Öykü Arin’den mutluluk öyküsü
Küçük Öykü 76 gün sonra dışarı çıktı
Antalya’da tedavisine devam edilen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan 4 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı’ya babasından nakledilen iliğin yüzde 98.5 tuttuğu bildirildi. Anne Eylem Şen Yazıcı, “Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi. 76 gün sonra ailesiyle dışarı çıkan Öykü Arin ilk olarak salıncağa bindi.
Geçen yıl Kasım ayında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulan Öykü Arin'e iki ay önce annesi Eylem Şen Yazıcı'dan ilik nakledildi. İlik uyum sağlamayınca Öykü'ye, babası Çağdaş Yazıcı'dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapıldı. Bu süreçte 74 gün babası ve annesiyle hastane ortamında bulunan Öykü Arin, sabah saatlerinde doktorların izniyle dışarı çıktı.
Bir haftalık kritik süreci atlatan Öykü Arin’in sağlık durumu için Hastane İlik Nakli Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mehmet Akif Yeşilipek ve anne Eylem Şen Yazıcı basın toplantısı düzenledi.
Prof.Dr. Yeşilipek, anneden yapılan yarı uyumlu nakilin tutmamasının ardından, 22 gün önce babadan ilik nakli hazırlıklarına başladıklarını söyledi.
Naklin ardından 13’üncü günü geride bıraktıklarını kaydeden Prof.Dr. Yeşilipek, “13’üncü günü geride bıraktık ve kemik iliğinin çalıştığını gördük. Alınan testlerde yüzde 100’e yakın babanın iliğinin çalıştığını tespit ettik. Öykü’nün genel durumu gayet iyi. Biz dün ilk kez kısa süreli izinli olarak dışarı çıkarttık. Henüz her şey bitmiş değil” diye konuştu.
"1 yıllık süreç"
Bu tür nakillerde her zaman dikkatli olunulması gerektiğini dile getiren Prof.Dr. Yeşilipek, “Erken dönem ve ileri dönemde karşılaşılacak olumsuzluk olabilir. Bu yönüyle öyküyü bir süre yakın izleyeceğiz. Daha sonra evine göndereceğiz” dedi.
Öykü Arin’in birkaç ay içinde normal aktivitesine kavuşabileceğinin altını çizen Yeşilipek, “Topluma karışması 6 ay ile 1 yıllık süreç gerekiyor. 1 yıl sonunda aşılarını sıfırdan yapacağız. Okul dahil topluluklara girebilir. Normal hayatını sürdürebilir. Birkaç gün içince taburcu edebiliriz” dedi.
Prof.Dr. Yeşilipek, bu yıl yaptıkları nakillerin yüzde 65’inin akraba dışı olduğunu dile getirerek, bunun da yüzde 60’ının Türkök’ün donörlerindan yapıldığını kaydetti.
“Zorlu bir süreçti.”
Anne Eylem Şen Yazıcı ise, "Çok zorlu süreçti. Önemli kampanya yürüttük. 150 bin donöre ulaştık. Antalya’ya İzmir’den geldik. Geniş çaplı araştırma yaptık. Hem tedavi hem moral süreci önemliydi.76 gün, bu gün ilk kez dışarı çıkabildi. Ama Öykü’nün ayağına dışarıyı getirdik. Milyonda görülen bir hastalıktı. Küçük olasılık dedikleri zaman tüylerim diken diken oluyordu. Öykü milyonda görülen bir hastalıkla mücadele ediyordu. Öykü’nün tek tedavi yolu ilik nakliydi. Kardeşi yoktu ve akraba dışı nakil gündemimize geldi. Uygun donörün olmadığı ortaya çıktı. Öykü Arin için, 'Öykü Arin’e umut ol' kampanyası başlattık. 150 bine yakın donöre ulaştık 2.5 ayda” ifadelerine yer verdi.
"Öykü mücadele etti"
Bekleyen bin 700 hasta için donör olmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Eylem Şen Yazıcı, “Her dakika her saniye çocuğunun gözündeki ışıltıyı takiple geçiyor. Gece ve gündüzünüz kalmıyor. Birinci aşama iliğin tutma dönemi. İlk dönemi başardık ilik tuttu diyebiliriz. İkinci aşama ilik savaşı. İlik savaşının takip süreci devam edecek. Son aşama hastalığın geri gelip gelmeyeceğidir. 6 ay ve 1 yıl çok önemli. Küçük bir olasılık bile olsa milyonda bir hastalıkla Öykü Arin mücadele etti. Aile içi nakil yapamadık. Akraba dışı nakil sürecine girdik” ifadelerine yer verdi.
"Kendisine yeni bir dünya oluşturdu"
Donör olun umut olun’ kampanyasına destek verilmesini isteyen Şen, “Kendi imkanlarımızla 2.5 ayda 150 bin kişiye ulaştık. Bir insan bir dünya demektir. Kampanyaya destek vermeye devam edin. Bizim bugün 76. günümüz. Umarım her şey çok iyi gidecek. Öykü Arin’e hastalığın tanı koyulması 7 ay sürdü. Benim için en zor süreç o süreçti. Benden başka kimse çocuğumun hastalığı olduğuna inanmıyordu. Bu hastalığın üstesinden geleceğine inandım. Onunla gurur duyuyorum. Bizi hiç üzmedi. 76 dünür kapalı ve kitaplarla çıkartmalarla kendisine yeni bir dünya oluşturdu. Yapacak çok şeyi var bu dünyada” diye konuştu.
"Sevinmeye korkuyorum"
Dışarı çıkma ihtimali olduğu zaman Öykü Arin’in tepkisini anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Hastaneden çıkmak istedi. Gece uyandı saat 04.00 gibiydi. ‘Hastaneden eve gitmek istiyorum’ dedi. Ona güçlendirmek için hastanede olduğunu söyledik, hasta olduğunu söylemedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunabilmesi yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi.