Omuz sağlığının 5 düşmanı...
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. İbrahim Rızvanoğlu, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu
Op. Dr. İbrahim Rızvanoğlu, omuz sağlığını olumsuz etkileyen faktörler hakkında bilgi verdi.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. İbrahim Rızvanoğlu, “Omuz eklemi, tüm eklemler arasında vücudumuzun en hareketli eklemidir. Bu kadar yüksek hareket açıklığı; çalışma hayatı, spor faaliyetleri ve gündelik işlerde büyük avantaj sağlamaktadır. Fakat yine aynı hareketliliğin, yaralanmalara ve dolayısıyla da ağrı ve sakatlıklara açık olması gibi bir dezavantajı da bulunmaktadır” dedi.
Dr. Rızvanoğlu, omuz ağrısı yapabilecek en sık görülenler, sebepleri ve tedavileri hakkında şu bilgileri verdi:
“Kas ağrıları: Omuz ağrısının en sık sebebi olup, düşme-çarpmalara bağlı olabileceği gibi, herhangi bir travma olmadan da kolunu-omuzunu sık kullanan kişilerde veya ani-ters hareketler sonrası görülebilir. Genelde ağrı kesici, kas gevşetici tabletler ve kremlerle tedavi edilebilmektedir.
Labrum (Kapsül) yırtıkları: Omuz eklemini çevreleyen ve omuz başının yuvasından çıkmasını engelleyen labrum adı verilen lifsi dokular bulunmaktadır. Genellikle sporla uğraşan kişilerde veya omzun ters bir hareketle zorlanmasıyla ani başlangıçlı keskin ağrılarla kendini gösterir. Labrum yırtıkları; yırtığın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak sadece ağrı yapabilir veya ağrıyla birlikte omuzda çıkık yapabilir. Omuz çıkığına yol açmayan, sadece ağrı yapan küçük yırtıklar ilaçlarla veya fizik tedaviyle düzeltilebilir. Yırtık büyükse veya çıkığa yol açıyorsa tedavi yalnızca artroskopik (kapalı) ameliyatlarla mümkün olup, ameliyat dışı tedavilerle sonuç alınamamaktadır.
Kas sıkışması: Köprücük kemiğinin en dış kısımda kalan ucu (akromion) ile kol kemiğinin üst kısmı (humerus başı) arasında belli bir mesafe (boşluk) bulunur. Boşluktan kola doğru geçen ve omuzu hareket ettiren kaslar geçmektedir. Bu mesafe bazen yapısal olarak dar olabilir, bazen de omuzun sık kullanılmasına veya zorlanmaya bağlı olarak üstteki kemiğin kalınlaşmasıyla daralabilir. Darlık kaslara baskı yaparak ağrı ve hareket kısıtlılığı yapar. Eklem mesafesinin normalde 10 mm ve üzerinde olması gerekir. 6 mm-10 mm arasında kas sıkışması teşhisi konur ve ameliyat dışı çözümlerle tedavi edilir. Ağrı kesici krem ve haplar, bu mesafe içine yapılacak enjeksiyonlar (subakromial enjeksiyon), omuzu istirahate alma ve fizik tedavi gibi yöntemlerle bu problem giderilebilir. Bu mesafe 6 mm'nin altına düşerse cerrahi tedavi gerekir. Kas sıkışması tedavi edilmediği takdirde zaman içerinde kasın kemiğe sürtünerek aşınmasına ve yırtılmasına sebep olur.
Kas yırtıkları: Omuzu hareket ettiren kaslarda oluşan yırtıklar hem ağrı hem de hareket kısıtlılığı yapabilir. Genç insanlarda çoğu zaman travmaya bağlı oluşur. Orta ve ileri yaş grubunda travma olmadan da sürekli kullanmaya bağlı olarak zaman içinde zedelenme ve zayıflama, devamında da yırtık gelişebilir. Bu yırtıkların hemen hemen her zaman tedavisini kapalı ameliyatlarla yapmaktayız.
Artroskopik (kapalı) ameliyatlar: Omuz etrafından 3 veya 4 delik açılarak kamera ve el aletleriyle girilerek uygulanır. Bu ameliyatlarla omuz içerisindeki kas sıkışması, kas yırtığı, kas içi gelişen kronik ödem ve labrum (kapsül) yırtığı (omuz çıkıkları ) gibi durumların tedavisi yapılabilmektedir. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürer ve hasta, hastanede sadece 1 gece yattıktan sonra taburcu edilebilir. İyileşme süresi hastaya ve hastalığa göre değişmekle birlikte 3 hafta ila 6 hafta arasında değişmektedir.
Donuk omuz: Çoğu zaman hiçbir sebebi olmayan kendiliğinden oluşan ve eklem içerisinde yapışıklıklarla (fibrozis) kendini gösteren ani başlangıçlı hareket kısıtlılığıyla seyreder. Omuz hareketleri tamamen kısıtlanır ve omuz neredeyse hiç hareket etmez. Genellikle 1 yıl ile 3 yıl arasında yapışıklar kendiliğinden çözülür ve omzun tekrar eski hareketlerine kavuşmasıyla süreç tamamlanır. Süreci hızlandırmak ve ağrısız geçirmek isteyen kişilerde sinir blokajı (supra skapular sinir bloku) yapılabilir.
Sinir Blokajı (supra skapular sinir bloku ): Poliklinik şartlarında lokal anesteziyle (bölgesel olarak uyuşturularak) yapılabilir. Stimulatör adı verilen bir cihazla; omuz arkasından geçen ve omzun ağrısını, ödemini, hareketlerini düzenleyen sinir (supra skapular sinir) bulunur. Sinir üzerine önceden hazırlanan bir ilaç karışımı uygulanır. İlaç sayesinde omuzun ağrı hissi ve ödemi azalıp, hareketleri artmaktadır. 15 dakikada uygulanabilen ve tek seansı tedavi için yeterli olan blokaj tedavisinin herhangi bir tehlikesi, riski, yan etkisi bulunmamaktadır.”