Posalı gıdalar kanseri önlüyor!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, “Çözünür posalar bağırsaklarda hızlıca fermente oluyor ve böylece bağırsaktaki florayı değiştirerek bakterilerin kansere neden olan etkisini azaltıyor” dedi.Bitkilerin sindirim sistemimizce sindirilemeyen, hücre duvar

Posalı gıdalar kanseri önlüyor!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, “Çözünür posalar bağırsaklarda hızlıca fermente oluyor ve böylece bağırsaktaki florayı değiştirerek bakterilerin kansere neden olan etkisini azaltıyor” dedi.

Bitkilerin sindirim sistemimizce sindirilemeyen, hücre duvarı kısımları posa olarak adlandırılıyor. Bağırsaklarda çözünebilen ve çözünemeyen posa olarak ikiye ayrılan posalar, midede şişerek tokluk sağlamada önemli fayda sağlıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, şöyle konuştu:

“Bu posa türleri bağırsaklardaki suyu yapısında tutuyor, artık maddelerin bağırsaklardaki hareketini artırıyor. Bu yüzden doğanın süpürgesi olarak da adlandırılıyor. Ayrıca bağırsaklarda fermente olmayıp çözülmüyor, böylece dışkıya hacim ve yumuşaklık kazandırarak bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor. Bu şekilde konstipasyonu yani kabızlığı önlüyor. Çözünemeyen posalar zararlı maddelere yapışarak, onların bağırsaklara zarar vermeden daha hızlı geçişini sağladığı için bağırsak sağlığımızı ve kolon kanserlerini önlemede olumlu etkileri var.

Tam buğday unundan yapılmış ürünler, meyve kabukları, buğday ve yulaf kepeği ile kök sebzeler (karnabahar, yeşil fasulye, patates), çözünemeyen posa kaynakları arasında yer alıyor. Bu posa kaynağını vücudumuza alabilmemiz için soframızdan tam buğday ekmeğini, sebze yemeklerini eksik etmememiz ve meyveleri mümkün olduğunca soymadan, kabuklarıyla yememiz gerekiyor.”

VÜCUT İÇİN BİRÇOK YARARI BULUNUYOR

Çözünür posalar bağırsaklarda hızlıca fermente olduğu için bağırsaktaki florayı değiştirerek, bakterilerin kansere neden olan etkisini azalttığını belirten Güler, şunları söyledi: “Ayrıca, bağırsak hücreleri için enerji kaynağını oluşturuyor. Çözünür posalar, bağırsaktaki safra asitlerinin emilimini engelleyerek, kan kolesterolünün düşmesine yardımcı oluyor.

Bunun dışında şeker olarak adlandırılan glikozun da emilimini azaltarak kan şekerinde ani yükselmeleri önlüyor ve daha düzgün bir post- prandiyal (yemek sonrası) kan şekeri takibi sağlıyor. Ayrıca, bağırsaklarda jel oluşturarak viskoz bir yapı oluşturuyor. Böylece posanın hepsi kabızlık önlemede değil, ishali kesmede de kullanılabiliyor. Özellikle kuru baklagiller, bezelye, yulaf, arpa, portakal, havuç ve elma çözünür posanın iyi kaynaklarından bazıları.”

"OBEZİTE HIZLA ARTIYOR"

Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Obezite; kalp-damar hastalıkları, diyabet, kemik ve eklem hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa neden oluyor. Obezitenin artışındaki nedenlere baktığımızda tam buğday ekmeği yerine hamburger ekmeği ile pizzanın; meyve yerine hazır meyve suları, tatlılar ve şekerlemelerin; ceviz, fındık ya da çekirdek yerine de cips ve jelibonların tüketildiğini görüyoruz.

Günümüzde evde pişirilen yemekler yerine dışarıda ayaküstü tüketilen besinler nedeniyle de sağlıklı posa alımından söz etmek pek mümkün değil. Özellikle Batı toplumlarında medeniyet hastalığı olarak bilinen kabızlık, spastik kolon, hemoroit, safra taşları, diyabet, kalp-damar hastalıkları ile diyet posası arasında ters orantı var. Yüksek posalı diyetlerle beslenen Afrika toplumlarında bu grup hastalıklar yok denecek kadar az görülüyor.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler