Meme kanserinde erken tanının önemini anlatmak amacıyla başlatılan, "Gökyüzünde hayat izi" projesi kapsamında THY pilotları, binlerce metre yüksekte fotoğraflar çekti. Fotoğraflar Antalya'da Ekim ayında düzenlenecek sergide yayınlanacak.

Doğu Karadeniz Meme Hastalıkları Derneği kurucusu Dr. Eda Küçüktülü, meme kanserinde erken tanının önemini vurgulamak için "Gökyüzünde hayat izi" projesi başlattı. Bu kapsamda 'farkındalık' yaratmak ve dikkat çekmek amacıyla ilk olarak Türk Hava Yolları'nın pilotları binlerce metre yükseklikte kokpitten fotoğraflar çekti.

Kaptan pilotlar Onur Baş, Murat Serdaroğlu, Menderes Çakıcı ve Onur Taylan başta olmak üzere pek çok pilot çektiği fotoğraflarla projeye büyük katkı sağladı. Murat Serdaroğlu Orta Afrika üzerinde tek başına büyük bir fırtına bulutunu, Menderes Çakıcı Japonya'daki Fuji Yanardağı'nı, Onur Taylan ise İstanbul'un fotoğrafını çekti. Onur Baş ise 'Bulutlarla selâmlaşma' adını verdiği fotoğrafının yanına "meme kanseri ile selâmlaşma" notunu düştü.

Fotoğraflar 21-25 Ekim tarihleri arasında Antalya'daki 13. Ulusal Meme Hastalıkları Kongresi'nde sergilenecek. Ayrıca THY İstanbul'dan meme kanseri simgesi olan pembe kurdele giydirilmiş uçağı farkındalık karnavalıyla uçuracak.

FOTOĞRAFLARLA FARKINDALIK..

Dr. Eda Küçüktülü, "Bu proje gelin hep beraber bir fotoğraf olalım ve meme kanseri farkındalığı için bir hikaye yazalım diyen genç bir yürektir. Fotoğrafları çeken pilotlarımız bugüne kadar kokpitten duyduğumuz sesleriyle bize güven verirken şimdilerde fotoğrafları ile farkındalığa katkıda bulunuyorlar. Böylece yolcularını güvenle sevdiklerine ulaştırmak dışında da sebeplerinin olduğunu gösteriyorlar"dedi.

Küçüktülü, hem Sağlık Bakanlığı'nın hem de Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu'nun gösterdiği yoğun çabalar sonucu erken tanı konulan pek çok hastanın organ kaybı yaşamadan tedavi olduğunu söyledi.

KAPTAN, O FOTOĞRAFI ANLATTI

Kaptanlardan Onur Baş proje kapsamında çektiği fotoğrafını şöyle yorumladı: "Güzel bir gün, güneş tatlı tatlı ısıtıyor yeryüzünü... Bizler uçuşumuza Alp'lerin üzerinde yerden 12 bin metre yükseklikte devam ederken bu beyaz tabaka adeta bize selam veriyor, yolumuzun üzerinde, 'dur' diyor, 'biz buradayız, böyle hızlıca geçip gitme' dercesine... Ve ben de onların selamına karşılık veriyorum, bugün buradalar ama yarın burada olmayacaklarını bilerek... Adeta sevdiğimize son bir selam verip yolumuza devam edercesine. Evet bu selamlaşma tıpkı erken teşhis edilmiş bir meme kanseriyle selamlaşmaydı. Çünkü o da yarın orada olmayacaktı..."