Kanserli çocukta ağrının tedavisinin en az hastalığın kendisinin tedavisi kadar önemli olduğu belirtildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Yarış, kanserli hastalarda ağrının en sık karşılaşılan semptomlardan biri olduğunu ve çocukluk çağı kanserlerinde ise hastaların yüzde 62'sinde ağrı yakınması yaşandığını söyledi. Kontrol altına alınmayan ağrıların hastalığın tedavisi süresince hastanın yaşam kalitesini kötü yönde etkilediğini kaydeden Yarış “Ağrı kişinin duygusal durumunu, düşüncelerini ve davranışlarını etkiler.

Ağrı şiddeti artıkça ruhsal, bilişsel durum gibi değişik yaşam alanlarında yetersizlik ortaya çıkar. Bu nedenle kanserli çocukta ağrının tedavisi en az hastalığın kendisinin tedavisi kadar önemlidir. Tedavide hedefler; ağrı oluşmadan önlem alınması ve ağrı hafızasının oluşmasının engellenmesi, ağrı nedeniyle günlük aktivitenin etkilenmesinin önlenmesi, dinlenme halinde ağrı hissedilmesinin önlenmesi ve ağrısız uyku süresinin uzatılması olarak sıralanabilir” dedi.

Öncelikle ağrıyı artıran etmenler ortadan kaldırılarak ağrının şiddetinin azaltılmasını tavsiye eden Yarış “Bunlar arasında çocuğun korku ve anksiyetesi, daha önceki ağrı deneyimleri, ailenin korku ve anksiyetesi veya kayıtsızlığı, bulantı-kusma gibi diğer semptomların varlığı, sağlık personelinin yetersiz yaklaşımı sayılabilir. Farmakolojik tedavinin yanı sıra ağrıyı önlemek ve şiddetini azaltmak amacıyla ilaç dışı yöntemlerden faydalanılmalıdır. Fiziksel yöntemler (masaj, akapunktur ısı-soğuk uygulama), bilişsel yöntemler (psikoterapi, hipnoz) ve davranış tedavisi (egzersiz, oyun, gevşeme) uygulanabilir” diye konuştu.

“Kanserin her evresinde hastaların yüzde 70'inde direkt veya indirekt olarak tümöre bağlı ağrı görülür” diyen Prof. Dr. Nilgün Yarış “Ağrı tümörün organları, kemiği veya sinirleri infiltre etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda analjezik tedavinin yanında radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi ile primer tümörün tedavisi, ağrının giderilmesini sağlayacaktır.

Vakaların yüzde 20'sinde tedaviye bağlı nedenlerle ağrı ortaya çıkar. Bu durumda öncelikle çocuğa bilgi verilmesi, gevşemesinin sağlanması ve davranışsal yöntemlerin kullanılması gerekir” şeklinde konuştu.