Türkiye'de her geçen gün lasik (lazerle göz kusuru tedavisi) operasyonu geçirenlerin sayısı hızla artarken dünyada bu durum tam tersine eğilim göstermektedir.

Lasik Nedir?
LASIK kelimesi, Laser Assisted in-Situ Keratomileusis kelimelerinin baş harfleriyle elde edilmiş bir kısaltmadır. LASIK metodu aslında 1949'larda başlayan ve lameller refraktif cerrahi denen tekniklerin lazer teknolojsi kullanılarak mükemmelleştirilmiş son şeklidir. Bu teknikte, kornea dokusunun en önünde yer alan epitel tabakası ve Bowman tabakasının (kendini yenileme özelliği olmayan bir tabaka) mikrokeratom denen bir cihazla katman halinde (flap) kaldırılması esastır. Daha sonra, Excimer Laser, şekillendirme işlemini orta katmanlarda gerçekleştirir ve bu bittikten sonra kaldırılan flap yerine yapıştırılır. Bu flap, korneadaki sıvı pompası sayesinde yerine güzelce yapışır.

Lasikten önce mutlaka:

Bütün riskleri göze alıp gözlerinize Lasik operasyonu yaptırmak istiyorsanız, aşağıdaki testlerin tamamını mutlaka geçmelisiniz:

1 - Göz açıklığının değerlendirilmesi
2 - Keratometri
3 - Kornea topografisi
4 - Pupilla büyüklüğü (skotopik, mezopik)
5 - Refraksiyon (subjektif, manifest, sikloplejik)
6 - Biyometri (Aksiyel uzunluk ölçümü)
7 - Snellen görme keskinliği (tashihsiz, tashihli, uzak ve yakın)
8 - Biyomikroskopi (göz yaşı filmi, kornea, ön segment, lens)
9 - Tonometri
10- Pakimetri
11- Fundus
12- Speküler mikroskopi

Ancak ve ancak bütün bu testlerden geçtikten sonra laser operasyonuna uygun sahip bir göze sahipseniz, lasik olabilirsiniz.

Acıbadem Göz Hastanesi Medikal Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener, 'Eğer laserde ölçümü yanlış yaparsanız, hastanın gözü kurbağanınki gibi yassılaşır ve görmesi bozulur. Bize gelen laser mağdurlarında en sık gördüğümüz hata, gerekmediği halde laser uygulanması, korneanın fazla traşlanması' diye konuştu.

Yüzde 40'ına gerek yok

Günümüzde her 100 hastadan 40'ına laser yapmaya gerek olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bozkurt Şener, 'Bize başvuran hastalarda hiç gerekmediği halde laser yapılan, korneası çok fazla traşlanan, içeri doğru şaşı olduğu halde dışa doğru şaşılık ameliyatı yapılanlar var' diye konuştu. Laserin bir rende makinesi, hastanın gözünün de limon olmadığını kaydeden Dr. Şener, 'İnsan gözü kurbağa gözüne çok benzer. Ancak kurbağanınki kadar yassı değildir. Yanlış laser uygulamaları sağlıklı bir gözü, kurbağa gözü gibi yassılaştırıp görmesini bozabiliyor. Oysa biz laseri görme konforu için uyguluyoruz' dedi.

İstatistiki veriler açıklanmıyor

Ülkemizde lasik ile ilgili istatistiki veriler hiçbirşekilde kamuoyuna açıklanmamıştır. Lasik operasyonu geçirdikten sonra aşağıdaki komplikasyonlardan bir veya daha fazlası ile karşılaşmanız muhtemeldir.

- Görüşte azalma
- Regrasyon (Gerileme)
- Işık haresi etkisi
- Gözyaşı kuruluğu
- Kontrast kaybı
- Göz tansiyonunun net belirlenememesi
- Fazla miktarda kornea bulanıklığı
- Az düzeltme / Çok düzeltme
- Hassasiyet, parlama, dalgalanma kalıcı olabilir.
- Gece araba kullanma riski
- Göz kapağı düşebilir
- Kornea bükülebilir, delinebilir
- Tüm kornea kesilebilir hatta nadiren tamamen kaybedilebilir.
- Epitel erimesi
- Epitel yürümesi
- Ektazi (kornea erimesi)
- Keratoplasti (kornea nakli)
- Ender de olsa körlüğe sebep olmaktadır.

Bilinmeyenler...

Fizyolojik Optik Doçenti Dr. Andreas Berke ile yapılan bir röportajdan bazı notlar...

- 3500 göz hekiminden gözlerine Lasik yaptırmış olan göz hekimi sayısı sadece 3!
- Lasik, gözlüğe sadece bir alternatif olarak sunulabilir, asla yerini alamaz.
- Lasik, güvenliği bilinmeyen yeni bir teknolojidir.
- Olası tehlikeler ve etkiler, uzun erimde lasik için bilinmemektedir.
- 18 yaşından küçüklere ve göz numarası ilerleyen kişilere uygulanamaz.
- Göz statik bir organ değildir, yaşayan dinamik bir dokudur, her an yaşlanmakta ve değişime uğramaktadır.
- Hiçbir refraktif cerrahi gözlüğü tamamen elimine edemez.
- Ömür boyu mükemmel görüş gerçek dışıdır.
- %100 iyileşme mümkün değildir.
- Göz numarasının sıfırlanması gerçek dışıdır.
- Lasik ameliyatı geçiren herkes, geleceğe yönelik potansiyel risk altındadır.
- "Normal düzeltici gereçlerle tedavi edilemeyen yüksek derecede bir astigmatizm varsa örneğin, Lasik uygulanabilir. Lakin amaç sadece gözlükten kurtulmak ise risk faktörü %1 veya %3 bile olsa böyle bir müdahaleyi şahsen reddederdim."