İşte kışı zinde geçirmek için tüketmemiz gereken besinler...
Prof. Dr. İsmet Tamer, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu
Ülkemizde havaların soğumaya başlaması ile beraber kış aylarında sık görülen hastalıklar da yaygın şekilde görünmeye başladı. Ne kadar korunsak da sağlıklı ve yeterli uyku ile yeterli ve dengeli beslenme bir arada değilse, kış aylarında soğuk havayla ve getirdiği hastalıklarla baş etmek ve sağlığımızı korumak güç hale gelebilir. Bağışıklık sistemimizi güçlü kılmak için yapmamız gerekenlerin başında yediğimiz besinler geliyor diyen Herbalife Nutrition Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmet Tamer kışın tüketilmesi gereken besinleri yazdı.
Güne zinde başlamak için bir bardak suya limon, zencefil ve zerdeçal koyarak için
Her sabah ılık bir bardak suyun içine taze sıkılmış yarım limon, 1 çay kaşığı zencefil, 1 çay kaşığı kadar zerdeçal koyarak içmek, kendinizi bu havalarda daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Sıcak sıcak içilecek kuşburnu, ıhlamur ve nane-limon kış hastalıklarını önlemede son derece etkilidir. Kış aylarında hastalıklardan korunmak için sıcak içecekler, sağlıklı bir uyku ve sıkı giyinmenin önemi büyüktür.
Bağışıklık sisteminizin güçlenmesi için lahana, pazı ve ıspanak tüketin
Hastalıksavar besinlerin başında lahana gelmektedir. Sindirim ve solunum sistemlerinin yüzeyini kaplayan mukoza denilen zarın mikroplara karşı direncini artıran A vitaminin ön maddesi olan beta-karotenden zengindir ve doğru pişirilmiş bir porsiyon lahananın düzenli olarak tüketilmesi, vücuda gerekli günlük vitamin ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılayabilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
Yakın zamanda yapılan bazı araştırmaların ön sonuçlarında, düzenli lahana tüketilmesinin bazı kanserlere karşı koruyucu olabileceği öne sürülmüştür. Lahana kalsiyum, potasyum, C ve K vitaminleri yanı sıra kansızlık ve sinir sistemi gelişimi için gerekli folik asit için de zengin bir kaynaktır. Lahananın evde hazırlanacak turşusu da fermente bir probiyotik olarak kış aylarında bolca tüketilmelidir.
Pazı ve ıspanak da A ve C vitaminleri ile folik asit açısından zengin, lif açısından ise süper zengin besinlerdir. Porsiyon başına oldukça düşük kalori içeren bu sebzeler hafifçe pişirildiklerinde içerdikleri oksalat azalır, diyetteki kalsiyum serbestleşir, böbrek taşı gibi sorunlara da yol açmamış olurlar.
C ve B vitamini açısından zengin kabağı sofralardan eksik etmeyin
Kış aylarında hem yemeği ve salatası hem de tatlısı ile sofralarımızın vazgeçilmezi olan kabak vücudumuzu şeker ve yüksek tansiyon gibi hastalıklardan korumada rol alan C, B vitaminleri, pantotenik asit, folik asit, potasyum ve A vitamininin ön maddesi olan karoten içerir. Sindirime yardımcı olmasının yanı sıra karaciğer ve safra yollarının sağlıklı çalışmasına da destek olur.Bağırsaklarımızdaki mikrobiyotanın sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir lif kaynağıdır. Kabak kalorisi yüksek bir besin olduğu için kontrollü porsiyonlarla tüketilmesinde fayda vardır.
Daha kolay bir sindirim ve sıvı desteği için marul yiyin
Göbek marul, yıl boyunca kolayca bulunur. Tokluk hissi vermesi, sindirimi kolaylaştırması ve sıvı desteği vermesi en önemli özellikleridir. Klasik uzun marullar ise göbek marullardan farklı olarak yüksek miktarda A vitamini ve bir miktar folik asit içerirler. A vitamini, hem sindirim hem de solunum sistemlerinin iç yüzeylerinde, gözde, bağışıklık sisteminde önemli koruyucu görevlere sahiptir.
Kış aylarında şalgam ve havuç tüketiminizi iki katına çıkartın
Ülkemizde özellikle güney yörelerinde sofraların baş tacı olan, uzun yıllardır da suyu ile artık her yerde tüketildiği gözlemlenen şalgam gibi artık teknolojik tarım sayesinde her mevsim bulunabilen nar, az kalorili fakat bol kalsiyum ve A, C, K vitaminlerinden zengin antioksidan içerikleriyle, kış aylarında sizi hastalıklardan korumada önemli bir rol oynayabilirler.
Bir başka güçlü antioksidan bitki ise göz dostu havuçtur. Daha önce de bahsettiğim gibi güçlü bir bağışıklık sistemi, sağlıklı bir cilt ve sağlam gözler için gerekli olan A vitamini açısından zengin bir gıdadır. Havuçtan bahsetmişken turunçgillerin bağışıklık sistemine olumlu etkilerinden bahsetmemek olmaz. Yüksek C vitamini ve antioksidan etkili flavonoid içeriği ile pek çok kronik hastalıktan ve enfeksiyonlardan koruyucu limon, portakal ve greyfurt da kış aylarında hastalıksavar gıdalar olarak sık sık tüketilmelidirler.
Protein bakımından zengin gıdalar tüketin
Kışın bağışıklık sistemini güçlü tutmanın bir şartı da yeterli protein alımıdır. Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle proteinlerin günlük beslenmeden eksik edilmemesi gerekir. Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi çok önemlidir. Özellikle süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinlerin en iyi kaynakları arasındadır. Heart dergisinde geçen yıl yayınlanan bir makalede her gün bir adet gezen tavuk yumurtasının hem kalp damar hastalıklarından önemli oranda koruduğu, hem de bağışıklık sisteminin daha iyi çalıştığı vurgulanıyordu. Haftalık protein alımının dörtte üçünün bitkisel kaynaklardan, geri kalanının da hayvansal kaynaklardan alınmasının hastalıklara karşı direnci özellikle artırdığı düşünülmektedir.
Soğuk kış günlerinde başta mercimek ya da bezelye gibi sağlıklı karbonhidrat ve bitkisel protein kaynağı bakliyatlar olmak üzere şöyle çeşit çeşit sebzelerden hazırlanmış güzel sıcak bir çorba, her öğünde besleyici, tokluk hissini artırıcı ve aynı zamanda bağışıklık sistemini destekleyici özellikleri ile kış sofralarının vazgeçilmez yemeği olmalıdır.
Omega-3 zengini gıdalara sofranızda yer açın
Diyetinizdeki yağ türü ve miktarı da enfeksiyon hastalıklarının seyrinde önem taşır. Diyetinize uygun olarak özellikle omega-3 yağ asitlerini (çoklu doymamış yağlar) daha fazla tüketmeniz, başta enfeksiyonlar olmak üzere pek çok hastalıktan korunmada önemli rol oynar. Sonbaharda ve soğuk kış günlerinde sağlıklı kaynaklardan elde edilmiş balıklar, içerdikleri omega-3 yağ asidinden dolayı bağışıklık sisteminizin kuvvetlenmesine de yardımcı olacaktır.