Parkinson ve Migren'in belirtileri nelerdir? Tedavileri var mı?

Şifa Olsun Programında bu hafta migren ve parkinson hastalıkları konuşuldu. Migren ve parkinson'un belirtileri nelerdir, tedavileri var mı? gibi sorulara yanıt verildi.

Parkinson ve Migren'in belirtileri nelerdir? Tedavileri var mı?

Haber61 TV'de yayınlanan Şifa Olsun programının bu haftaki konuğu Imperial Hastanesi Nöroloji Uzmanı Elmas Usta oldu. Usta, parkinson ve migren hastalıkları ile ilgili detayları paylaştı. Nöroloji Uzmanı Elmas Usta "Parkinson ve migren nedir, belirtileri nelerdir, tedavileri var mı?" gibi merak edilen soruların yanıtlarını verdi.

Nöroloji Uzmanı Uzman Dr. Elmas Usta kimdir?

Artvin’deki mecburi hizmet sonrasında Kanuni Eğitim ve Araştırma hastanesinde 8 yıldız çalışmaktaydım. Yaklaşık 2 haftadır İmperial Hastanesinde çalışma başladım.

PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR?

Parkinson hastalığı ileri yaş hastalığıdır. Beynin ilerleyici, yavaş seyirli, hücre kaybıyla seyreden hareket bozukluğu hastalığıdır. Parkinson hastalığının temek nedeni Dopamin eksikliğidir. Dopamin beyin hücrelerinde iletişimi ağlayan hormonlaran biridir. Bu madde ile çalışan beyin hücreleri hareketimizin başlatılması ve devamını sağlar. BU hücrelerin yüzde 60-80’inin kaybı Parkinson hastalığını oluşturmaktadır. Yani Parkinson hastalığı bir hareket bozukluğu hastalığıdır.

PARKİNSON HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Parkinson hastalığı daha çok hareket bozukluğu ile ortaya çıkıyor. Hareketlerde yavaşlama, kol ve bacaklarda kasılma, ellerde daha belirgin olmak üzere el ve ayaklarda titreme şeklinde başlıca belirtileri bulunmaktadır. Parkinson Tremoru dediğimiz titreme daha çok istirahat halinde ve para sayar halinde olmaktadır. Bunun akabinde hastalarda öne eğik postür, küçük adımlarla yürüme, yürürken kolların sallanmasında azalma, el yazısında küçülme, daha ileri aşamalarda ağızda salya akması şeklinde belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Parkinsonun daha erken döneminde motor belirtilerin dışında norm motor belirti dediğimiz koku almada azalma, kabızlık, depresyon, uyku bozuklukları gibi belirtilerde ortaya çıkabilmektedir.

PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR?

PARKİNSON TEŞHİS KONULMASI

Hastalığa, hastanın klinik belirtileri ve nörolojik muayene ile tanı koyuyoruz. Laboratuvar ve beyin MR görüntüleme bulguları bize yardımcı bulgulardır. Bunları bazı Parkinson hastalığını taklit eden hastalıkları dışlamak amaçlı yapıyoruz.

PARKİNSON TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Parkinson hastalığının kesin tedavisi maalesef günümüz şartlarında mevcut değil. Ama bir takım ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavilerle hastaların yaşam kalitesini büyük oranda artırabiliyoruz. Şikayetleri tamamen düzeliyor ve yaşamlarına normal şekilde devam edebiliyorlar. Pek çok ilaç tedavileri var. Bunların dışında beyin pili olarak bildiğimiz derin beyin stimülasyonu, cerrahi tedavi, dopamin salınımını sağlayan pek çok pompa sistemleri ile hastalığı tedavi edebiliyoruz.

CERRAHİ MÜDAHALE

Parkinson hastalığında cerrahi müdahale hastaya göre değerlendiriliyor. İlaç tedavilerine yanıtsız hastalarda, genç hastalarda ve cerrahi kriterler hasta üzerinde değerlendirilip cerrahi yapılabiliyor.

YAŞ ARALIĞI

Hastalık daha çok 60 yaş ve üzeri erkek hastalarda daha çok görüyoruz. Nadir olarak genç erişkinlerde de görülüyor. 40 yaş diyebiliriz ama onlarda daha nadir oluyor. Hastalığın genetik yatkınlığı da var.

MİGREN HASTALIĞI NEDİR?

Baş ağrısı çok geniş bir konu. Pek çok baş ağrısı tipleri bulunmakta. Baş ağrıları arasında en çok görülen şekli migren baş ağrısıdır. Migren nörolojik, otonomik belirtilerle ortaya çıkan bir baş ağrısı bozukluğudur. Genelde ergen ve gençlerde daha çok görülür. Yüzde 60-80 aile yatkınlığı ve ile öyküsü bulunmaktadır.

MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Baş ağrısının karakteristiği, tipi çok önemli. Genelde tek taraflı bazen de çift taraflı olabiliyor. Orta ve çok şiddetli, zonklayıcı karakterli büyük aktivite ile tetiklenen bir baş ağrısının olması. Bu bağ ağrısının 4 saat 72 saat arasında sürebilmesi, baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, ses, ışık hassasiyeti, iştahsızlık gibi bulguların baş ağrısına eşlik etmesi şeklinde karakterize edebiliriz.

MİGRENDE TANI

Migrene klinik olarak tanı koyuyoruz. Nörolojik bulgularla migren tanısını koyabiliyoruz. Hastanın klinik belirtileri çok önemli. En az 5 atak geçirmiş olmalı, baş ağrısı tek taraflı, orta ve çok şiddetli, zonklayıcı şekilde ve günlük aktiviteyle artıyor olması gerekir. En az 4 en fazla 72 saat sürmeli. 72 saatten fazla 1 haftaya kadar süren migren statusu dediğimiz şekli de var. Baş ağrısına ses, ışık hassasiyeti, bulantı ve kusma belirtilerinin en az bir tanesinin eşlik etmesi gerekiyor. Bir de baş ağrısını taklit eden diğer bulguların bulunmaması gerekiyor. Bunu da beyin MR’ı çekerek beyin bulgularının normal olduğunu kanıtlamamız gerekiyor. Migreni taklit eden kitle, kafa içi basıncının artması, beyin kanaması ve damar tıkanıklığı gibi hastalıkları dışlamamız gerekiyor.

MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?

MİGREN NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Migrende bir ilaç tedavisi yöntemi var, bir de ilaç dışı tedavi yöntemleri var. İlaç tedavisi atak tedavisi ve önleyici tedavi olmak üzere ikiye ayrılıyor. İlaç tedavisinden önce davranışsal tedavi dediğimiz hastanın tetikleyici faktörlerden uzaklaştırılması, uykunun düzeltilmesi, yaşam kalitesinin düzeltilmesi, günlük egzersiz ve öğünlerinin planlanması. Tetikleyici faktörler, aşırı alkol alma, sigara, tütün, peynir çikolata gibi yiyecekler baş ağrısını tetikleyebiliyor. Atak tedavide pek çok basit ağrı kesiciden migrene özgü ilaç tedavileri mevcut.

Önleyici tedavi her hastaya uygulanmıyor. Ayda 2’den fazla atağı bulunan, günlük yaşam aktivitesi bozulan hastalarda önleyici tedavi uyguluyoruz. Bu tedavilerde antidepresan tedavi, beta blokerler, anti epileptik tedavi ve kalsiyum kanal blokerleri dediğimiz tedaviler mevcuttur. Bu tedaviler kişi özelinde planlanan tedaviler. Geçirmiş hastalığı var mı, kullandığı ilaçları var mı? Hasta tamamen kendi özelinde değerlendirilerek bu tedavilerden birisi uygulanabiliyor.

KARADENİZ BÖLGESİNDE MİGREN GÖRÜLME SIKLIĞI

Karadeniz bölgesinde yüzde 60-70 oranında migren görülebiliyor. Çok sık, yaşam kalitesini bozuyor. Başka migren komplikasyonlarına neden olabiliyor. Aşırı ilaç kullanımına neden olabiliyor. Hastalar çok sık ağrı kesici alarak ağrılarını azaltmaya çalışıyorlar. Bir nöroloji uzmanına başvurup tedavi edildiğinde hastaların yaşam kalitesi belirli oranda düzelebiliyor.

Migren daha çok genç hastalığı. 20-40-50 yaşlarında daha sık görülüyor ama ileri yaşlarda daha nadir görülüyor. Çocuk yaşlarda da görülen migren çeşidi var. Son zamanlarda Botulinum toksinini ve Gom blokajı denilen sinir blokajı yapılıyor. Botulinum Toksinini ve Gom Blokajı 3’er ay aralıklarla yapılıyor. Gom blokajı hasta üzerinde değerlendiriliyor. İki koruyucu tedaviye rağmen baş ağrısı sıklığı azalmayan hastalarda, 15 haftalık gebelerde bu tedavi uygulanabiliyor. Hastalığın ağrı kesiciye olan ihtiyacını azaltıyor,  günlük yaşam aktivitelerini artırıyor. Bu tedavi lokal anestezikleri sulandırarak uyguluyoruz. Sinir palpe edildikten sonra sulandırarak, insülin enjektörü ile çeşitli dozlarda sinire blokaj yapılıyor. İlk zamanlarda haftada bir 4 hafta şeklinde daha sonra ise hastaya göre uygulamalar yapılabiliyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler