Konuyla ilgili olarak KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, beraberindeki KTÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ulusoy, Pediatrik Nefrolog Doç. Dr. Mukaddes Kalyoncu, Organ Nakli Koordinatörü Doç. Dr. Murat Topbaş, Transplantasyon Cerrahi Yrd. Doç. Dr. Serdar Türkyılmaz ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan Başhekim Prof. Dr. Tevfik Özlü, geçtiğimiz Mart ayında ilk kez kadavradan canlıya böbrek naklini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak “Şimdi de bu sürecin son adımı olan canlıdan canlıya börek naklini gerçekleştirdik. Bunlardan birisi erişkin diğeri ise bir çocuktu. Yapılan bu iki börek naklide başarıyla sonuçlanmış olup hastalar bugün taburcu olacaklardır” dedi.

Böbrek hastası olan hastalara seslenen Özlü, “Burada böyle bir merkezin olması onların böbrek nakli olmalarının çok güçlendiriyor. Bir başka merkezin listesinde olmaktansa bize kayıt olmaları çok önemli. Onun için hem hastalarımız hem de bu hastaları tedavisini üstlenen bölgemizde bulunan tüm hekimlerimizi uyarıyoruz. Hastaları bize yönlendirsinler ve bu sistem içerisinde en kısa zaman içerisinde hizmet vermek istiyoruz” diye konuştu.

Organ Nakli Koordinatörü Doç. Dr. Murat Topbaş ise “İlk kez gerçekleştirmiş olduğumuz canlıdan böbrek nakli ameliyatı çok başarılı geçti. Hastalarımızdan birisi eşinden diğeri ise annesinden böbreğini aldı. Hastalarımızın genel durumu olarak çok iyi durumda. Bizim şehrimizde 500 tane diyaliz hastası var şuanda kendi hastanemizdeki hastalara hizmet veriyoruz. Bunu yaygınlaştırmak ve havuzumuzu genişletmek istemekteyiz. Yoksa böbrek çıkmasına rağmen biz takacak bir hasta bulamıyoruz. Geçenlere AB kan gruplu hasta için Samsun Terme'ye kadar gittik. Tek hastamız vardı onun da doku tiplemesi uymadı geri dönmek zorunda kaldık. Biliyoruz ki Trabzon'da bunu alabilecek en az 15-20 hastamız vardır” şeklinde konuştu.

“Hastalarımızın büyük bir çoğunluğu İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir gibi merkezlere kayıtlarını yaptırıyor. Halbuki oralarda böbrek bulabilmek çok zor” diyen Topbaş “Çünkü bize en kısa zamanda ulaşabilecek, işlemlerin en kısa zamanda bitireceğimiz hastalara böbrek takmak isteriz. Çünkü süreyi ne kadar uzatırsak böbreği hastaya taktığımız zaman hastaya hizmet verme şansı o kadar kısalıyor. Kadavradan alınan yani beyin ölümü gerçekleşmiş insandan alınan böbreği biz aldıktan sonra onu buz içerisine ilaçlanarak koyduktan sonra bir an önce diğer hastaya götürerek takmamız gerekir. Ne kadar erken takılırsa o kadar işleyişi iyi olmaktadır. Bu yüzden İstanbul'dan çıkan kadavraya burada hasta çağrılması çok zayıf. Bu yüzden hastaların merkezimize gelerek kayıt etmeleri konusunda uyarıyoruz. Bizde başarılı ameliyatlar geçirdik artık kimsenin uzaklara gitmesine gerek kalmadı” açıklamasını yaptı.

Annesi Sabire Fırıncı'nın verdiği böbrekle sağlığına kavuşan 16 yaşındaki Sema Nur Fırıncı, diyalize girmekten kurtulduğu ve sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu söylerken, eşi Zarife Şahin'in verdiği böbrekle sağlığına kavuşan 3 çocuk babası Osman Şahin (40) ise “5 yıldan buyana böbrek hastasıyım, bunun 3 yılını tevadi ile geçirirken son 2 yılını diyalize bağlı olarak geçirdim. En zor günlerim diyalizde geçti. Diyalize girdiğim zaman su içemiyordum, istediklerimi rahat bir şekilde yiyemiyordum. Ama eşimden Allah razı olsun bana böbreğini hiç tereddütsüz verdi. Ben korktum ama eşim bana cesaret verdi hiç korkmadı ve diyalizsiz günlere kavuştum. Artık doya doya su içiyor yemekleri de rahat bir şekilde yiyorum” dedi.

Hasta ve doktorlar daha sonra birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler.