Mevsim geçişlerine dikkat!
Sabah havayı görüp ince giyinirken akşam bambaşka bir havayla karşı karşıya kalabiliyoruz. Ne yapacağını ve nasıl giyineceğini bilmeyenler, hastalıklarla baş etmek zorunda kalıyor. Hava değişikliklerinin beden olmakla birlikte ruh sağlımızı da etkiliyor.
Yayınlanma:
Sabah havayı görüp ince giyinirken akşam bambaşka bir havayla karşı karşıya kalabiliyoruz. Ne yapacağını ve nasıl giyineceğini bilmeyenler, hastalıklarla baş etmek zorunda kalıyor. Hava değişikliklerinin beden olmakla birlikte ruh sağlımızı da etkiliyor.
Ani hava değişikliklerinde ne yapmalı veya ne yapmamalı? Nasıl giyinmeli ve beslenmeliyiz? Nasıl korunmalıyız? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu ani hava değişiklilerinde neler yaşandığını ve korunma yollarını AjansHaber’e anlattı.
“KALP RİTMİNİ DİREKT ETKİLİYOR”
Ani hava değişiklikleri önce ruh sağlığını, insan bedenini daha sonra da sosyal hayatı etkilediğini söyleyen Karagözoğlu şöyle devam etti;
Üçü de sağlığı etkileyen faktörlerdir. Havanın kararması kişide içinin de kararmasına ve karamsar olmasına neden olur. Kişi güneşli havalarda gezmelerinin azalacağını düşünmesinden dolayı kaygılı ve huzursuz biri haline getiriyor. Bu durumda bedenin etkilenmesine neden oluyor. Kalp ritmi, uyku düzeni, tansiyon düzeni, uyku düzenimizde direkt etkileniyor. Bu gibi durumlarda yapılabilecek en önemli şey; ruhen keyif aldığımız işlerle meşgul olmak. Yoksa beden etkileşimi sürekli zarar görür.
“KALP KRİZİNE DAHA YATKIN OLUYORLAR”
“Havaların ani değişimi bedenimizi şu şekilde etkiliyor; vücut ısı değişliğini bizim kontrol etmemizi engelliyor, güneşe kanarak ince kıyafetlerle geziyoruz ve bu da bizi etkiliyor. Vücut ısımızın düşmesi ve buna bağlı olarak bağışıklık sisteminin doğru çalışmaması ve bu sırada etrafta bulunan mikroplardan kolayca etkilenme durumu var. Ağır bir şekilde üst solunumu enfeksiyonları, nezle gibi durumlarda yaşanabilir. Bununla beraber ısı değişiklikleri aynı zamanda kalp ritmi değişikliklerine de neden olur. Bu havalarda kalp damar hastalıkları sınırında olanlar kalp krizine daha yatkın oluyorlar. O havalarda kalp damarları daralarak, farkında varmadığımız hastalığımız mevsimin etkisiyle farkına varılır hale geliyor. Bizim için önemli olan havanın kaç derece olduğu değil, kaç derece değiştiğidir. Yani hava 30 dereceden aniden 20 dereceye düştüğünde hava sanki 10 dereceymiş gibi bir etki olabiliyor. Vücut ısı değişikliği yaşıyor ve buna adapte olmaya çalışıyor. Terleme ile var olan sıcaklığı, iç ısıyla dengelemeye çalışılırken terlemenin ardından gelen soğuk hava dalgası var olan terle birlikte vücudun soğumasına neden oluyor. Gün içerisindeki bu ısı dalgalanmalarına karşı hem meteorolojiyi dikkatle dinlemeli hem de kıyafetlerimizi ona göre seçmeliyiz. Kat kat giyinmeye dikkat etmeliyiz, hava sıcakladıkça üstümüzdekileri de çıkarma şansımız olur.”
HASTA OLMAYA YATKIN VE HASSAS OLAN KİŞİLER DİKKAT!
Ani hava değişiminden her birey aynı şekilde etkilenmeyebiliyor. Bunun nedenini Karagözoğlu şu şekilde açıkladı:
Bu durum kişinin bağışıklığı ve hassasiyetiyle alakalı bir durumdur. Bundan dolayı her birey etkilenmiyor. Yaşlılar, çocuklar, kronik hastalıkları olanlar daha çok etkileniyor. Bağışıklık sisteminin çalışmasından etkilendiğinden özellikle burun tıkanıklıkları, burnun yapmış olduğu işlemleri engellenmesine neden oluyor. Hasta olmaya yatkın kişilerin ve hassas olan kişilerin daha fazla korunması gerekiyor.
“SIVI ALIMININ AZALMASIYLA…”
Özellikle sıvı alımı soğuk havalara geçişlerde yaza oranla düştüğünü söyleyen Karagözoğlu ayrıca “Soğuk havalar dış ve iç etki olarak ayrı ayrı vücudumuzu etkiliyor. Cildimiz, soğuk havalara maruz kaldığından dolayı çatlama ve kuruluk gibi sorunlarla karşılaşıyor. Sıvı alımını hızlıca azalttığımız zamanda bu durumu etkiliyor. Yeterli sıvı alıp almadığımızı idrarımızın rengine bakarak takip edebiliriz. İçerideki sıvı alımının azalmasıyla dışarıdaki hava karşılaştığında kaçınılmaz olarak çatlamaya doğru gidiyor.” diye devam etti.
NASIL KORUNURUZ?
Ani hava değişimindeki olumsuz etkilerden korunmak için Karagözoğlu şu önerilerde bulundu;
- Uyku düzenine dikkat edilmelidir. Dinlenmiş beden adapte olur ve uyum sağlar. Aksi halde beden adapte olmakta zorlanır.
- Beslenmeye dikkat ederek, az ve sık yemeyi tercih edilmelidir.
- Yeteri sıvı alımına dikkat edilmelidir.
- Mevsimin getirdiği meyveleri yemeye dikkat etmeliler. Bedenin gereksinimleri mevsimin getirdiği meyvelerde mevcuttur.
- Kat kat giyilmelidir. Havalar sıcakladıkça üstümüzdekileri çıkartmaya yardımcı olacaktır.
- Yağmura karşı şemsiye veya palto, mont gibi bizi kuru tutmaya yarayacak şeyler tercih etmeliyiz.
- Özellikle ayaklara dikkat edilmelidir. Hemen kışa geçtik gibi bundan dolayı ayak soğuk olursa vücut ısısı sağlanamıyor ve hastalıklara davetiye çıkartıyor. Bundan dolayı özellikle ayak ve karın bölgesi sıcak tutacak şekilde sıcak tutacak şekilde kıyafetler tercih edilmelidir.
“SOFRANIZDAN EKSİK ETMEYİN”
Bu önderiler dışında kış hastalıkların korunmak ve bağışıklık sistemimizi korumak adına sofralardan, eksik etmememiz gereken yiyecekler vardır. O yiyecekler ise; ceviz, 1 kaşık zeytinyağı, kefir, fındık gibi yiyecekleri birkaç tanede olsa yemek vatandaşları koruyacaktır.
YASAL UYARI:Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.