Kadınları bekleyen sinsi tehlike: Endometriozis

Halk arasında 'Çikolata kisti' olarak bilinen Endometriozis hastalığı kadınlar için büyük tehdit içerebiliyor.

Kadınları bekleyen sinsi tehlike: Endometriozis

Dünyada doğurganlık çağındaki yaklaşık 100 milyon kadın, endometriozis hastalığından etkileniyor. Uzmanlar, endometrioziste en iyi tedavi yönteminin farkındalığı artırmak olduğunu belirtiyor.

Pelvik Ağrı ve Endometriozis Derneği, 25 Mart Dünya Endometriozis Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Hastalık ve tedavi yöntemlerinin anlatıldığı açıklamada, "Endometriozis sıklıkla üreme çağındaki kadınlarda görülüyor ve kadınların yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkiliyor. Endometriozis kadınlarda alt karın ağrısı, adet sancısı, cinsel ilişki esnasında ağrı, gebe kalmada zorluk ve adet öncesi vajinal leke tarzında kanama gibi durumlara yol açıyor. Hastalık rahim iç duvarı (endometrium) dokusunun alt karın bölgesindeki organlara yerleşmesiyle oluşuyor. Endometriozis, halk arasında “çikolata kisti” olarak bilinen yumurtalık kistlerine de neden olmakta vesık rastlanmasına rağmen ülkemizde farkındalık düzeyinin az olduğu bir hastalık. Endometriozisin kısırlık ve ağrı (sürekli alt karın ağrısı, ağrılı adet görme ve ağrılı cinsel ilişki) olmak üzere başlıca iki önemli belirtisi bulunuyor. Uzmanlar, hem adet döneminde hem de cinsel ilişkide ağrısı olan kadınların öncelikle endometriozis ihtimalini değerlendirmelerini ve bir kadın doğum uzmanına danışmalarını öneriyor. Genç kızlarda görülen şiddetli adet ağrılarının da endometriozise bağlı olma olasılığı yüksek" denildi.

"Kısırlığa neden olabiliyor"

Hastalığın kısırlığa yol açabileceğinin belirtildiği açıklamada, "Endometriozis, karın içinde yol açtığı yapışıklıkların yanı sıra tüplerin ve yumurtalıkların işlevini bozarak kısırlığa da yol açabiliyor. Endometriozis karın bölgesinin dışında nadir de olsa görülebiliyor ve yerleştiği organa bağlı olarak yorgunluk,halsizlik, bel ağrısı, adet sırasında ishal veya kabızlık, ağrılı ve kanamalı idrar yapma, kusma, burun kanaması, kan tükürme gibi belirtiler de oluşturabiliyor. Belirtiler çoğunlukla zamanla kötüleşse de bazı olgularda iyileşme ve tekrarlama dönemleri görülebiliyor. Bazı endometriozisli kadınlarda ise hiçbir belirti olmayabiliyor. Endometriozis, 15-49 yaşları arasında teşhis edilebildiği gibi en sık 25-34 yaşları arasında görülüyor. Ergenlik dönemine girmeden önceki kız çocuklarında veya menopoz döneminden sonra ise nadir olarak bulunuyor. Doğurganlık yaşlarındaki kadınlarda görülme oranının yaklaşık yüzde 7-10 olduğu endometriozis, şiddetli adet ağrısı olan kadınlarda yaklaşık 4-6 kat, annesinde veya kız kardeşinde endometriozis olan kadınlarda ise 6-7 kat daha sık görülüyor" ifadeleri yer aldı.

"Tanısında laparoskopi esas"

Açıklama şöyle devam etti:

"Karın içindeki endometriozis; karın zarında, yumurtalıklarda ve derinde yerleşen olmak üzere üçe ayrılıyor. Endometriozisli olgularda tanı için jinekolojik muayene bulguları, ultrasonografi (yumurtalıklardaki çikolata kistleri için), MRI (dokunun içine yerleşen derin endometriozis odakları için), kanda bakılan tümör belirteçleri (Ca 125, Ca 19-9) ve laparoskopi kullanılabiliyor. Hastalığın kesin tanısı yalnızca laparaskopi ile yapılabiliyor. Laparoskopi ile hem hastalığın evresi saptanıyor (Evre I hafif, Evre IV ağır)hem de endometriozis odaklarından patolojik tanı için biyopsi alınabiliyor. Laparaskopi, cerrahi tedavi için de tercih edilen yöntem. Endometriozisde cerrahi tedavi titiz ve doğru olarak uygulanmalı. Cerrahi tedavinin iyi yapılamadığı durumlarda hastalık tamamen temizlenemiyor ve tekrarlama oranlarında artış oluyor. Ameliyatlar başarısız olduğu taktirde ağrılı semptomlar iyileşmiyor, endometriozis haricinde hastada çeşitli yeni semptomları ortaya çıkabiliyor (idrar tutamama-kabızlık vs) ve kısırlık tedavisinin başarı şansını olumsuz etkiliyor."

"Türkiye’de endometriozis bilinci düşük"

Türkiye’de endometriozis bilincinin düşük olduğunu kaydedilen açıklamada, "Dünyada doğurganlık çağındaki yaklaşık 100 milyon kadın endometriozis hastalığından etkileniyor. Ülkemizde ise hastalar arasında endometriozisin tanınırlık oranı çok düşük olmayı sürdürüyor. Dünyada özellikle ABD’de endometriozis bilinci oluşturmak adına çalışmalar yürütülüyor ve büyük fonlar ayrılıyor. Avrupa’daki endometriozis dernekleri ise hasta dernekleri aracılığıyla aktif şekilde hastalığın farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Derneklerin sponsor oldukları özel bazı televizyon programları aracılığıyla da bu hastalık topluma anlatılmaya çalışılıyor. Ülkemizde de bu yönde çalışmalar giderek artıyor" denildi.



 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler