Kış aylarını seven hastalık: Hemoroid
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Faruk Özkul, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu
Mevsim geçişleri ve soğuk havaların vücutta bazı hastalıkları tetiklediğini belirten Genel Cerrahi Op. Dr. Faruk Özkul, bunların en başında anorektal hastalıklar denilen makat bölgesi hastalıklarının geldiğini belirterek uyarılarda bulundu.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Faruk Özkul, mevsim geçişlerinin yaşandığı ve soğuk havaların etkili olduğu aylarda artan hastalıklar hakkında bilgiler verdi. Hava sıcaklıklarının düşmesi ve soğuk havaların başlamasıyla sindirim ve boşaltım sisteminde bazı değişiklikler yaşandığını belirten Özkul, bunların sebebinin daha çok beslenme ile ilgili olduğunu söyledi. Op. Dr. Özkul ayrıca kış mevsiminde kabızlığın, hastalıkları daha fazla artırabileceği konusunda uyardı.
Sıvı tüketiminin azaltılması şikayeti arttırıyor
Su ve sıvı tüketiminin azalmasının kabızlığa neden olan faktörlerden birisi olduğunu ifade eden Genel Cerrahi Op. Dr. Faruk Özkul, “Mevsim geçişlerinin ve soğuk havalar nedeniyle vücudumuzda bazı hastalıkların alevlendiği görülür. Bunların en başında anorektal hastalıklar dediğimiz makat bölgesi hastalıklarıdır. Bunlar sıklıkla hemoroidal hastalıklar (basur), anal fissür (çatlak), anal fistül, anal apse gibi hastalıklardır. Özellikle hava sıcaklıklarının düşmesi ve soğuk havaların başlamasıyla sindirim ve boşaltım sistemimizde bazı değişiklikler olabilir. Bunların sebebi daha çok beslenme ile ilgilidir. Kış aylarında sebze ve meyvelerin az tüketilmesi lifli gıdaların az alınmasına bağlı kabızlık sık rastlanan bir durumdur. Su ve sıvı tüketiminin azalması, kabızlığa neden olan bir diğer faktördür“ dedi.
"Hastayı halsiz ve takatsiz bırakır"
Hastaların daha çok makattan kanama ve ağrı şikâyeti ile başvurduklarını belirten Faruk Özkul, “Hemoroidal hastalıklar halk arasında basur diye bilinen makat çevresindeki damarların hastalığıdır. Dolayısıyla hastalar bize en çok makattan kanama ve ağrı şikayeti ile başvururlar. Bazen makatta kaşıntı ve rahatsızlık hissi olabilir. Bu semptomun nedeni damarlardaki genişlemeye bağlı damar içindeki serum sıvısının ve bazen kanın dışarı sızmasıdır. Bu da ıslaklığa, kaşıntı ve rahatsızlığa neden olur. Sonraki belirti ele gelen şişlik. Makat çevresindeki toplardamarlar adeta balon gibi şişebilir. Özellikle soğuk havalarda ve kabızlık durumunda fazla ıkınmaya bağlı olarak bu balonlaşma artar. Ayrıca her dışkılamada oluşan kanama miktar olarak az da olsa kronik ve uzun süren süreçte hastayı halsiz ve takatsiz bırakır“ diye konuştu.
“Hemoroidal hastalıkların 4 evresi var”
Hemoroidal hastalıkların 4 evresi olduğunu açıklayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Faruk Özkul, “Birinci ve ikinci evrede hastada sadece makatta rahatsızlık hissi ve kaşıntı oluşur. Az miktarda hemoroidal damarlarda genişleme vardır. Bu iki evrede hastalara koruyucu ve önleyici önerilerde bulunulur. Bu safhalarda cerrahi müdahale gerekmez. Hastalara ilaç tedavisi yararlı ve yeterlidir. Üçüncü evre hemoroidlerde gerek iç gerekse dış hemoroidlerde asıl problemler büyükçe olan şişen memelerin ıkınma ile ele gelmesi kanama ağrı yapmasıdır. Bu safhaya gelmiş hastalıkta bazı cerrahi yöntemler uygulamak gerekir. Hemoroidal hastalıklarda, lazer cihazı kullanılarak yapılan hemoroidopeksi ameliyatı iyi sonuçlar vermektedir. Evre 4 ise artık hemoroid memelerinin makattan kendiliğinden dışarı çıkması ve elle bile içeri itilememesi şeklindeki durumdur. Bu evredeki hastalara Longo yöntemi ile kapalı hemoroid ameliyatı yapılmaktadır. Ama esas olan hastaya ve hastalığının evresine uygun doğru yöntemin tecrübeli bir ekip tarafından yapılmasıdır“ şeklinde konuştu.
Hastaların beslenmesine dikkat etmesi gerekir
Kış aylarında anal çatlağın daha sık görüldüğünü ve bu durumun özellikle meyve ve sebzeden eksik kuru gıdalarla beslenmeden kaynaklandığını söyleyen Özkul sözlerini şöyle sürdürdü: “Kış aylarında anal fissür (çatlak) daha sık görülmektedir. Bu hastalıkta hastada dışkılama esnasında cam batar gibi, jilet keser gibi ağrı ve kanama gelişir. Bu durum özellikle kış aylarında meyve ve sebzeden eksik kuru gıdalarla beslenmeden kaynaklanır. Kışın yağış ve soğuklar nedeniyle yürüyüş koşu gibi sporlar azalır. Dışarıda geçirilen vakitlerde azalma olur, daha hareketsiz bir yaşam tarzı ve yanlış beslenme anal fissür hastalığını arttırır. Semptomları ağırlaşmasına neden olur. Hastalık akut dönemlerinde yani başlangıç safhasında doğru beslenme ve tuvalet alışkanlığının kontrol altına alınmasıyla kendiliğinden iyileşebilir. Bunun için hastaların beslenmede kabız olmamaya yönelik besinleri tüketmesi gerekir. Özellikle zeytinyağı kullanmak, kışın lahana, ıspanak, brokoli, pırasa gibi bol lifli gıdalar ile elma armut gibi meyveler yenilmelidir. Eğer anal fissür hastalığı 2 haftadan fazla devam ediyorsa ve bazı anatomik değişikliklere neden olmuş ise hastalığın kronikleştiği düşünülür. Bu durumda hastaya botoks uygulaması, lazer tedavisi veya küçük cerrahi müdahale gerekebilir."