Myomlar, 35 yaş üzerindeki her 4 ya da 5 kadında bulunabiliyor
"Myonlar kadınlarda sık görülen iyi huylu rahim büyümeleridir"
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Çayan, myonların kadınlarda oldukça sık görülen iyi huylu rahim büyümeleri olduğunu belirterek, "35 yaş üzerindeki yaklaşık her 4 yada 5 kadından birinde bulunurlar. Myomu olan kadınlar rahmini aldırmak zorunda değildir, doktorunuz önermedikçe sadece myomlar çıkarılıp, rahim yerinde bırakılabilir ve böylece adet görme, tekrar çocuk sahibi olma şahsınız korunmuş olur" dedi.
Myomlar ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulanan Filiz Çayan, myomların kadınlarda oldukça sık görülen iyi huylu büyümeler olduğunu söyledi. 35 yaş üzerinde yaklaşık her 4 yada 5 kadından birinde bulunduğunu vurgulayan Çayan, "Myomlarınız varsa ya da geçmişte olduysa, doktorunuz tarafından düzenli bir şekilde kontrol olmanız gereklidir. Rahim kadınlarda doğurganlığın sembolüdür ve her kadın tıbben bir mecburiyet olmadıkça rahminin korunmasını ister. Myomu olan kadınlar rahmini aldırmak zorunda değildir, doktorunuz önermedikçe sadece myomlar çıkarılıp rahim yerinde bırakılabilir ve böylece adet görme ve tekrar çocuk sahibi olma şansınız korunmuş olur. Myomlar rahmin kas tabakasından kaynaklanırlar. Tüm kadınların yaklaşık yüzde 25-50’sinde bulunmasına rağmen pek çok kadında hiçbir belirti vermediği için bundan haberdar değildir. Oysa 35 yaş üzerindeki yaklaşık her dört yada beş kadından birinde myom bulunmaktadır. Ancak bazı kadınlarda myomlar, aşırı ve düzensiz kanamalara, kasık ve karın ağrısına, istemsiz idrar kaçırmaya, kısırlık, tekrarlayan düşük, cinsel ilişkide ağrı ve kronik bel ağrısına neden oldukları için farkedilir ve tanı konulurlar" diye konuştu.
"Her yaşta görülebilir"
Myomların büyüklüğü, sayısı ve yerleşim yerine göre birçok çeşidinin bulunduğunu vurgulayan Çayan, "Rahmin içerisinde, duvarında gömülü veya dış yüzeyinde görülebilirler. Bezelye kadar küçük olabileceği gibi tüm karnı dolduracak dev boyutlara da ulaşabilirler. Bir kadında sadece tek bir myom veya değişik büyüklükte çok sayıda myom olabilir. Çok hızlı olarak büyüme gösterebilir veya yıllarca sessiz ve aynı büyüklükte kalabilirler.
Myomlar en sık 30-40 yaşlarındaki kadınlarda görülse de aslında her yaşta görülebilirler. Oluşma sebebi tam olarak bilinmese de vücutta östrojen hormonunun arttığı gebelik sırasında büyüyebilir ve menapozda küçülebilirler. Myomların çoğu, büyük olanlar bile, hiç belirti vermeyebilir ve kadın doğum muayenesi sırasında rastlantısal olarak saptanabilirler. Ancak bazen çok küçük bir myom bile kadınlarda çok ciddi şikayetlere neden olabilir. Genellikle adet düzeninde bozulma, kanama miktarında değişiklikler, eskisine göre daha uzun veya daha sık adet görme, adet dışı kanamalar, adet sırasında kramplar, aşırı kanamaya bağlı kansızlık, kasıklarda, bel veya bacaklarda sıklıkla künt tarzda ağrılar, cinsel ilişki sırasında baskı ve ağrı hissi, idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma veya istemsiz idrar kaçırma, kabızlık, karında özellikle göbek bölgesinde büyüme, tekrarlayan düşükler ve kısırlık gibi şikayetlere neden olabilirler. Bazen de myomlar kendi içine kanayarak ve dejenere olarak, bulantı, kusma yada ateş yapabilirler" dedi.
"Açık veya kapalı yöntemle ameliyat yapılabilir"
Ultrasonografi ile kolayla tanının konulabileceğinin altını çizen Çayan, "Herhangi bir şikayete neden olmayan ve küçük çapta olan myomlar sıklıkla tedavi gerektirmez ve sadece takip yeterlidir. Ancak yukarıda belirttiğim şikayetlere neden olan ve kadının sosyal yaşantısını bozan myomların cerrahi olarak çıkarılması gereklidir. Özellikle kısa sürede ve hızlı büyüyen myomlarda, nadir de olsa binde bir kansere dönüşme riski olabileceği unutulmamalı ve myomlar rahimden temizlenmelidir. Myomların ameliyatla tedavisi iki şekilde olmaktadır, açık ve kapalı yöntem. Her iki yöntemin de birbirine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Dolayısı ile tedavi seçimi, sizin kendi özellikleriniz ve doktorunuzun size önerisi doğrultusunda olmalıdır. Myomektomi rahmi yerinde bırakarak myomların ameliyatla çıkarılmasıdır. Kadının rahmi alınmadığı için çocuk sahibi olabilme şansı vardır. Eğer myomektomiden sonra gebe kalınırsa doğumun sezaryanla yapılması gerekebilir. Myomlar çıkarıldıktan sonra, rahim yerinde durduğu için tekrar myom gelişebilir. Tekrarlama olasılığı önceki myom sayısı ile yakın ilişkilidir. Histerektomi rahmin alınmasıdır. Bu ameliyat sırasında yumurtalıklar da alınabilir veya bırakılabilir. Özellikle tekrar çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlarda tercih edilebilir. Histerektomi yapıldıktan sonra bir kadın artık adet görmez ve çocuk sahibi olamaz. Ancak cinsel fonksiyonları aynen devam eder" şeklinde konuştu.
"Myomu olan kadınlar rahmini aldırmak zorunda değildir"
Myomların gebelik boyunca büyüyebileceğini ve ağrıya neden olabileceğine dikkat çeken Çayan, "Bazen de düşüklere, erken doğuma, yada doğumda kanamaya neden olabilirler. Ayrıca myom büyüyerek rahim ağzını kapatmış ise bebek doğum kanalından geçemez ve normal doğum mümkün olmaz ve sezeryan gerekebilir. Bu kadınlarda doğumdan sonraki kanamalar fazla ve uzun sürebilir. Gebelik sırasında myomu olan kadınlarda istirahat önerilir. Ağrı, kanama yada erken doğum tehdidi oluşursa hastanede birdüre yatması gerekebilir ve nadiren de gebelik sırasında myom ameliyatı yapılabilir. Ancak myomektomiden sonra sezaryen doğum gerekebilir.
Sonuç olarak myomlar kadınlarda oldukça sık görülen iyi huylu rahim büyümeleridir. 35 yaş üzerindeki yaklaşık her dört ya da beş kadından birinde bulunurlar. Myomlarınız varsa ya da geçmişte olduysa, doktorunuz tarafından düzenli bir şekilde kontrol olmanız gereklidir. Rahim kadınlarda doğurganlığın sembolüdür ve her kadın tıbben bir mecburiyet olmadıkça rahminin korunmasını ister. Myomu olan kadınlar rahmini aldırmak zorunda değildir, doktorunuz önermedikçe sadece myomlar çıkarılıp rahim yerinde bırakılabilir ve böylece adet görme ve tekrar çocuk sahibi olma şansınız korunmuş olur.