''Koronavirüse karşı gözlük takın''
Doç. Dr. Göktuğ Demirci, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu
Doç. Dr. Göktuğ Demirci, “Koronavirüse karşı göz hastaları özellikle kontakt lens kullananlar bu dönemde gözlükleriyle idare etmeli. Gözlüklerinde çok problem yoksa veya sadece hafif göz kızarıklığı varsa ve şikayetleri artmıyorsa çapaklanması, ağrısı, batması, bulanık görmesi yoksa mümkün mertebe virüs yükünün çok olduğu hastane ortamına girmekten kaçınmalı” dedi.
Doç. Dr. Demirci, koronavirüsle mücadele kapsamında lensten ziyade gözlük kullanarak gözlerin korunması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Demirci, konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Demirci, koronavirüse karşı önlem almanın önemine değinerek “Koronavirüs zarflı ve tek sarmallı bir RNA virüsüdür. Ne kadar SARS ve MERS kadar ölüme yol açmasa da pandemi yapması neticesinde oldukça tehlikeli bir hal aldı. Özellikle akciğer hastalığı, bağışıklık sistemi problemi, tansiyon veya şeker hastalığı gibi ek bir hastalık varsa ölüm riski artıyor” dedi.
''Gözünüzden bulaşabilir''
Koronavirüsün göz üzerinden bulaşma riskine yönelik Dr. Demirci, şu bilgileri paylaştı: “Enfekte bir kişinin havaya yaydığı damlacıklarla direkt ya da damlacıkların bulaştığı yüzeye değen bir kişinin ağız, burun veya gözüne bu damlacığı değdirmesiyle koronavirüs bulaşıyor. Göz açısından biz göz doktorları viral patojenlere oldukça aşinayız. Göz kızarıklığı bizim için ilk etapta her zaman bulaşıcı bir hastalığı ekarte edene kadar viral bir konjonktiviti düşündürür. Buna göre hastayı sorgular, muayene ederken ona göre kişisel önlemlerimizi alırız. Göz kızarıklığı koronavirüsün bir belirtisi olabilir mi? konusunda yapılan geniş çaplı çalışmalarda konjonktival kızarıklığı bin 99 hastanın sadece 9’unda yani yüzde 0.8’inde saptandı. Dolayısıyla göz kızarıklığı ateş, kuru öksürük, nefes darlığı gibi sık semptomlara nazaran oldukça az görülmektedir. Lakin dikkat edilmelidir’’.
''Göz makyajına ara verin''
Koronavirüsün ne kadar bulaşıcı da olsa zarflı bir virüs olmasının aslında yok edilebilmesi açısından da bir avantaj olduğunu belirten Dr. Demirci, ''Zarfın temel yapısının yağ içermesi ve dezenfektanların özellikle sabunun bile yağı çözmesi virüsün inaktive olmasını sağlar. Demek ki ellerimizi sık sık sabunla yıkamak ve gözlerimize dokunmamak aslında en önemli korunma önlemlerinden biri. Herkes kendisini bulaştırıcı kabul etmeli ve ona göre aile içinde bile sosyal mesafeyi korumalı. Ellerini sık sık sabunlu suyla yıkamalı. Bakanlığın ve bilim kurulunun verdiği talimatlara harfiyen uymalı. Hastaneleri gerçekten elzem durumlarda kullanmalı ki sağlık sistemi ihtiyaca cevap verebilsin. Göz hastaları özellikle kontakt lens kullananlar bu dönemde hem ellerini gözleriyle daha az temas ettirmek hem de bir komplikasyon durumunda hastaneye gitmelerine gerek kalmaması için gözlükleriyle idare etmeli. Bayanlar bu dönemde göz çevresine makyaj yapmamalı. Gözlüklerinde çok problem yaşamayanlar, hafif göz kızarıklığı olanlar eğer kızarıklık artmıyorsa, çapaklanması, ağrısı, batması, bulanık görmesi yoksa mümkün mertebe virüs yükünün çok olduğu hastane ortamına çok girmemeli. Bilimsel yayınlar virüse maruziyet kadar ortamdan alınan virüs yükünün de önemli olduğunu göstermektedir. Sahada çalışan ekipler maske taktıkları kadar gözleri açısından da koruyucu ekipman kullanmalı. Halkımız özellikle bu pandemi döneminde ağız, göz ve burnuna dokunmamalı, gözlerini kaşımamalı'' şeklinde konuştu.