Kalp krizi "geliyorum" demez!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tahir Ulusoy, eskiden ‘yaşlı hastalığı’ olarak bilinen kalp rahatsızlıklarının artık gençlerin ani ölümlerine sebep olduğunu vurgulayarak, “20’li yaşlarda herkes değerlerini ölçtürmeli, 40 yaşından sonra ise her 3 yılda bir kardiyol

Kalp krizi "geliyorum" demez!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tahir Ulusoy, eskiden ‘yaşlı hastalığı’ olarak bilinen kalp rahatsızlıklarının artık gençlerin ani ölümlerine sebep olduğunu vurgulayarak, “20’li yaşlarda herkes değerlerini ölçtürmeli, 40 yaşından sonra ise her 3 yılda bir kardiyolojik kontroller yapılmalıdır” dedi.

Uzman Dr. Tahir Ulusoy, kalp hastalıklarında daha çok kalbin yapısından kaynaklanan anormallikler, kalbe kan akışını sağlayan damarlardaki rahatsızlıklar ve kalpteki ritim bozukluklarının öne çıktığını belirtti. Ailesinde kalp hastalığı bulunan, sigara içen, tuzlu, şekerli ve aşırı yağlı gıdalar tüketen, şeker hastası, yüksek tansiyonu olan, kolesterolü ve kan yağları yüksek olan, fazla kilosu ve karın bölgesinde yağ toplanması olan hastalar, stresli kişiler, spor yapmayan hareketsiz yaşam sürenlerin risk grubunda bulunan kişiler olduğunu belirten Ulusoy, “Değişen yaşam koşulları sonucu insanların beslenme alışkanlıkları değişti. Sigara kullanımı arttı. İnsanlar daha stresli ortamlarda ve ağır iş koşullarında çalışmaya başladılar. Böylelikle günümüzde kalp hastalıkları daha sık görülmeye ve daha erken yaşlarda oluşmaya başladı. Eskiden yaşlı hastalığı olarak bilinen kalp hastalıkları artık günümüzde genç insanların ani ölümlerine sebep olabiliyor” dedi.

"KRİZ GELMEDEN ÖNLEM ALIN”

Bütün bu olumsuzluklara rağmen kalp ile ilgili hastalıkları daha iyi anlayıp, daha iyi tanıyarak kalp krizi bizi yakalamadan gerekli önlemlerin alınabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Tahir Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz uzmanlar hiçbir yakınması olmasa da 20’li yaşlardaki herkesin kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerini ölçtürmesini, 40 yaşından sonra ise risk durumuna göre 3 yıllık periyotlarla kardiyolojik kontrollerin yaptırılmasını öneriyoruz. Tıpta yaşanan gelişmeler sayesinde kalp hastalıklarının tedavisi hızla gelişmiş ve kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranları giderek azaldı. Bir kalp krizi hastası ne kadar hızlı teşhis edilir, ne kadar erken hastaneye ulaştırılır ve ne kadar erken doğru tedaviye başlanırsa o hastanın ölüm oranı o kadar düşer. Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde anjiyo, balon, stent ve by-pass uygulamaları önemli bir yer tutuyor. Kalbin ritim bozukluklarının tedavisi için de EPS, ablasyon pil takılması gibi işlemler ile hastaların uzun ve daha konforlu yaşamasını sağlanabiliyor.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler