Kansere karşı yeni umut
Metrenin milyarda biri boyutundaki nano dünyada yapılan bilimsel çalışmalar kansere karşı verilen mücadele için de umut oldu.İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) bünyesindeki gelişmiş laboratuvarlarda üretilen 4 atom bileşenli kuantum noktalarının, ak
Metrenin milyarda biri boyutundaki nano dünyada yapılan bilimsel çalışmalar kansere karşı verilen mücadele için de umut oldu.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) bünyesindeki gelişmiş laboratuvarlarda üretilen 4 atom bileşenli kuantum noktalarının, akciğer başta olmak üzere bir çok kanser türünün erken teşhisine imkan sağlaması hedefleniyor.
İYTE Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Özçelik, yaptığı açıklamada, banknottan cep telefonuna kadar hayatın birçok alanına giren nanoteknolojide ulusal teknolojinin geliştirilmesi amacıyla enstitü bünyesinde Kalkıma Bakanlığı desteğiyle gelişmiş laboratuvarların oluşturulduğunu, bunlardan birisinin de kimyasal nanoteknolojik araştırmaların yürütüldüğü nanomalzemeler laboratuvarı olduğunu ifade etti.
Uygulamaların kimyasal boyutta kullanımının çok yaygın olduğunu ancak teknolojinin hızla ilerlediğini, insanoğlunun karşılaştığı birçok sorunun çözümünde kuantum teknolojisinden çözüm beklediğini ifade eden Özçelik, İYTE olarak sağlık, enerji, savunma, petrokimya ve görüntüleme teknolojileri gibi alanlarda değişimler yaratabilecek bazı teknolojiler üzerinde çalıştıklarını anlattı.
Dünyadaki diğer gelişmiş laboratuvarlarda bugüne kadar daha çok üçlü alaşım yani 3 atomun bileşenlerinden oluşan kuantum noktalarının elde edilebildiğini, yaptıkları çalışmalar sırasında çok ender görülen 4 atom bileşenine sahip kuantum noktaları üretmeyi başardıklarını aktaran Özçelik, atom bileşenlerinin artmasının kuantum noktalara yeni özellikler kazandırdığına dikkati çekti.
-LED ekran teknolojisi
Geliştirdikleri kuantum noktaların sağlık ve LED ekran teknolojilerine uygulanması için projeler yürüttüklerini dile getiren Özçelik, saç kılının 20 binde biri boyutundaki bu noktaların kanser hastalığının teşhisinde de kullanılabileceğine değindi.
Bugün akciğer gibi bazı kanser türlerinde mevcut tanı sistemlerinin erken teşhis konusunda zorlandığını, kanserli hücreler yayıldıktan ve bir doku oluşturacak boyuta geldiğinde görüntülenebildiğini işaret eden Özçelik, bu aşamanın da artık hastalığın çok ilerlemiş safhası olduğunu, hastaların bu nedenle iyileşme şansının azaldığını bildirdi.
Geliştirdikleri kuantum noktaların vücuttaki belli hücrelerin hastalıklı olduğunu tanımlayabileceğini belirten Özçelik, şu bilgileri verdi:
"Kuantum noktaları sayesinde kanserli virüs, henüz bir kaç hücre boyutunda dahi tespit edilebilecek. Böylelikle erken teşhisle hastalığın iyileştirilmesi mümkün olabilecek. Kuantum noktaları, vücuttan alınan sıvılar üzerinde yapılacak kanser test kitlerinde ya da MR benzeri görüntüleme teknolojilerinde kullanılabilecek. Henüz çalışmanın başındayız. Kuantum noktaları üretiyoruz ve bu noktaların sağlıklı ve hasta hücreleri ayırabilmesini sağlama çalışmalarını yürütüyoruz. Laboratuvar ortamında hastalıklı ve sağlıklı hücreler üzerindeki deneyler devam ediyor.
Çalışmaya göre kuantum noktalarının üzerine kanserli hücreleri tanıyacak protein ya da peptitler bağlıyoruz, böylelikle noktalar kanserli hücreleri yüzeyindeki proteinleri tanıyor. Manyetik görüntüleme üzerindeki çalışmada da taneciklerin üzerine mıknatıslanma özelliği olan atomlar bağlıyoruz. Bu atomlar manyetik ortam altında hastalıklı hücreleri belirleyebiliyor."
Bu alandaki ön çalışmaların olumlu sonuç verdiğini, bu çalışma sonrası tıp fakültesinden bilim insanlarıyla hayvan deneyleri ve ardından insan deneylerine geçilebileceğini vurgulayan Özçelik, "Dolayısıyla süreç bugünden yarına tamamlanacak düzeyde değil. 5-6 yıllık vadelerden bahsediyoruz. Ancak bu alanda çalışan kadroların artırılması halinde bunu 2-3 yıllık gibi vadelere çekme imkanımız olabilir. Biz, 5 yıllık vadede kuantum taneciklerinin kanser tanısı kitlerinde veya görüntüleme sistemlerinde kullanılmasını hedefliyoruz" diye konuştu.