Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin Türkiye’de en önemli ölüm nedenlerinden biri olduğu belirtildi. 

 

Kardiyoloji Uzm. Dr. Muharrem Arslandağ, Ramazan’da düzenli beslenmek gerektiğini söyledi. Arslandağ, “Oruç tutulan süre, oruç tutulan mevsim ve memleket şartları ve meteorolojik değişiklikler bu uyum sağlama dönemine iyi ya da kötü etkiler yapmaktadır.

 

Bu ramazan dönemi gibi yazın sıcak aylarına rastlayan dönemlerde özellikle kaybedilen su miktarının artması ile bu uyum sağlama dönemi daha da uzun ve zor olacaktır. Bu nedenle yeme ve içmenin serbest olduğu dönemlerde kaybedilen sıvı ihtiyacı azami sınırlarda yerine geri karşılanmalıdır. Oruç tutmasında sakınca olmadığına karar verilen hastaların ilaç düzenleri doktorları ile görüşülerek yeniden ayarlanması gerekiyor. Günde iki defa ilaç kullanılması sorunlara neden olacak ise oruç tutulmasının sakıncalı olacaktır” dedi.

 

Arslandağ, oruçlu olunan dönemde alınan besin miktarının azalması ile kalori alımının da düştüğünü ifade ederek, hareketsizlik nedeniyle kalorini yakılmasının da azaldığını söyledi. Aslandağ, “Dengenin bozulması ile kilo almaya başlanabilir ve kolesterol değerleri istenilmeyen şekilde bozulabilir. Bu nedenle iftarda ağrı ve hazmı zor gıdalar tüketilmemelidir. Ağır yemek tüketimi ile bağırsaklara yönlendirilen kan hacmi artar. Zaten gün boyu kaybedilen su nedeniyle kanın pıhtılaşma kabiliyeti artacağı için özellikle ciddi damar hastalıkları olan hastalarımızda ani ve hayati sorunlar doğabilir.

 

Teravih namazına gidecek hastalar yemek tüketimine daha da dikkat etmeleri gerekiyor. Artan efor ile kalbe binen yük çok olacağı için hafif yemek sonrası namaz kılınması ve tüm gece vakti boyunca kalbe yük oluşturmadan yemek tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Sahur yapılmadan oruç tutulması herkes için yanlış bir uygulamadır. Açlık süresinin uzaması hem metabolik hem de kardiyolojik sorunları tetikleyebilir” diye konuştu.