“Koruyucu rinoplastiyle burun estetiği daha konforlu”

Uzm. Dr. Bilal Sarataş, konuyla ilgili bilgilendirdi

“Koruyucu rinoplastiyle burun estetiği daha konforlu”

Son yıllarda giderek popüler hale gelen koruyucu burun estetiğinin avantajlarına dikkati çeken Uzm. Dr. Bilal Sarataş, “Bu teknikte burun ucu ve sırtındaki kemik, kıkırdak, bağ ve zar tabakalar korunur, burun sırtı altından kıkırdak ve kemik yapı çıkarılarak burun estetik düzeltmelerinin yapılması sağlanır” dedi.

Uzm. Dr. Bilal Sarataş, son yıllarda popüler hale gelen Preservation Rinoplasti yani koruyucu burun estetiği hakkında merak edilenleri açıkladı. Uzm. Dr. Sarataş, koruyucu burun estetiğine ilişkin “Hastanın mevcut burun anatomisinin azami ölçüde korunarak (burun kıkırdak ve kemik yapıları, kıkırdak ve kemiğini besleyen perikondriyum ile periost zarları ve ayrıca bağları olan ligamanlarını koruyarak) mükemmel bir sonuç ve iyileşme sağlayan, en güncel ve en popüler olan burun estetiği tekniğidir. Cerrahın tercihine göre açık veya kapalı teknikle ya da piezo (ultrasonik burun kesme) eşliğinde yapılabilir. Bu teknikte burun ucu ve sırtındaki kemik, kıkırdak, bağ ve zar tabakalar korunur, burun sırtı altından kıkırdak ve kemik yapı çıkarılarak burun estetik düzeltmelerinin yapılması sağlanır” dedi.

“Mevcut anatomi korunarak görüntü düzeltiliyor”

Uzm. Dr. Bilal Sarataş, sözlerine şöyle devam etti: “Koruyucu burun estetiği, özellikle burun eğriliği probleminin çözümünde tercih ettiğimiz ‘push down’ veya ‘let down rinoplasti’ olarak da adlandırılan özel bir yöntemdir. Bu yöntem, burun sırtı bozulmadan, burun kemerinin törpülenmesi, kesilmesi gibi işlemlere gerek duyulmadan gerçekleştirilir. Burnun alt bölümünden kemik ve kıkırdak alınarak burun sırtı indirilir ve yandan burun kemeri düzeltilir. Yani bir anlamda burun sırtını bozup yeniden şekillendirmek yerine; mevcut anatomiyi koruyarak görünümü düzeltiriz. Preservation Rinoplasti bilhassa daha önce burun estetiği yaptırmamış kişilerin neredeyse tamamında uygun olarak gösterilir. Mevcut burun yapısına göre bazı hastalarda burnun bütün kemik-kıkırdak anatomisi korunabilirken bazı hastalarda da sadece kıkırdak veya bağ-ligaman yapıları korunacak şekilde uygulanabilir.”

“Özellikle eğri burunlar yönteme daha uygun”

Koruyucu rinoplastinin daha çok eğri burunlar için uygun olduğunu belirten Uzm. Dr. Sarataş, “Özellikle kendi burun sırtı önden güzel olan ama yandan kemerli hastalar ve burun dışında bir yöne doğru özellikle kemik yapı kaynaklı eğriliği olan hastalar bu teknik için uygun adaylardır. Koruyucu rinoplasti, özellikle aks deviasyonu dediğimiz ‘eğri burun’ vakaları için uygundur. Aks deviasyonunda burnun orta hattı ile yanak arasındaki kemik iki tarafta eşit uzunlukta değildir, bu nedenle de asimetrik bir görüntü söz konusudur. Yani burun aksı bir tarafa doğru eğiktir. Bu tip vakalarda ve burun sırtı önden bakıldığında düzgün, yandan bakıldığında ise kemerli olan burun tiplerinde koruyucu rinoplasti çok başarılı sonuçlar verir. Fakat burun sırtı doğrusal değil de zikzak şeklinde eğri olanlar ya da burun sırtının kemik kısmı çok engebeli, kubbeli, asimetrik olan hastalar için bu yöntem pek uygun olmayabilir. Elbette sizlerin de bu tekniğe uygun olup olmadığınızı anlayabilmek adına muayene olmanız gerekmektedir. Her teknik her hasta için uygun olmadığı gibi bazen biz cerrahlar da sizin için en iyi sonucu almak için en doğru tekniği seçmeye gayret gösteriyoruz” diye konuştu

“En büyük avantajı hızlı iyileşme ve az ödem olması”

Uzm. Dr. Sarataş, koruyucu burun estetiğinin avantajlarını ise şu şekilde değerlendirdi: “Bu tekniğin en baştaki avantajı çok hızlı iyileşmesidir. Standart yapısal rinoplastiye göre ağrı, ödem ve şişlik daha az beklenir. Burun sırtında ameliyat sonrasında ele gelen bir düzensizlik olmaz çünkü hastanın önceki doğal burun sırtı korunmuştur. Bu teknikle hastanın burun sırtındaki kemik, kıkırdak ve ligamanlar korunarak doku hasarı çok az oluşturulur ve iyileşme hızlıyken ödem de daha az olur. Ameliyat sonrası oluşabilecek burun sırtı düzensizliklerinin büyük ölçüde önüne geçilebilmektedir. Bu yöntemin kendine has bir diğer önemli getirisi de burundan hava geçişini daraltan nazal valv bölgesini de genişletmesi ve bu sayede hastanın daha iyi nefes almasını da sağlamasıdır.''

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler