Rüşvetle ilaç yazıldı iddiası!

18. Bölge Trabzon Eczacılar Odası Başkanı Nevzat Akman, 'yazılan ilaç karşılığında rüşvet alınması' iddiasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, sorunun kaynağında devletin denetim mekanizmasının yetersizliğinin yattığını savunarak çözüm için denetim işinin

Rüşvetle ilaç yazıldı iddiası!

18. Bölge Trabzon Eczacılar Odası Başkanı Nevzat Akman, 'yazılan ilaç karşılığında rüşvet alınması' iddiasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, sorunun kaynağında devletin denetim mekanizmasının yetersizliğinin yattığını savunarak çözüm için denetim işinin bu konudaki en yetkin meslek grubu olan eczacılara bırakılması gerektiğini söyledi.


Aralarında üniversite hastanelerinin de bulunduğu, Türkiye genelindeki bazı hastanelerde bazı doktorların reçeteye yazdıkları ilaç karşılığında mümessillerden rüşvet aldıkları ihbarı üzerine Sağlık Bakanlığı ve YÖK tarafından başlatılan soruşturmayla ilgili İHA'ya açıklamalarda bulunan Nevzat Akman, bu meselenin biri insani ve ahlaki, diğeri de denetimle ilgili iki yönü bulunduğunu kaydetti.

Bu tür davranışların asla kabul edilemeyeceğini ve hiçbir şekilde savunulamayacağını vurgulayan Akman, "Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Biz, Türk Eczacılar Birliği (TEB) olarak resmi makamlara yüzlerce defa promosyonun yasaklanması çağrısı yaptık. Ne oldu peki? Sadece numunelik verilen ilaçlar yasaklandı. Bu devede kulak bile değil. Çok daha kapsamlı ve sistemli bir denetim gerekiyor" dedi.


Her şeyin insanda başlayıp yine insanda bittiğine, ancak yaşanan suiistimal ve istismarın önüne geçilmesi için de Devlete önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Akman, denetim sisteminde büyük eksiklikler bulunduğunu ileri sürerek şöyle konuştu:

"Devletin denetim organları yeterli değil. Mevcut denetim organları da gerekli birikim ve donanıma sahip değil. Öncelikle müfettişlerin sayısı artırılmalı. Ayrıca denetim işinde uzmanlaşma gerekiyor. Sistemde birçok bozukluk var. İlaç firmalarını, medikalcileri, hastaneleri, laboratuarları, otelleri denetleyecek kişiler konusunda uzman kişiler olmalı. Ancak sistemin böyle işlemediğini görüyoruz."
Yaşanan sorunun çözümü için alınacak en etkili tedbirin, ilaç denetim işinin bu işin uzmanı olan eczacılara bırakılması olduğunu savunan Akman, "Bu sorunun çözülmesi için Devlet işin denetimini biz eczacılara bırakmalı. Bizler, kendi üyelerimizi işledikleri suçlardan dolayı savcılığa şikayet ediyoruz. Bu konudaki en etkili kuruluşuz. Şunun özellikle bilinmesi gerekir ki, devlet meslek odalarını bu işin içine katmadığı müddetçe bu suiistimallerin ve istismarların önüne asla geçilemez" diye konuştu.
Akman, bu konuda atılacak etkili adımlardan birinin de ilaç firmalarının reklama yönelik faaliyetlerinin vergi dışı bırakılması olacağını ileri sürdü.

"DEVLET BİZİ KARAR ALMA SÜRECİNE DAHİL ETMEDİĞİ İÇİN SIKINTILAR BAŞ GÖSTERİYOR"
Kendi meslek kuruluşlarını da yakından ilgilendiren, sağlık alanındaki düzenlemelerin karar süreçlerine katılmadıkları için birçok sıkıntının yaşandığını ve sadece eczacıların değil hastalarınla birlikte sistemdeki herkesin zarar gördüğünü belirten Akman, bunun en son örneğinin Hepatit hastalarının tedavisiyle ilgili yaşanan gelişmeler olduğunu söyledi.
16 Temmuz'da yürürlüğe giren ve Hepatit hastalarının interferon tedavisine başlayabilmesi için gerekli olan direnç analizinin Ankara'da yapılabileceğiyle ilgili kararı hatırlatan Akman, bu uygulamanın amacının, pahalı olan tedavi yerine daha düşük maliyetli tedavilerin özendirilmesi ve aynı zamanda da bir denetim sağlanması olduğunu belirtti.
"Ancak birçok konuda olduğu gibi bu konuda da kantarın topuzu kaçmıştır" diyen Akman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devlet bizi karar alma süreçlerine katmadığı için geçmişte olduğu gibi bu alanda da sıkıntılar yaşanıyor. Bizler TEB olarak bu tür konularda karar alınmadan önce bizim de sürece katılmamız gerektiğini düşünüyoruz. İnterferon gurubu ilaçlarla yapılan tedavi daha etkili ama pahalı. Devlet bu ilacın kullanımına denetim getirmek için böyle bir yola gidiyor. Tedbir almaya çalışıyor ama kantarın topuzunu kaçırıyor. Bu konuda da yeni bir düzenlemeye gidildi. 16 Temmuz'dan önce bu tedaviye başlayan hastalarla ilgili sorun yok. Ayrıca, diğer ilaçlarla yapılan tedavide de böyle bir sorun yok. Ancak uygulama yine de çok net değil. Devlet sistemi kontrol etmek istiyor ama bunun bedelini başta hasta olmak hekim ve eczacı ödüyor. Şunu unutmamak gerekir ki, hiçbir hastanın canı devletin 5-10 bin TL'sinden daha az önemli değildir."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler