Türkiye'nin ilaç ihracı ve biyoteknoloji buluşlarından aldığı payın çok düşük olduğunu belirten Müezzinoğlu, “Her yıl ilaca yaklaşık kamu olarak 40 milyarın üzerinde para ödüyoruz. Ülke olarak ilaca ödediğimiz miktar günlük 50 milyon TL’nin üzerinde. Sağlık harcamalarında yaklaşık 6-6,5 milyarlık dış ticaret açığımız var. Bu açığı kapatmak ve yerli biyoteknoloji üretiminde arzu ettiğimiz noktaya gelebilmek için kanser dahil birçok biyoteknoloji gerektiren ilacı ve tıbbi cihazı ülkemizde üretebilmek için çalışmaları hızla arttırmamız gerekmekte.” dedi.

 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliğiyle ‘Medikal Biyoteknoloji Konferansı’ düzenlendi. TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansın açılışını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu gerçekleştirdi. Konferansta ilaç, aşı, biyomalzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kiti konularında yapılan çalışmalar sunuldu. Toplantıda TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak tarafından yapılan sunumda ilaç, aşı, biyomalzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kiti başlıklarında TÜBİTAK’ın açacağı çağrılarla ilgili bilgi verildi.

 

 Sağlık alanın en önemli başlıklarından birisinin medikal biyoteknoloji olduğunu belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Bu konferansta kamu özel sektör ve üniversiteler bünyesinde atmamız gereken adımları tespit edeceğiz. TÜBİTAK’ın şimdiye kadar ilaç, aşı, biyo malzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kitleri konusunda uyguladığı yol haritasını değerlendirme imkanı oldu. Bu alanlarda çok sınırlı rakamlarda ihracat yaptığımıza ve buna karşılık 7 milyar doları aşan bir ithalatımız olduğunu düşünürsek bu konferansın ne kadar önemli olduğu daha da anlaşılacaktır.” diye konuştu.

 

 

 Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alım gücünün bugüne kadar fiyatları aşağıya çekmek için kullandıklarını belirten Ergün, “Bundan sonra bu gücü ülkemize yatırım çekmek ve ülkemizde özellikle biyoteknolojik ürünler konusunda yenilikler meydana getirmek için kullanmalıyız. Büyük bir gücümüz ve potansiyelimiz var.

 

Yeni teşvik sistemi ile ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe yapılacak yatırımları çok önemli destek mekanizmaları getirdik. Ülkemizde 15’i yabancı sermayeli olmak üzere 68 ilaç üretim tesisinde yaklaşık 30 bin kişi istihdam edilmekte ve Türkiye’de 3 bin 100 çeşit ilaç üretilmekte. Ancak dış ticaret dengesine bakıldığında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 16 seviyesinde. İthal edilen ve ihraç edilen ilaç miktarı yarı yarıya ama değer olarak 16 kat fazla. Çok pahalı ilaçları ithal ediyoruz çok vasat ilaçları ihraç ediyoruz bu nedenle arada çok büyük fark var.” şeklinde konuştu.

 

 Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaklaşık 1 milyara yakın nüfusa hitap edebilecek dinamikleri olan bir ülke olduğunu belirten Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, “3 saatlik mesafede 500 milyon, 5 saatlik bir mesafede ise yaklaşık 1 milyar insana ulaşabilir bir durumdayız. Bölgesel istikrarlık bir aktör olarak önümüzde duran bu imkanı değerlendirecek politikalar geliştirme 2023 vizyonu hedeflerimiz arasındadır.” ifadelerini kullandı.

 

 

 Türkiye’nin gıdadan ilaç sanayine tarımdan enerjiye geniş bir yelpazeyi barındıran biyoteknoloji alanında ülke potansiyelini değerlendirmek ve bu sektörde söz sahibi olmak zorunda olduğunu belirten Müezzinoğlu şunları söyledi: “Hem katma değer yaratan niteliği hem de halk sağlığını koruma bakımından stratejik önemi haiz olması bakımından ilaç ve tıbbi cihaz sanayi yatırımların çekmek adına ülkeler arası ciddi rekabetler yaşanmakta. Dünya ilaç pazarında 16., AB ilaç pazarında 6. sırada yer alan ülkemizin ilaç ihracı ve biyoteknoloji buluşlarından aldığı pay ne yazık ki çok düşüktür. Bu durumu değiştirebilmek ve biyoteknolojide söz sahibi bir ülke konumuna yükselmek için TÜBİTAK’ın öncülüğünde geliştirilen medikal teknoloji yol haritasının faydalı sonuçlar üreteceğine inanıyorum.

 

Her yıl ilaca yaklaşık kamu olarak 40 milyarın üzerinde para ödüyoruz. Ülke olarak ödediğimiz miktar 50 milyonun üzerinde günlük olarak. Sağlık harcamalarında yaklaşık 6-6,5 milyarlık dış ticaret açığımız var. Bu açığı kapatmak ve yerli biyoteknoloji üretiminde arzu ettiğimiz noktaya gelebilmek için kanser dahil birçok biyoteknoloji gerektiren ilacı ve tıbbi cihazı ülkemizde üretebilmek için çalışmaları hızla arttırmamız gerekmekte.”