ilde, 2010 yılında tüm Türkiye'ye uygulamayı planlıyordu. Ancak sevk zincirine başından beri muhalefet eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, uygulamanın pilot il olarak denendiği Denizli'ye tebdili kıyafet ziyarette bulunarak işleyişi yerinde tespit etmişti. Akdağ, durumu bir rapor halinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da sunmuştu. Bu gelişmenin ardından 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek uygulama, 1 Temmuz'a ertelenmiş, pilot uygulamalara da son verilmişti. Aradan geçen sürede Sağlık Bakanlığı'nın itirazları aşılamayınca sevk zinciri uygulaması süresiz olarak ertelendi.

Sosyal Güvenlik Kurumu, bu yıl 32 milyarı bulacak astronomik sağlık giderlerinin önüne geçebilmek için sevk zinciri uygulamasını zorunlu görüyor. Ayaktan tedavilerin yüzde 60'ının birinci basamak sağlık kuruluşlarında tedavi edilebilir nitelikte olduğunu vurgulayan kurum, bu hastaların üniversite ya da devlet hastanelerine gitmelerinin ek maliyet getireceğini belirtti. Örneğin sağlık ocağında 15 lira olan muayene ücreti, üniversite hastanesinde bunun 6 katı. Sağlık Bakanlığı ise sevk zinciri uygulamasıyla aile hekimliğinin sevk makamına dönüşeceğini öne sürdü. Bakanlık, uygulamanın sağlık ocakları önünde kuyruklara yol açtığını aktardı.

Hekim sayısının Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri ile kıyaslandığında çok yetersiz olduğunu ifade eden bakanlık, bu sebeple zorunlu sevk uygulamasının ertelenmesini talep etti. Sevk zinciri uygulamasına eğitim ve üniversite hastaneleri de itiraz ediyordu. Uygulama sonucu hasta sayıları azalan hastanelerin döner sermaye gelirleri de ciddi düşüş gösterdi. Gelinen noktada SGK, sevk zinciri uygulamasından vazgeçti.