Sağlık Bakanlığı'ndan Su Uyarısı
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, su sıkıntısının özellikle içme ve kullanma sularının tasarruflu, etkin ve sağlığı olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde tüketimini gerekli kıldığını belirterek, içme ve kullanma sularının insan ve toplum sağl
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, su sıkıntısının özellikle içme ve kullanma sularının tasarruflu, etkin ve sağlığı olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde tüketimini gerekli kıldığını belirterek, içme ve kullanma sularının insan ve toplum sağlığını doğrudan etkileyen önemli etmenlerin başında geldiği vurgulandı.
Açıklamada, içme ve kullanma sularının güvenli ve temiz olması, toplumun suya kolayca ulaşabilmesi gerektiği ifade edilerek, "Yeterli içme ve kullanma suyu temini aslen yerel
yönetimlerin görevi olmakla birlikte, toplumun tamamını ilgilendiren sorumluluklar da söz konusudur. Bakanlığımız konu ile ilgili uzmanlarla yapmış olduğu çalışmalar sonucunda yerel yönetimler, sağlık teşkilatıyla vatandaşlarımıza düşen görevler ve konu ile ilgili uyanlar tespit edildi" denildi. Bakanlık, su kesintisi öncesi ve sonrasında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
YEREL YÖNETİMLERCE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
- Öncelikle mümkün olduğunca su kesintisine gidilmemesi için tüm alternatifler değerlendirilmeli ve zamanında tedbir alınmalıdır.
- Su kesintisi zorunlu ise uzun süreli kesintilerden kaçınılmalıdır. Zorunluluk halindeki bir günü aşan kesintilerde gerekli tedbirler alınmalıdır.
- Herhangi bir salgın hastalık ortaya çıkması durumunda, sağlık teşkilatının talebi ürerine su kesintisine son verilmelidir.
- Kesinti planlaması da dahil olmak üzere su kesintilerinin her aşamasında ve su dağıtım sisteminde arıza olması halinde, sağlık müdürlükleri ile koordinasyon sağlanmalıdır.
- Normal şartlarda şebeke sularındaki serbest klor miktarı 0.5 ppm (mg/L) olmalıdır. Ancak, su kesintilerinin yaşandığı yerlerde süper klorlama yapılmak suretiyle bu miktar 1 ppm'e (mg/L) çıkarılmalıdır.
- Kesinti süresince kontroller sıklaştırılmalı, suyun bakteriyolojik analizleri, serbest klor ölçümleri aksatılmadan yapılmalıdır. Klorlama cihazlarının periyodik bakımlarının yapılarak sürekliliği sağlanmalı ve sistem muhtemel arızalara karşı yedeklenmelidir.
- Su depolarının periyodik bakım, temizlik ve dezenfeksiyonu ihmal edilmemeli, tüm işler için konunun eğitimini almış personel istihdamı sağlanmalıdır.
- Su ile bulaşan bulaşıcı ve salgın hastalıklara zamanında ve etkin bir şekilde müdahale etmek için, su şebeke sisteminin kaynak, depo, isale hattı, klorlama üniteleri ile kanalizasyon şebekesi bilgilerini içeren plan ve krokileri yerel yönetimlerce hazır bulundurulmalı ve bunların bir örneği sağlık teşkilatı yetkililerine de verilmelidir.
- Arıza durumunda, bakım onarım yapılırken iyi planlama yapılmalı, onarım yapılan şebeke bölümü 10 ppm klor içeren suyla 20 dakika dezenfekte edildikten ve bu yüksek klorlu su geri çekilip 1 ppm klor içeren suyla durulandıktan sonra şebekeye bağlanmalıdır.
- Okul, hastane, otel, cami, resmi binalar vb. yerlerin su depolarının bakımı, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu konusunda ilgililere yardımcı olunmalıdır.
- Depo temizliği ve dezenfeksiyonu konusunda hizmet sunmak isteyen özel kuruluşlar, sağlık teşkilatının görüşleri alınarak ruhsatlandırılmalı, verilen hizmetin kontrol ve denetimi sağlık teşkilatı ile koordineli olarak yapılmalıdır.
- Kuyu sularından yararlanılan bölgelerde kuyular kayıt altına alınmalı, bu kayıtlar için DSİ ve il özel idarelerince verilen kuyu ruhsatlan esas alınmalı, ruhsatsız kuyu kullanımına müsaade edilmemelidir. Kuyu suları doğrudan içme suyu olarak kullanılmamalı, bu sular hiçbir şekilde şebeke suyuna bağlanmamalıdır.
- Ticari kuruluşlarca tankerlerle içme suyu satışı yasak olmakla birlikte, yerel yönetimler ve yetkilendirdikleri kuruluşlarca gerektiğinde hastaneler, çocuk ve yaşlı bakım evleri ve ilköğretim okullarının ihtiyaçları karşılanabilir. Şebeke suyunun teknik olarak verilemediği bölgelere de Sağlık Müdürlükleri ile koordinasyon sağlanması kaydıyla tankerle su ikmali yapılabilir. Ancak, tankerle içme ve kullanma suyu temininde belirlenen kurallara titizlikle uyulmalıdır. Bu iş için kullanılan tankerler yerel
yönetimlerce ruhsatlandırılmış olmalı ve başka amaçlar için kullanılmamalıdır. İçme ve kullanma suyu tankerlerinin dolum noktaları sağlık teşkilatına bildirilmelidir. Tankerlerdeki bakiye klor oranı 1 ppm olmalıdır.
- Sulama amaçlı kullanılan tankerlerle içme ve kullanma suyu taşınmamalıdır. Bu tankerler üzerine 'içilmez' ibaresi yazılmalıdır.
- Genel amaçlı kullanılan tuvaletlerin zemin, tuvalet taşı ve klozetleri yüzde 2'lik sodyum hipoklorit solüsyonu (2 Lt çamaşır suyu+8 Lt su karışımı) ile temizlenmesi ve bu yerlerde el temizliği için katkısız sıvı sabun kullanılması sağlanmalıdır.
- Atık sularla kirlenen dere ve çayların sulama suyu olarak kullanımı önlenmelidir.
- Mahalle çeşmeleri gibi dezenfeksiyon işleminin yapılamadığı, ancak biyolojik veya kimyasal kirlilik tespit edilmiş suların tüketimi engellenmelidir. Bu gibi yerlerde 'içilmez' ibareli tabela veya levha aşılmalı, tarihi veya kültürel niteliği bulunmayıp ıslahı da mümkün olmayan çeşmeler yıkılmalıdır.
- Açıkta satılan her türlü gıda satışı engellenmelidir.
- Kesinti, arıza, açıkta su satılması, su depolanması ve diğer hususlar belediyelerin ilgili birimlerine iletilmelidir.
- Görülebilecek ishal vakalarında mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
- Kaynağı bilinmeyen buzların kullanılmasından ve tüketilmesinden kaçınılmalıdır.
SAĞLIK MÜDÜRLÜKLERİNCE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
- Sağlık müdürlüklerinde ilgili sağlık müdür yardımcısı başkanlığında, gıda ve çevre kontrol şube müdürü, bulaşıcı hastalıklar şube müdürü, sağlık ocakları ndurulmalı ve bunların bir şube müdüründen oluşan bir izleme değerlendirme birimi oluşturularak gelişmelerle yapılan çalışmalar günlük/haftalık değerlendirilmelidir (su ve besinlerle bulaşan haftalık sürveyansı).
- Bütün yerleşim yerlerinin su ve kanalizasyon sistemlerini ayrı ayrı renkte, kaynak, depo girişi ve çıkısı, klorlama noktalan ve şebekeye katılan kuyu veya ilave kaynak varsa bunları da gösteren ve ilgili yerel yönetimler tarafından hazırlanan krokiler, İl Sağlık Müdürlüğü /Sağlık Grup Başkanlığı'nda da bulunmalıdır.
- Yerleşim yerlerinde sorumlu sağlık birimlerince içme ve kullanma suyu sağlayan su kaynaklarının özellikle bakteriyolojik yönden kontrolü için yeterli sayıda odak noktalar belirlenmelidir. Bu odak noktalar belirlenirken kaynak, depo girişi ve çıkışı, şebekenin kanalizasyon sistemine yakın geçtiği noktalar, şebekeye ilave, kuyu, baraj vb gibi bir su kaynağı, şebeke sistemindeki muhtemel zayıflıklar ve toplu su kullanımının olduğu yerler (okul, hastane, toplu çalışılan yerler, gıda üretim yerleri ve yemek
fabrikaları vb. gibi) dikkate alınmalıdır. Odak belirleme işlemi yerel yönetimlerle birlikte yapılmalıdır. Belirlenen odak noktalardan sağlık teşkilatınca haftalık bakteriyolojik numune alınmalı (gerektiğinde bu süre kısaltılabilir), suda bakiye klor ölçümü ise günlük olarak yapılmalıdır.
- Yapılan kontrollerde kirli bulunan içme ve kullanma sularının kirlilik nedenleri araştırılmalı, kirlilik odak noktaları tespit edilerek izale edilmeli, kirlilik giderilinceye kadar bu su kaynaklarının kullanımına engel olunmalı, gerektiğinde bu durum mahalli yayın organları ile halka duyurulmalıdır.
- Mahalle aralarında kuyu, tanker, bidon gibi kaynaklardan sağlanan niteliği belirsiz içme suyu satışlarına engel olmak için gerekli denetimler yapılmalıdır.
- Hastaneler, çocuk ve yaşlı bakım evleri ve tüm okulların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, tankerle taşınan içme ve kullanma suyunun bakiye klor ölçümleri ve bakteriyolojik analizler düzenli olarak yapılmalıdır. Su örnekleri bina su tesisatını temsil edecek şekilde alınmalıdır.
- Yemek fabrikaları ve lokantalar dahil olmak üzere tüm toplu beslenme hizmeti sunan işletmelerin içme ve kullanma suları ile su depoları bakteriyolojik olarak izlenmelidir. Buralarda çalışanlar ishalli hastalıklar açısından takip edilmelidir.
- Yüzme havuzları su kirliliği yönünden izlenmeli, gerekli önlemler alınmalıdır.
- Kişisel hijyen ve el yıkama konularında halka yönelik bilgilendirme faaliyetleri artırılmalıdır.
- Ambalajlı su işletmelerinin denetimleri sıklaştırılmalıdır. Damacanaların yıkama suları denetlenmelidir.
- Buz imalathanelerinin özellikle su kaynağı olmak üzere denetimi sıklaştırılmalıdır.
- Belediyelerin eğitim talepleri değerlendirilerek gerekli destek yapılmalı, gereğinde Bakanlık Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden teknik destek istenmelidir.
- Gıda işleme yerleri, toplu beslenme yerlerinin denetimi arttırılmalıdır.